(26.01.13) - Devrimci-muhalif basın çalışanları Yürüyüş dergisi önünde yaptığı eylemle ÇHD, İdil Kültür Merkezi, Grup Yorum ve Yürüyüş dergisine yapılan operasyonları protesto etti.

Yürüyüş Dergisi'nin Mecidiyeköy'deki bürosu önünde bir araya gelen gazeteciler, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Yürüyüş dergisi susturulamaz!” sloganları atarak eyleme başladılar.

Gazeteciler adına basın açıklamasını Mehmet Ali Karabulut okudu. Sosyalist basına ve çalışanlarına saldırıların kesilmediği belirtilen açıklamada, hükümetin politikalarını desteklemeyen ve muhalif olan devrimci, demokrat, aydın, sanatçı, gazetecilerin sürekli olarak saldırıların hedefi olduğu vurgulandı. AKP'nin iktidara geldiğinden beri yandaş medyasını oluşturduğu ve kendisinden olmayanı susturmaya çalıştığı ifade edilen açıklamada, şunlar söylendi; "Yasal olarak çıkan yayınlar toplatılıyor. Suç delilleri sayılıyor. Daha çıkmamış kitaplara el konulan, haber peşindeyken, fotoğraf çektiği için tutuklanan gazetecilerin olduğu bir yer olmuştur ülkemiz. Artık ülkemizde basın özgürlüğü denen kavramın veya hakkın fiiliyatta hiçbir geçerliliği kalmamıştır.”

İktidarların karşısında, toplumun yaşadığı hak gasplarını, karşı karşıya kaldığı yağma ve talanı tüm açıklığı ile haber yapmanın, toplumun çıkarlarını gözetmenin suç sayıldığı, bu sebeple her an tutuklamalar ve baskınların yaşanabildiği, muhalif, devrimci basına yönelik saldırıların önümüzdeki gümlerde daha da artabileceği belirtildi.

Yürüyüş Dergisi'nin teknik ve dağıtım işlerinin yapıldığı Ozan Yayıncılığı basan polislerin, Yürüyüş dergisinin yazılı, dijital tüm arşivlerini gasp ettiği belirtilen açıklamada, baskın ile ilgili şunlar ifade edildi; “Fotoğraf makineleri, kameralar, ses kayıt cihazları, tripodlar ve tüm teknik ekipmanlar çalındı. Büroda ve çalışanların üzerinde bulunan paralar çalındı. Büronun bulunduğu daire kullanılamaz hale getirildi. Çalışanlarından işkenceden geçirilerek tutuklandı.”

Hiçbir haklılığı olmayan bu saldırıları karalama kampanyasına dönüştüren burjuva basın yayın organları ve çalışanlarının kınandığı açıklamada, bunun karşısında yer almayanların da saldırıların sorumluluğunu taşıyacağı vurgulandı. İfade ve basın özgürlüğüne yönelik bu saldırıya, her an herkesin maruz kalabileceği belirtilerek, dayanışma ve örgütlülük çağrısı yapıldı.

Açıklamanın ardından Yürüyüş dergisinin bulunduğu daireye geçilerek, dayanışma ve destek ziyareti gerçekleştirildi. Büro içerisinde, baskındaki hasarlara bakıldıktan ve bir müddet sohbet edildikten sonra ziyaret sona erdirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul