Türk sermaye devletinden BM'ye işgal çağrısı!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Dış Politika
  • |
  • 31 Ağustos 2012
  • 10:51

(31.08.12) - Suriye'ye dönük emperyalist müdahale senaryolarının gündemde olduğu bir süreçte Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Fransa'nın çağrısıyla toplandı.

Emperyalistler arası hegemonya kavgasının arenasına dönüşen BM Güvenlik Konseyi'nin gündeminde Suriye süreci vardı. Başını emperyalist devletlerin çektiği BM Güvenlik Konseyi'nin Fransa'da yaptığı toplantıdan yansıyanlar bu olguyu bir kez daha gözler önüne serdi.

Türk sermaye devletinden bilindik çağrı

Toplantıya Türk sermaye devletini temsilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu katıldı. Suriyeli mülteciler sorunu üzerinden sözde “insani” gerekçeler öne süren Davutoğlu, Suriye'ye dönük emperyalist müdahale çağrısını bir kez daha yineledi.

Güvenlik Konseyi'ni hali hazırda kurulu olan mülteci kamplarına davet eden Ahmet Davutoğlu, gecikmeden “Suriye topraklarında mülteci kamplarının kurulması” gerektiğini ifade etti. Yine mülteci sorununu bahane göstererek 5 maddelik önerge sunan Davutoğlu Suriye hava sahasını uçuşa kapatmak için BM Güvenlik Konseyi'ni göreve çağırdı. Bu yaklaşımların arkasında “tampon bölgeler” oluşturmaya yönelik işgalci hesapların olduğu ise açık.

Emperyalistler arası çelişkiler ve güç dengeleri üzerinden Suriye sürecinde BM'nin “atıl” kalması, ABD adına savaş taşeronluğu yapan Türk sermaye devletini hayli huzursuz ediyor. Her fırsatta bu durumdan yakınan sermaye devleti son toplantıda yine Davutoğlu aracılığıyla BM'ye serzenişte bulundu. “Artık hareket zamanı” diyen Davutoğlu "BM kurumlarının Suriye konusunda beklentilerimizin gerisinde hareket ettiğine şahit olmaktan üzüntü duyuyorum" diyerek taşeronluğunu yaptığı batılı emperyalistler adına BM'yi harekete geçmeye çağırdı.

Emperyalistler arası çelişkiler derinleşiyor

Öte taraftan çıkarları çelişen emperyalist ülkelerin bir masa etrafında ortak karar almaları her geçen gün daha da zorlaşıyor. Son BM Güvenlik Konseyi toplantısı bu tablonun güncel bir yansıması oldu.

Türk sermaye devleti ve SUK (Suriye Ulusal Konseyi) gibi ABD ekseninde hareket eden güçlerin işgal çağrıları kimi emperyalist güçler tarafından temkinli karşılandı. Bu çerçevede BM toplantısı öncesi konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague “güvenli bölge” oluşturulmasının zorlukları olabileceğini ifade etti. Hague, “Güvenli bölge gibi askeri müdahale gerektirebilecek bir şey için çok daha açık olmalıyız ve tabi ki böyle bir şey çok dikkatli değerlendirilmeli” diyerek bir kez daha emperyalistler arası derinleşen çelişkilere atıfta bulundu.

Hegemonya krizinin bir başka cephesini tutan Rusya'nın tavrı ise net. Toplantıda Suriye'ye yönelik yaptırımların son bulmasını talep eden Rusya, Suriye hava sahasının uçuşa kapatılmasına ve tampon bölge oluşturulmasına karşı olduğunu bir kez daha ifade etti.

Süreç kapsamlı bir yıkıma doğru ilerliyor

Bütün bu gelişmeler bölgenin kapsamlı bir emperyalist boğazlaşmaya doğru sürüklendiğini gösteriyor. Emperyalistler arası hegemonya krizinin nasıl seyredeceği, Suriye merkezli yaşanan gelişmelerin nasıl bir boyut alacağını şimdiden kestirmek zor. Fakat olayların seyri ve ortaya çıkan olgulara bakıldığında bölgesel bir savaşın kapıya dayandığını ifade etmek yanlış olmayacaktır.