MLPD Merkez Komitesi’nin açıklaması...

“Rusya ve ABD/NATO: Ukrayna'dan elinizi çekin!”

Federal hükümet açıkça emperyalist dış ve askeri politikaya geçiyor - emperyalistler eliyle şiddetlenen dünya savaşı tehlikesi

  • Çeviri
  • |
  • Dünya
  • |
  • 01 Mart 2022
  • 22:00

MLPD Merkez Komitesi’nin Ukrayna'daki savaşa ilişkin 27.2.2022 tarihli 3 no’lu açıklaması:

1. 26/27 Şubat 2022 tarihli kararlarla Federal Hükümet, açıkça saldırgan bir emperyalist dış ve askeri politikaya yöneliyor. Aktif olarak savaşa hazırlanıyor. Onlarca yıl barışçıl ve insani bir dış politika izledikleri, ticaret yoluyla değişimi teşvik etmek istedikleri yalanını vaaz ettiler. Şimdi ise çok büyük bir koalisyon, SPD/Yeşiller/FDP/CDU/CSU, Ukrayna'nın savaş bölgesine 1400 tanksavar silahı, 500 karadan havaya füze ve mühimmatlı 9 obüs gönderme kararı verdi. Federal Meclis ayrıca silahlı kuvvetler için 100 milyar avroluk özel bir fon oluşturmaya karar verdi ve bunun için Anayasayı değiştirmek istemektedirler. MLPD bu kararları şiddetle mahkum etmektedir.

2. Şiddetlenen bir dünya savaşı tehlikesi üzerine konuşulması zorunludur. Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesi hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştı. Ukrayna, şu anda her şeye hazır olduklarını gösteren iki emperyalist kamp – ABD/NATO ve Rusya – arasındaki bir savaşın arenası olmuş durumdadır. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO'nun diğer şeylerin yanı sıra Doğu Avrupa'ya nükleer silah yerleştirmemeyi taahhüt ettiği NATO-Rusya-Anadosyası’nı feshetmeye hazırlanıyor. Yeni-emperyalist Rusya da tehditlerini artırıyor ve nükleer güçlerini alarma geçiriyor. Scholz, Eurofighter'ı Amerikan nükleer silahlarının kullanımı için daha da geliştireceğini açıklıyor. Alman hükümeti böylece nükleer silahların kullanımına erişim konusundaki arzusunu ve talebini yeniden teyit ediyor.

3. SPD Şansölyesi Scholz açıklamasına devam etti: “Eğerler ve amalar olmadan NATO'daki yardıma dair görevimizin yanındayız. ... Başkan Putin, müttefiklerimizle birlikte İttifak topraklarının her metrekaresini savunma kararlılığımızı hafife almamalı. Bunu çok ciddi bir şekilde ifade ediyoruz.” Almanya, Doğu Avrupa'nın “her metrekaresinde” ne arıyor? Aynı zamanda, Alman birliklerinin yurtdışında hiçbir işinin olmaması, Hitler faşizmi dönemi derslerine dayanan bir yükümlülüktür. İddiaya göre Federal Meclis'teki muhalefet CDU/CSU, Scholz'a sınırsız desteğini ilan ediyor ve kışkırtıcısı Merz (başkan) ile bir adım daha ileri gidiyor: “Bugün alınan kararlar sadece minimum olabilir.” Hükümetin yeniden silahlanma konusunda AfD'den de tam destek alması rastlantı değil. Sadece birkaç hafta önce düşünülemez olan şey, Alman siyaseti, onların kurumları ve tekelleri ile burjuva medyası savaşa yönelik yoğun psikolojik hazırlıklar ve savaş retoriğiyle ortaya çıktı.

4. Ukrayna Zelenski hükümeti ne demokratiktir ne de desteğe layıktır. NATO ve AB gibi emperyalist ittifaklara girmeyi arzulayan gerici bir kapitalist hükümettir. Bütün kapitalist ülkelerde olduğu gibi orada da işçi sınıfı ve geniş kitleler sömürülmekte ve ezilmektedir. Ülkenin hammadde zenginliğine rağmen Ukrayna halkı Avrupa'nın en yoksullarından biridir. Ukrayna'da komünist sembollerin gösterilmesi yasaktır. 2018'de Kiev'de Hitler işbirlikçileri onuruna yasal meşaleli yürüyüşler yapıldı ve hükümet faşist Asow alayını ordusuna entegre etti. Geçtiğimiz yaz Zelenski, memleketi Kryvyi Rih'te grev yapan madencileri sırtından vurdu ve maden oligarkının grev liderlerine yönelik acımasız baskısını örtbas etti. Ve şimdi bunlar birdenbire bu halkın ve bu işçilerin temsilcisi mi olacaklar? MLPD ile yakın bağlantı içinde olan Ukrayna'daki KSRD, 27 Şubat 2022'de şunları yazdı: “Bunun, farklı emperyalistler arasındaki mücadelenin açık ve ne yazık ki trajik bir örneği olduğuna inanıyoruz. Bu emperyalistlerden hangisinin ‘daha kötü’ olduğunun bir önemi yok- tüm emperyalistler acı ve ölüm getiriyor.” Dayanışmamız ve desteğimiz gerici Zelenski hükümetine değil, Ukraynalı işçilere, ateş altında olan ve on binlercesi kaçan halk kitlelerinedir.

5. Alman halkı ve işçi sınıfı, diğer ülkelerin halkları ve işçileri gibi, kesinlikle şunları vurgulamalıdır: 1914 yılının sloganı olan, “Bu sisteme ne tek bir insan ve ne de tek bir kuruş!” diyen KPD'nin kurucusu Karl Liebknecht'in yanındayız. Reichstag'da savaş kredilerine karşı oy kullanan tek kişi oydu: “Bütün ülkelerde proletaryanın hayati çıkarları aynı ve ortaktır. Tüm ülkelerin proleterleri, barbarca insan kıyımını mümkün olan en kısa sürede sona erdirmek ve savaşan hükümetlere barış için ortak arzularını dayatmak için sınıf mücadelesinin en güçlü gelişimi yoluyla çabaları birleştirmelerini istiyorlar.” (Toplu Konuşma ve Yazılar, Cilt-8)

6. Maliye Bakanı Lindner/FDP, savaş kredilerinin "özgürlüğümüze yapılan bir yatırım" ve "değerler sistemimiz" olduğunu ilan ediyor. Uluslararası işçi sınıfı Bay Lindner'den farklı bir değerler sistemi izliyor. Onun özgürlük ve demokrasi söylemleri demagojik sahtekarlıktan başka bir şey değildir. Almanya'daki tüm burjuva partileri tekellerin diktatörlüğünün hizmetindedirler ve burjuva demokrasisi onun örtüsüdür. Her şey tekelci sermayenin çıkarlarına tabidir. Bu sistem özgürlük ve demokratik değerler için çok az şey sağlar, aynı hükümetin sosyal değişim ve tutarlı çevre koruma vaatlerini nasıl yerine getirdiği iddiası gibi. Sosyal, politik ve ekolojik kazanımlar ve talepler artık savaş rotasında sürülecek.

7. NATO bir barış ittifakı değildir! Mevcut çatışma, yalnızca yeni-emperyalist saldırgan Rusya tarafından değil, aynı zamanda dünyanın ana savaş çığırtkanı olarak ABD ve NATO tarafından da hazırlandı ve canlandırıldı. INF Antlaşması ve diğer iki silahların denetimi anlaşması gibi uluslararası silahsızlanma anlaşmalarını fesheden ABD Başkanı Trump oldu ve Başkan Biden'ın da yeniden etkinleştirmedi. Doğu Avrupa'yı NATO’nun konuşlanma alanı yapmak, barışı koruma önlemi değildir. Şu anda yaşananlar, önceki burjuva diplomasisinin ve emperyalist pasifizmin başarısızlığının bir ifadesidir. Bu, sözde barışı vaaz etmek ve fiilen emperyalist siyaseti sürdürmek demektir.

8. Savaş dönemleri, bugünün Federal Meclis tartışmalarında olduğu gibi, her zaman psikolojik savaşın yürütüldüğü dönemlerdir. Dışişleri Bakanı Baerbock Almanya'nın yeniden silahlandırılması için teatral bir kampanya yürüttü ve “savaş ve barış arasında, saldırgan ile metrodaki çocuklar arasında” bir karar verilmesi gerektiğini söyledi. Ama ne NATO, ne ABD, ne de Almanya barıştan ve Kiev metrolarındaki çocuklardan yanadır. Bu hükümetlerin hiçbiri barıştan yana değildir, saldırganlar cephenin her iki tarafındadırlar. Her zaman olduğu gibi, bu emperyalist savaş da tüm ülkelerin halk kitlelerinin ve işçi sınıfının sırtından yürütülmektedir. Onlar bu savaşın kilit aktörleridir!

9. MLPD tüm barışsever insanları zihinleri açık tutmaya, proleter sınıf bakış açısına sahip olmaya, savaş çığırtkanlığı yapanlarla “ulusal birlik” yemini etmemeye ve savaş histerisine kapılmamaya çağırıyor! Bugün Berlin'de gösteri yapan 500.000 insan, çoğunluğun barış iradesini temsil ediyor. Aynı zamanda, emperyalist savaş çığırtkanlığının herhangi bir tarafına savrulmamak için bilinçli davranmamız gerekiyor,

10. Şansölye Scholz “ulusal güç desteği verme” çağrısı yapıyor. Dünya işçi sınıfı ve kitleler emperyalist savaş politikasının bedelini ödemeye hazır değil! Hele de bazıları bu savaşta zenginleşirken. Alman silah tekeli Kraus Maffei Wegmann, gözlerinde dolar işareti olan 50 tanklık özel bir teslimat teklif etti. "Ulusal birlik", savaş dönemlerinde egemenlerin tipik bir çağrısıdır. Biz ise buna karşı ulusal sınırların ötesinde işçi birliğini örgütlüyoruz.

11. Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında, Alman Kayzeri tüm tarafları ateşkese çağırmıştı. Şu anda Almanya'da bir tür modern ateşkes politikası yaşıyoruz. SPD, Yeşiller ve hatta Sol Parti'nin bazı kesimleri, sol imaja sahip politikacıları NATO'nun yeniden silahlanma politikasının yanında yer alıyorlar. Seçim kampanyası sırasında Yeşiller, başta genç seçmenler olmak üzere birçok seçmeni kazandıkları seçim programlarında, “yeni bir silahsızlanma dalgası” ve “savaş bölgelerine silaha hayır” çağrısında bulunmuşlardı. Bu MLPD'nin sadece seçim kampanyasında değil her zaman neyi savunduğunun teyididir: Kapitalizm ve emperyalizmin “şekillendirdiği” bu partilerin oportünizmi, kriz ve savaş dönemlerinde sosyal şovenizme ve işçi, çevre ve barış hareketlerinin çıkarlarına açık ihanete yol açar.

Şiddetlenen Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesine karşı aktif direniş geliştirin!

Rusya ve ABD/NATO: Ukrayna'dan elinizi çekin! Rus bombardımanları durdurulsun ve Rus birliklerini geri çekilsin!

Alman hükümetinin savaşa ve yeniden silahlanma planlarına karşı sokaklara: Mevcut kararlar geri çekilmelidir!

Alman silah ihracatına, Doğu Avrupa'ya asker göndermeye hayır! Tüm Alman birlikleri yurtdışından geri çekilmelidir!

Asıl düşman kendi ülkenizdedir!

NATO ve tüm emperyalist askeri birlikler dağıtılmalıdır!

Yeni barış hareketinin örgütsel biçimi olarak Enternasyonalist İttifakı güçlendirin!

Devrimci işçi partisi MLPD'yi ve onun gençlik örgütü REBELL'i güçlendirin!

Halkların kendi kaderini tayin hakkı için; barış, halklar arası dostluk, gerçek sosyalizm için mücadeleye!

Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin! Bütün ülkelerin proleterleri ve ezilenleri birleşin!

(Rote Fahne News)

Çeviri: Kızıl Bayrak Kolektifi