ABD liderliğindeki batı emperyalizminin düşmanlaştırma politikasının son hedefi Ruslar oldu. Kapitalist-gerici egemenlerin sebep olduğu savaş sonucunda dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan ve çalışan emekçi Rus vatandaşları da hedef gösterilmeye başlandı. Rusya vatandaşlarına yönelik bir cadı avı başlatılmasının yolunu açan Batılı emperyalistler, baskıyı artırdı.
Rusların, bulundukları ülkelerde Ukrayna savaşına karşı açıklama yapmaya zorlanması akıllara, “Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir” sözünü getirdi. Yaşananlar, ABD’de 1940’lı yıllarda başlayıp, 1950’li yılların sonuna dek süren ve komünistlerin baskı görüp, soruşturmalara muhatap kaldığı, sosyal hayattan izole edilmeye çalışıldığı McCarthycilik dönemini hatırlattı.
Çarlığa özenen otoriter lider Vladimir Putin’i eleştiren ve işgal girişimine karşı eylem düzenleyen Rusları görmezden gelen Batı’nın savaşın hesabını sivil insanlardan sorması tepki çekti.
Sosyal hayattan men
Şef kovuldu: Yaşayan en büyük orkestra şeflerinden Rus Valery Gergiev, Rusya saldırısını kınamaya zorlandı. Kınamayınca Münih Filarmoni Orkestrası şefliği görevine son verildi.
‘Öğrenciler atılıyor’ iddiası: Avrupa’da üniversitede okuyan Rus öğrencilerin kayıtlarının silindiği de iddia edildi. İddianın sahibi Rusya İnsan Hakları Sorumlu Yetkilisi Tatyana Moskalkova, “Avrupa'daki üniversitelerde öğrenim gören Rus öğrencilerin kayıtları siliniyor” dedi.
Seyahat engeli: Reuters’ın aktardığına göre Belçika’nın İltica ve Göçten Sorumlu Bakanı Sami Mehdi, tüm Rus vatandaşlarına vize vermeyi durdurmayı düşündüklerini açıkladı. Edinilen bilgilere göre Çekya, Litvanya gibi ülkeler de bu yönde adım atmayı planlıyor. AB Başkanı Ursula von der Leyen de üye devletlerin Rusya'ya uygulayacağı yaptırımlar arasında vize kısıtlamalarının da olduğunu açıkladı.
Emekçiler etkileniyor: Ayrıca Çekya, Letonya, Litvanya gibi ülkelerde inşaat sektöründe çalışan Rusların, işten atılmaya başlandığı öne sürüldü.
Eurovision’dan men: Rusya’ya yönelik kültür alanında bir yaptırım da Eurovision şarkı yarışmasından geldi. Avrupa Yayın Birliği, 24 Mayıs’ta İtalya’da düzenlenmesi planlanan yarışmadan Rusya’nın çıkarıldığını açıkladı.
FIFA’dan hamle: UEFA’nın 2022 Şampiyonlar Ligi finali St. Petersburg’da oynanacaktı. UEFA, finali Paris’e taşıdığını açıkladı. Öte yandan FIFA, maçlarda Rus bayrağı ve marşının kullanılmasını yasakladı.
Formula 1 iptal edildi: Rusya'daki yarışın 25 Eylül'de yapılması planlanıyordu. F1 CEO'su Stefano Domenicali liderliğinde toplanan F1 tarafından şu açıklama yapıldı: "İlgili tüm paydaşların görüşüyle beraber, mevcut şartlarda Rusya Grand Prix'sini düzenlemenin imkansız olduğu sonucuna varıldı" denildi.
Basketbolda da ihraç: THY EuroLeague'in köklü takımlarından CSKA Moskova’nın yanı sıra, UNICS Kazan ve Zenit ile 7DAYS EuroCup'ta oynayan Lokomotiv Kuban ve Krasnodar'ın turnuvalara katılımı da donduruldu.
Rusya blok yaratamıyor
Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cangül Örnek, Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle birlikte özellikle Batı'da ortaya çıkan ABD önderliğindeki bloklaşma görüntüsünün ABD ve NATO'nun bu savaşı neden bu kadar istediğini açıkladığını ifade etti. ABD'nin Avrupa'da bir süredir zayıfladığı belirtilen liderliğini yeniden tahkim ettiğini kaydeden Örnek, "Bu açıdan Soğuk Savaş bloklaşmasına benzer bir süreç işliyor. Ancak karşı tarafa bakacak olursak; Rusya bu kapitalist-emperyalist blokun karşısında bir siyasi-ideolojik alternatif oluşturmuyor. Sovyetler Birliği'nden farklı olarak Rusya'nın Avrupa'da ve dünyanın geri kalanında etkili bir bloklaşma yaratmadığını görüyoruz. Yaratmak istemedikleri gibi, isteseler de Rus kapitalizminin, sosyalizmin dünyadaki moral üstünlüğünü yakalayamayacağı aşikâr" dedi.
Milliyetçi saldırganlık
Batı'da spor federasyonlarından orkestralara, şantiyelerden şirketlere yükselen Rus karşıtı bir milliyetçilik olduğunu ifade eden Örnek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu korkunç bir durum. Tabii ki yeni değil. Son yirmi yıldır, her küçük olayda Batı medyasında büyük bir anti-Rus propaganda yürütülüyordu. Söylemde otokrat Putin'i hedef alan ama Putin'e yüklenmekten çok daha geniş çaplı bir Rusya düşmanlığı yapılıyordu. Örneğin, İngiltere'de Sergei ve Yulia Skripal'ın zehirlendikleri iddiası tam anlamıyla ulusal ve uluslararası düzeyde Rusya karşıtı bir kampanya olarak yürütüldü. Bu açıdan süreç bir tür McCarthyci cadı avına benzese de bana kalırsa yaşanan daha çok I. Dünya Savaşı'nda Avrupa halklarını birbirine düşüren milliyetçi saldırganlığa benziyor. Örneğin, ABD'de I. Dünya Savaşı sırasında Alman kökenlilere yönelik büyük bir nefret ve dışlama dalgası yaşanmıştı. Belki şöyle demek daha doğru olur; insanlara sırf Rus oldukları için bir tür 'vebalı' muamelesi yapılması, Soğuk Savaş anti-komünizmiyle emperyalist milliyetçiliğin tehlikeli bir karışımı."
Bu durumdan Batı'daki aşırı sağın da çok besleneceğini düşünen Örnek, "Dolayısıyla bugün FIFA'dan Carnegie Hall yöneticilerine kadar farklı kurum ve kesimlerin başlattığı saldırgan milliyetçilik, Batı'nın en liberal kesimleriyle aşırı sağın nasıl aynı yerde buluşabileceğini gösterdi. Bu gidişat sadece Ruslar için değil Avrupa'daki diğer uluslardan emekçiler, göçmenler, yoksullar için de karanlık bir tablo sunuyor" ifadelerini kullandı.
BirGün / 02.03.22