Korona salgını, özellikle düşük gelirli insanları vuruyor. Bu gerçek, Federal İstatistik Ofisi tarafından Berlin Sosyal Bilimler Merkezi (WZB) ve Federal Nüfus Araştırma Enstitüsü (BiB) ile birlikte yayınlanan kapsamlı bir sosyal raporla da bir kez daha gözler önüne serildi.
Kapitalizmin yol açtığı eşitsizlikler korona vesilesiyle daha da büyüdü. 2020 baharından itibaren Almanya’da gelişen ilk korona dalgası toplumu “daha eşitsiz” hale getirdi. Uzmanlar, ülkede sosyal dengesizliğin kalıcı olarak kötüleşebileceğine dikkat çekiyor.
Gelecek korkusu
Rapora göre, düşük gelirliler grubundaki her beş kişiden biri, finansal zorluklar ve risklerle karşı karşıya olduklarını söyledi veya önümüzdeki on iki ay içinde olacağını varsaydılar. WZB uzmanı Philipp Wotschack bu durumu, “Bu; mali zorluklar yaşadıkları, kredi almak zorunda kaldıkları, ciddi para sorunları yaşadıkları, birikimlere geri dönmek zorunda kaldıkları, sosyal yardımlar için başvurdukları veya yaşam standartlarını büyük ölçüde düşürdükleri anlamına geliyor” diye açıkladı.
Özellikle tek başına çocuk yetiştirenler etkilendi
Anketler geçen yılın Mart ayının sonundan Temmuz ayının başına kadar sürdü. Mesleğe bakılmaksızın tek başına çocuk yetiştirenler yüzde 25 oranında mali sorunlardan etkilendi. Göçmen geçmişi olan kişiler (yüzde 15), göçmen geçmişi olmayanlara göre neredeyse iki kat daha sık mali zorluk yaşadıklarını bildirdiler (yüzde 8). Serbest meslek sahiplerine ek olarak (yüzde 20), yarı vasıflı ve vasıfsız işçiler (yüzde 17) ve basit maaşlı çalışanlar (yüzde 14) özellikle sık sık para sorunu yaşadıklarını bildirdi. Nitelikli maaşlı mesleklerdeki insanlar için, oran yüzde 9 ile önemli ölçüde daha düşüktü, bu da en düşük gelir gruplarının işten ve işsizlikten daha çok etkilendiğini gösteriyor.
Kalıcı yoksulluk tehdidi yaygınlaşıyor
Aynı zamanda 500 sayfadan fazla olan rapor, Almanya’da yoksulluk sınırının altına düşen herkesin giderek daha uzun süre yoksul kaldığını gösteriyor. İstikrarsız sosyal koşullarda yaşayan tüm insanlar arasında kalıcı yoksulluk riski altında olanların payı yüzde 44 olurken bunun 1998 yılına kıyasla iki kattan fazla olduğu belirtildi. Siyasi İşler Eğitimi Ajansı’ndan Thomas Krüger, sosyal raporla ilgili çevrimiçi basın toplantısında, artan yoksulluk riskiyle ilgili sunulan rakamların “iç karartıcı” olduğunu söyledi.