Yıllardan beri kıtlığın pençesinde olan Afrika ülkeleri, ABD-NATO cephesinin kışkırttığı, Rusya’nın başlattığı Ukrayna savaşından sonra ciddi bir açlık sorunuyla karşı karşıya kaldı. Hem Rusya hem Ukrayna’nın buğday ihraç eden ülkeler olması, sorunu “gıda krizi” noktasına getirdi. Zira, savaştan ve Rusya’ya uygulanan ambargodan dolayı tahıl ihracatı aksadı.
Gıda krizinin derinleşmesi üzerine “Tahıl Koridoru” açma tartışmaları gündeme gelmiş, 22 Temmuz’da Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" İstanbul’da imzalanmıştı.
ABD, AB dahil bütün taraflar anlaşmadan memnuniyet duyduklarını açıkladılar. İmzacılar arasında yer alan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, anlaşmayı önemli bir gelişme olarak değerlendirmişti. Anlaşmanın ardından Ukrayna limanlarından tahıl ihracatı yeniden başlamıştı. Rusya ise aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen halen tahıl ihracatına başlayabilmiş değil. Anlaşmaya göre Rusya’nın tahıl ihracatına ambargo uygulanmayacaktı. Oysa Moskova yönetimi tarafından yapılan açıklamalar durumun farklı olduğunu gösterdi. Zira, ABD ile suç ortakları halen Rusya’nın tahıl ihraç etmesini sabote ediyorlar.
Batılı emperyalistlerin bu tutumu, Rusya’dan önce açlık tehdidi altında bulunan yoksul halklara zarar veriyor. Zira Rusya’nın tahıl ihracatı önündeki engeller kaldırıldığında hem buğdaya ulaşmak daha kolay olacak hem fiyatlardaki artışı durdurmak mümkün olacak. Oysa aksi yönde yapılan açıklamalara rağmen ABD ile suç ortakları gıda krizini derinleştirecek tutumlarını pervasızca sürdürüyorlar.
Bu sorunu dün yaptığı açıklamada dile getiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, batının bu iki yüzlü politikasına dikkat çekerek, “Tahıl Koridorunun” tehlikede olduğu mesajını verdi. Anlaşmanın tek taraflı olmadığını hatırlatan Putin, Rusya’nın tahıl ihracatının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’da daha önce benzer bir açıklama yapmıştı.
Moskova’dan yapılan açıklamalar, ABD-İngiltere-AB cephesinin Ukrayna savaşına benzin dökmekle yetinmediğini, gıda krizini derinleştirecek icraatlara devam ettiğini de gösterdi. Yapılan açıklamalarda bu sorunun çözülüp Rusya’nın tahıl ihraç etmesinin önündeki engellerin kaldırılmaması durumunda, İstanbul’da imzalanan anlaşmanın iptal edilebileceği sinyali verildi. Putin yönetimi, ABD ile ortaklarının tutumlarında ısrar etmeleri durumunda buğday ihracatı için açılan koridorun kapatılabileceği konusunda uyardı.
Yüz milyonlarca insan açlıkla yüz yüze bulunurken ABD ile suç ortaklarının yaptıkları tek şey, Ukrayna savaşına benzin dökmek için on milyarlarca dolarlık silahı kukla Zelenski yönetimine hibe etmek oldu. Savaşta yıkım ve ölümün devam etmesini sağlayanlar, gıda krizini de derinleştirerek halkları açlık uçurumuna doğru sürüklüyorlar.
Halkların emperyalist saldırganlık ve savaşa karşı mücadelesi henüz gelişemediği için, yazık ki savaş kundakçıları istedikleri gibi at oynatabiliyorlar. Buna karşı halkların emperyalist hegemonya savaşı ve silahlanmaya karşı direnişi geliştirmek dışında bir çıkış yolları kalmamıştır.