Engels eylemi davalarından biri daha görüldü

Wuppertal’de 2021’deki Engels anmasına polis saldırısı sonrası açılan davalar görülmeye devam ediyor. Bir sınıf devrimcisine yönelik “polise direniş” iddiası ve 6 ay ceza istemiyle açılan dava duruşması, 30 Ekim’de Wuppertal mahkemesinde yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 31 Ekim 2023
  • 10:30

Wuppertal’de 2021’deki Engels anmasına polis saldırısı sonrası açılan davalar görülmeye devam ediyor. Bir sınıf devrimcisine yönelik “polise direniş” iddiası ve 6 ay ceza istemiyle açılan dava duruşması, 30 Ekim'de Wuppertal mahkemesinde yapıldı.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilkin savcılık makamının iddiaları okundu. Ardından savunma avukatı söz alarak, eylemin yasaklanması ve dağıtılmasının haksız olduğuna dair bir tespit davasının olduğunu, bu davanın olumlu sonuçlanması durumunda eyleme katılan hiç kimseye ceza verilemeyeceğini, dolayısıyla şimdiki davanın ondan sonrasına ertelenmesi gerektiğini söyledi. Engels davalarının ilkinde bir eylemciye arttırılmış cezalar veren hakim, oradaki tutumunu bu davada da sürdürerek, tespit davasının şimdiki davayı etkilemediğine, duruşmanın yapılacağına karar verdi. Haklı itirazları da geri çevirdi.

Bunun üzerine söz, yargılanan sınıf devrimcisine verildi. Komünist devrimci ve düşünür Friedrich Engels anmalarının 2015’ten itibaren yıllarca barışçıl çerçevede yapıldığını söyleyen sınıf devrimcisi, ilk kez 2020 Kasım’ındaki eyleme sebepsiz yere saldırıldığını, bu saldırıda da Patrick Gröteke ve ekibinin görevli olduğunu hatırlattı. Eylem başvurusunu kendisi yapmış olduğu için o zaman da hakkında tümüyle yalana dayalı asılsız bir dava açıldığını ve bunu ispatladıkları için davanın düştüğünü söyledi. Gröteke’nin sıklıkla göçmenleri ve solcu grupları taciz eden ve kriminalize eden bir polis memuru olarak bilindiğine işaret ederek, “Mahkemelerin polisin davranışlarına karşı körü körüne güven duymasının, Gröteke gibi polis memurlarının Anayasa’da yer alan ve Nazi döneminden bu yana özel koruma altında olan toplanma özgürlüğünü keyfi bir şekilde çiğnemesine ve solcu ve göçmen insanları hiç tereddüt etmeden -yalanlara dayanarak- suçlu ilan etmesine yol açtığını düşünüyorum.” dedi.

Ardından 2021’deki anma eyleminde yaşananları ayrıntılı şekilde anlatarak, hakkındaki iddiaların karşılıksız olduğunu dile getirdi. Olay aktarımı sonrasında, Patrick Gröteke’nin operasyon şefi olmadığı sonraki yıllarda, gösterilerin yine olaysız geçtiğine ve tıpkı önceki gösterilerde olduğu gibi polis tarafından herhangi bir çatışma ve müdahale yaşanmadığına dikkat çekti. Sınıf devrimcisi savunmasını, “… polisin 7.8.2021 tarihindeki davranışı sadece gerilimi tırmandırmaya yönelikti, herhangi bir iletişim yoktu, polis şiddeti orantısızdı ve her şeyden önemlisi, gösterinin dağıtılması açıkça keyfi ve hukuka aykırıydı. Bu nedenle bugün sanık sandalyesinde olması gereken ben değil, o gün sahip olduğu gücü kötüye kullanan, bize keyfi ve şiddetli bir şekilde saldıran ve böylece ifade ve toplanma özgürlüğümüzü ayaklar altına alan polistir.” sözleriyle noktaladı.

Şefleri tarafından önceden hazırlanmış iki çevik kuvvet polisinin sözde tanıklığı sırasında, sınıf devrimcisinin gözaltına alınma anına dair videolar da izletildi. Savunma avukatının videolar üzerinden direnişin pasif sınırlarda kaldığı iddiası, savcılık tarafınca da dolaylı onaylanmış oldu. Fakat izleyenlerde Wuppertal’deki sağcı-faşist örgütlenmenin bir elemanı olduğu izlenimi yaratan genç kadın hakim, iddia makamında oturuyormuşçasına hareket etse de amacına ulaşamadı. Avukat ve savcının aynı yöndeki yaklaşımı sonucunda davayı kapatmak zorunda kaldı.

Duruşma sonrasında ise mahkeme binası önünde BİR-KAR ve RJ pankartıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Bir RJ’li tarafından yapılan açıklamada, o gün sokakta olduğu gibi duruşma salonlarında da hak ve özgürlükleri savunma mücadelesi verildiğine işaret edildi. Baskıların her yerde, özellikle Almanya’da yayıldığı, bunun son Filistin eylemlerine yönelik olarak ayrıca tırmandırıldığı belirtilerek, hak ve özgürlüklere sahip çıkılacağı gibi, Filistin davasıyla dayanışmanın da kararlılıkla sürdürüleceği söylendi. Bu saldırganlığa karşı en büyük silahın mücadele ve dayanışma olduğu, bunun büyütülmesi gerektiği dile getirilerek, tüm dayanışmacılara teşekkür edildi.

Duruşma ve açıklamaya, BİR-KAR ve RJ dışında, Halk Cephesi, Samioudun ve Kommunistischer Aufbau da katılarak destek verdiler.

Kızıl Bayrak / Wuppertal