Perşembe günü başkent Kahire'de, Libya'nın doğusundaki Bingazi'den gelen aşiret liderleri ile görüşen Mısır'ın darbeci generali Sisi yaptığı açıklamada, aşiret liderlerinin “Mısır silahlı kuvvetlerine Libya'nın egemenliğini korumak üzere müdahale etmesi için tam yetki verdiklerini” öne sürdü. Sisi, “Mısır, sadece kendisinin değil Libya'nın ve bölgenin ulusal güvenliğine doğrudan tehdit oluşturan faaliyetler karşısında atıl durmayacaktır” diyerek Libya’ya asker gönderebileceklerini açıkladı.
Libya'nın doğusunda, General Halife Hafter'e bağlı Libya Ulusal Ordusu'nu (LNA) destekleyen Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi de Mısır'ın askeri müdahalesini ilkesel olarak desteklediğini açıklamıştı.
Önemli petrol yatakları açısından stratejik olan Sirte'ye doğru ilerlemeyi "kırmızı çizgi"nin geçilmesi olarak değerlendiren Mısır, Libya'da taraflar arasında müzakere çağrısı yapmıştı.
UMH ve Türk sermaye devleti ise, darbeci Sisi'nin ateşkes önerisini reddetmiş; ateşkes müzakereleri için Hafter'in Sirte'den çekilmesini şart olarak koşmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Sirte'ye operasyon hazırlıkları var ama şu anda masayı deniyoruz. Burada Hafter ve Hafter'i destekleyen güçlerin çekilmesini deniyoruz. Eğer buralardan çekilirlerse o zaman bir ateşkesi kabul ederim diyor Sarraj hükümeti. Çekilme olmazsa tabii ki askeri hazırlık zaten var.” diyerek, petrol uğruna kan dökmeye devam edeceklerini açıklamıştı.
İki savaş ağası Serraj ve Hafter'in arkasında mevzilenen aktörlerin, petrol başta olmak üzere Libya’nın kaynaklarını yağmalama sevdalarına dur denilmezse bölgemizin daha büyük bir savaş çemberine doğru taşınması kaçınılmaz olacaktır.
