Libya’da BM ara buluculuğu ile devam eden barış görüşmeleri geçtiğimiz hafta gerçekleşen seçimle birlikte son aşamasına geçmiş oldu.
Geçtiğimiz yıl yoğunlaşan girişimler ilk aşamada ateşkes ilan edilmesini, ülke içindeki coğrafik/siyasi/askeri açıdan eşit temsil edecek tarafların katılımı ile müzakere sürecinin başlatılmasını ve Libya’yı seçimlere götürecek geçiş dönemi hükümetinin oluşturulmasını hedefliyordu.
Hem müzakere sürecini yürüten tarafların belirlenmesi hem de müzakere süreci oldukça çekişmeli geçti. Libya’ya komşu Mısır başta olmak üzere Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bölge ülkelerinin yanı sıra ABD, Rusya, Türkiye, Yunanistan, Fransa dahil birçok ülkenin askeri ve siyasi olarak varlık gösterdiği ülkede müzakereler de zaman zaman ülkeler arası diplomasi savaşına dönüştü.
Bu arada BM ara buluculuğunda başlayan görüşmelerin önemli ayaklarından biri de ateşkesin sağlanması, Libya’ya yönelik silah ambargosunun denetiminin sıklaştırılması ve ülkedeki yabancı askeri güçlerin çekilmesi.
Silah ambargosu ve özellikle yabancı askeri güçlerin çekilmesi şartları henüz yol haritasında öngörülen şekilde gerçekleştirilemedi ancak Libya’yı 2021 yılının aralık ayında seçimlere götürecek olan başkanlık konseyi ve başbakan belirlendi.
Buna göre, Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed El Menfi, başkan yardımcıları Abdullah El Lafi ve Musa El Koni, başbakan ise Abdul Hamid Dibeybe oldu.
Uzun süredir Türkiye kamuoyunun da sık sık adını duyduğu Fethi Başağa ve Akila Salih listesinin kaybetmesi herkesi şaşırttı. Buna ek olarak kazanan listenin Libya dışında isimleri pek duyulmamış, Kaddafi’nin devrilmesinden sonraki kaos döneminde de öne çıkmamış kişilerden oluşması kafaları iyice karıştırdı.
5 Şubat’ta gerçekleşen seçimlerden beri Arap medyası Libya’yı seçimlere taşıyacak kadroyu isim isim inceleyerek kimin hangi ülkeye yakın olduğunu ve bunun üzerinden de yıl sonuna kadar atacakları adımları kestirmeye çalışıyor.
Her ne kadar BM görüşmelerinin bağımsız ve egemen bir Libya’nın yeniden tesisi hedefi ile yürütüldüğü vurgulansa da onlarca aktörün olduğu ülkede geçiş döneminin de yeni seçimlerin de Libyalılara bırakılmayacağı açık.
Seçim sonucunun açıklanmasının ardından uluslararası platformda şaşkınlıktan kaynaklı kısa süreli bir şok yaşandı. Fethi Başağa’nın ve Akila Salih’in kesin zaferine yönelik beklentilerin ağırlıkta olmasının etkisiyle yaşanan bu şok uzun sürmedi. Ülke içindeki Hafter, Akila Salih, Fethi Başağa gibi taraflardan Mısır, Rusya, Türkiye, Fransa’ya kadar birçok ülkeden geçiş dönemi kadrosuna tebrik mesajları açıklanmaya başlandı. Rusya başta olmak üzere bazı ülkeler geçiş dönemi hükümetinin başbakanı Abdul Hamid Dibeybe’yi resmi temaslar için davet etti.
Yeni kadroya ilişkin kesin yorumlar yapabilmek henüz pek mümkün görünmüyor. Konsey başkanı El Menfi, yardımcıları El Lafi ve El Koni, Başbakan Dibeybe geçmişteki ilişkileri ve ülkedeki kaos dönemindeki hamleleri ile hem herkese/bütün taraflara yakın gibi görünüyorlar hem de herkese uzak. Kadroda Kaddafi döneminin güçlü ailelerinden olan da var Müslüman Kardeşler Örgütü ile ilişkisi olan da…
Velhasıl El Menfi, El Lafi, El Koni veya Başbakan Dibeybe’nin kesin yargılarla profilini belirlemek mümkün değil. Seçimden hemen sonra açıklama yapan geçiş dönemi hükümetinden isimler hem ülke içindeki taraflara hem de Türkiye ve Mısır dahil Libya sahasındaki aktörlere yönelik ılımlı mesajlar verdiler.
Başbakan Dibeybe’in aralık ayında yapılacak genel seçimlere kadar ülkeyi yönetecek, kamu hizmetleri başta olmak üzere acil sorunlara çözüm bulacak, kaostan çıkışı sağlayacak isimlerden oluşan bir ekip belirleyerek çalışmaya başlaması gerekiyor. İlk yorumlar geçiş hükümetinin teknokratlardan oluşacağı şeklinde.
Ancak geçiş hükümetinin önünde yabancı askeri güçlerin ülkeden çıkarılmasını sağlamak, Türkiye ile Trablus hükümeti arasında yapılan tartışmalı Deniz Yetki Alanı veya çeşitli ülkelerle yapılan askeri/ticari anlaşmaları gözden geçirip yenilemek veya iptal etmek, kara mayınlarının temizlenmesinden uzun süredir savaşan tarafların ve aşiretlerin birlikte çalışmasını sağlamak dahil birçok dikenli dosya duruyor.
Elbette aralık ayında yapılması beklenen genel seçimlerin nasıl bir ortamda gerçekleşeceği de geçiş dönemi hükümetinin adımlarına bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor.
Evrensel / 11.02.21