Doğu Akdeniz’de sular iyice ısınıyor. Libya petrolünden pay kapma dalaşı “Libya’yı istikrara kavuşturma” yalanıyla süslenerek sürüyor. Geçtiğimiz günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Doğu Akdeniz'deki kışkırtmaları yanıtsız bırakmak ve bölgenin güvenliğini başta Türkiye olmak üzere başka aktörlerin eline bırakmanın AB için ciddi bir hata olacağı” açıklaması yaparak, bölgedeki aktörlere adeta “diş göstermişti.”
Ardından Almanya, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından uygulanan silah ambargosunun ihlal edildiğini belirterek bölgeye ‘İrini Misyonu’ çerçevesinde, ihlali denetlemek üzere bir Alman fırkateyninin Libya’ya gönderileceğini açıkladı.
250 Alman askerinin bulunduğu fırkateynin “Libya kıyılarında BM’nin Libya’ya uyguladığı silah ambargosunu denetleyeceği” öne sürüldü. ‘Hamburg Fırkateyni’ adlı Alman donanmasına ait savaş gemisinin kısa süre içinde Hamburg’dan demir alarak Akdeniz’e açılacağı belirtildi.
Geçtiğimiz haftalarda bir Fransız savaş gemisi ile Türk savaş gemisi arasında meydana gelen dalaşma da hatırlatılarak “bölgedeki tehlikelere” dikkat çekildi.
Basına yansıyan haberlerde “Önümüzdeki hafta, Ağustos başı itibarı ile 250 askerden oluşan Alman Deniz Kuvvetleri BM'nin Libya'ya yönelik silah ambargosuna uyulup uyulmadığını gözleyecek. AB’nin İrini Misyonu’nun bir parçası olarak Almanya, siyasi barış sürecini desteklemek ve iç savaşla istikrarsızlaşan Kuzey Afrika ülkesi Libya’yı istikrara kavuşturmak için Akdeniz'e Hamburg firkateynini gönderiyor ve Ağustos ayı ortasında operasyon alanında olması bekleniyor” deniliyor.
Fırkateyn petrol kaçakçılığını da önleyecekmiş
Alman ordusu bu adımla bölgeye yönelik hamlelerinde üçüncü aşamayı tamamlamış oluyor. Almanya, Mayıs 2020’de AB tarafından başlatılan İrini Misyonu çerçevesinde bölgeye birinci aşama olarak zaten askeri personel göndermişti. İkinci aşama ise keşif uçakları ve casus uydulardan oluşuyordu. Almanya, AB bayrağı altında, önümüzdeki günlerde bölgeye intikal edecek olan Hamburg Fırkateyni ve ona eşlik edecek olan keşif ve savaş gemileri ile Libya’yı talanda bir kere daha “ben de varım” diyor.
2020 başında Berlin’de Libya Konferansı’na ev sahipliği yapan Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Nisan ayında "Berlin konferansının ev sahibi olarak, Almanya'nın ilk etapta bir keşif uçağı ve askeri personel ile, daha sonra da bir donanma gemisi ile Avrupa’nın İrini Misyonuna destek verecektir” demiş ve “İrini Misyonu ile silah ambargosunun yanı sıra petrol kaçakçılığı da denetlenecek” diye eklemişti. Maas bu açıklamalarıyla, esas amaçlarının petrol yağmasında pay almak olduğunu da itiraf etmiş oluyordu.
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları Türkiye de dahil bölgedeki çeşitli devletlerin yanı sıra ABD, Rusya ve AB emperyalistlerinin iştahını alabildiğine kabartıyor. Bölgedeki enerji kaynaklarının “birilerine” peşkeş çekilmesine sessiz kalmayacaklarını karşılıklı olarak ilan etmeleri bunun itirafından başka bir şey değil.
Almanya’nın “Libya’yı istikrara kavuşturmak” adı altında İrini Misyonu’na verdiği destek de bundan başka bir şey değildir.