'Vefa'sız dönüşüm

  • Arşiv
  • |
  • Bilim-Teknik-Çevre
  • |
  • Çevre
  • |
  • 26 Ocak 2013
  • 09:10

İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nın ardından başlayıp Süleymaniye’ye uzanan Vefa’ya yolu düşenleri bu ara içi boşaltılmış, yarısı yıkılmış, yarısı ayakta evler karşılıyor. Eski suriçinin kadim yerleşimlerinden olan mahalledeki bu değişim, kentsel dönüşümün bir parçası. Mahalleliye “Evler aslına uygun yeniden inşa edilecek” denilmiş, arkasından da şimdi dördüncü ayını dolduran süreç başlamış.

Ramazan Doğru, semtin eski sakini. Şimdi işyeri vesilesiyle her gün yolu düşüyor. Ailesiyle Bayrampaşa’ya geçeli 10 yıl olsa da Süleymaniye Külliyesi’nin alt sırasında kalan evlerini özlemle anıyor: “Burası çok eski, çok kadim bir yerleşimdi. Şimdi meşhur olan çok insanın buradan yolu geçmiştir. Sonra İMÇ’nin kurulmasıyla giderek burası küçük küçük atölyelere dönüştü. Kimi evler viran kaldı, kimi evler düzeltilemedi. Şimdi de yıkıyorlar.”

Molla Gürani Camii’ne giden yollardan, Süleymaniye Camii’ne çıkan yollara kadar her sokakta yıkılmış evlere rastlamak mümkün. Bazı sokaklar tamamen yıkılacak.

Tarlabaşı gibi olacaktı’

Hâlâ semtte oturan Şemsi Gök iş makineleriyle iç içe hayatı anlatıyor: “Burada evleri yeniden aslına uygun yapacaklarını söylediler. Biz de Tarlabaşı Projesi’nde olduğu gibi cephe korunacak, içi yenilenecek diye düşündük. Bir sabah uyandık ki, hepsi yıkılmaya başlanmış.”

Nuriye Canık ekliyor: “Bu binalar zaten eski, o eski binaların içinden kaçan göçen, çer çöp evlere doldu. Zaten burası fakir bir semt. Fareydi, böcekti, oydu buydu derken, bıktık bunaldık.”

Adını vermek istemeyen bir esnafa göre, semtin kaderini değiştiren metro inşaatı ve turizm yatırımları: “Buradaki bazı konaklar otellerce kiralandı. Yenileri de yapılmak isteniyordu. Ama bütün eski evlerin niye yıkıldığı sorusu hâlâ yanıtsız. Yıkılacak da yerine otel mi yapacaklar bilmiyoruz. Fatih Belediyesi’ne verilen dilekçelere ‘Binalar aslına uygun yapılacak’ yanıtı verildi. Bekliyoruz.”

Süleymaniye’ye çıkmaya çalışırken yolunu kaybedip yıkıntılar arasında şaşkınca gezen turistlerle karşılaşıyorum. Fotoğraf çekip soruyorlar, “Burada neler oluyor?” diye... Onlara yanıt seyyar leblebiciden geliyor: “Söyle de gidip bir boza içsinler, gördüklerinin üzerine soğuk soğuk iyi gider…”

Radikal / 26.01.13