(30.01.13) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), gazetelere yönelik uygulanan yasakları "demokratik bir toplumda gereksiz" ve "sansür" olarak değerlendirerek, Türkiye'yi tazminata mahkum etti.

AİHM kararı sonucunda Türk devleti, "Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm İçin Yürüyüş", "Ezilenlerin Sosyalist Alternatifi Atılım", "Özgür Mezopotamya", "Günlük", "Siyasi Alternatif", "Özgür Görüş", Süreç", "Rojev" ve "Demokratik Açılım" adlı gazetelere toplam 13 bin 500 euro manevi tazminat ve masraf ödeyecek.

2008-2009 yılları arasında değişik tarihlerde yayınları yasaklanan veya toplatılan 6'sı haftalık 3'ü günlük 9 gazetenin sahipleri, genel yayın müdürleri ve yazıişleri müdürleri tarafından açılan davalar sonucunda, Türkiye'nin basım ve dağıtım durdurma kararları doğru bulunmadı. Türkiye'nin kararlarını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesine aykırı bulan AİHM, gazetelere yönelik bu tür yasaklamaları "demokratik bir toplumda gereksiz" ve "sansür" olarak tanımladı.

AİHM, Türkiye'ye verdiği ceza için, 20 Ekim 2009 tarihli Ürper kararında bulunan "AİHM, gazete yayınlarının durdurulmasına yönelik kararların önleyici etkisinin, başvuranların ileride benzer makale ve haberler yayımlamasını engellemek ve mesleki faaliyetlerini aksatmak için üstü kapalı bir yaptırım anlamına geldiği sonucuna varır. AİHM, yerel mahkemelerin, kısa süreliğine de olsa, davacı gazetelerin basım ve dağıtımlarını durdurarak kendilerine verilen sınırlı takdir marjını aştığı ve basının demokratik toplumun gözlemcisi rolünü gerekçesiz bir şekilde sınırlandırdığı sonucuna varır. 3713 No'lu Kanun'un 6/5 maddesi temel alınarak gazetelerin tamamının ileriki basımlarını yasaklamak, demokratik bir toplumda 'gerekli' olan sınırlama kavramını aşmış ve sansürle aynı anlama gelmiştir" hükmünü de gösterdi.