Etiyopya açlık tehdidi altında

Etiyopya’nın çatışma bölgesi olan Tigra’ya, giderek daha az yardım ulaştığını belirtiyor ve yaklaşık 100.000 çocuk yetersiz beslenmeden kaynaklı ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Avrupa Birliği, Etiyopya devletini halkına karşı açlığı silah olarak kullanmakla suçluyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 02 Ağustos 2021
  • 14:15

Birleşmiş Milletler, Etiyopya’nın çatışma bölgesi olan Tigra’ya, giderek daha az yardım ulaştığını belirtiyor. Tagesschau.de’nin haberine göre, yaklaşık 100.000 çocuk yetersiz beslenmeden kaynaklı ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Avrupa Birliği, Etiyopya devletini halkına karşı açlığı silah olarak kullanmakla suçluyor.

Tigray’da giderek artan çatışmalar sonucunda, ülkedeki insani kriz durumu daha vahim bir boyuta ulaşmış bulunuyor. İnsani yardım maddelerini taşıyan konvoyların, ülkedeki 5,2 milyon insana ulaşımında sorunlar yaşandığı bildiriliyor. En son ulaşan yardım konvoyunun 50 kamyondan oluştuğunu, fakat bunun yetersiz olduğunu bildiren Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Ajansı, bunun ihtiyacın çok altında olduğunu vurguladı. Gereken insani yardım maddesi ihtiyacını karşılayabilmek için haftada en az 500 ila 600 konvoyun gerektiği ifade edildi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), önümüzdeki bir yıl içerisinde Tigray’da 100.000 çocuğun yetersiz beslenmeden dolayı hayati tehlikeye gireceğini duyurdu. Bu rakamın geçmişe oranla on kat daha fazla olduğunun altı çizildi. Hamile ve lohusa kadınların sağlık durumunun da beslenme sorunundan kaynaklı giderek daha vahim komplikasyonlar göstereceği bildirildi.

Temel ihtiyaçların tedarik sistemindeki hasar, beslenme krizini ağırlaştırıyor. Diğer yandan salgın hastalıkların üremesi ve çoğalması tehlikesi ile karşı karşıya olan halk ve mülteci kamplarındaki insanlar, sağlık hizmetlerinden de yoksun bırakılıyorlar.

Tigray bölgesine yakın Afar ve Amhara bölgelerinde çatışmalar yaşanırken, 1,5 milyon insan açlıkla boğuşmakta. UNICEF sözcüsü, insani yardım maddelerinin bölgelere ulaşması gerektiğini ve yolların konvoylara açılmasını talep etti.

“Açlığı ve sefaletin sorumlusu Etiyopya hükümetidir” diyen AB dış temsilcisi Josep Borrell ise Etiyopya devletini Tigray halkına karşı açlığı silah olarak kullanmakla suçladı ve yardım konvoylarının halka ulaşmasını engellemekle itham etti.

Merkezi yönetimle ve Tigray bölge yönetimi arasındaki siyasi gerilim yıllardır sürüyor. Etiyopya hükümeti 2020 yılının Kasım ayında Tigray bölge yönetimindeki Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne (TPLF) karşı askeri saldırı başlatmıştı.

TPLF, bölgede 25 yıldır siyasi hakimiyet sürdürmekteydi. Bu durum 2018 yılında Abiy Ahmedin Etiyopya iktidarının başına gelmesiyle değişti. Yeni iktidar, TPLF’yi saf dışı bıraktı. Tigray halkı merkezi hükümeti kendilerinin siyasi temsilcisi olarak kabul etmiyor ve daha fazla otonomi talep ediyor. Temel gerilim kaynağını bu tablo oluşturuyor.

Çok uluslu devlet olan Etiyopya’da, Devlet Başkanı Abiy iktidara geldikten sonra, nüfusun toplamı 112 milyonu bulan halklar arasında gerilim giderek arttı. Yüzbinlerce insan açlıktan dolayı ülkesinden göç etti. Yaşan sorunlara sözde çözüm üretme iddiasındaki BM gibi emperyalist kuruluşlar, AB, ABD gibi emperyalistler, gerçekte sorunların asıl kaynağıdırlar. Halkların kardeşliğinin kurulması ve gerçek kurtuluşlarının yolunun açılmasının başlıca önkoşulu her şeyden önce bu kan emicilerin sahneden süpürülmeleridir.