TÜMTİS yöneticilerine ceza

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Sendika
  • |
  • 03 Aralık 2012
  • 12:01

(03.12.12) - Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Ankara Şubesi'nin 14 yönetici ve üyesinin yargılandığı davada, Özel Yetkili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi “üye işçilerin sayısını çoğaltmak” suçunu işledikleri gerekçesiyle yönetici ve üyelere ceza yağdırdı. Genel Eğitim Sekreteri ve Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan, Şube Sekreteri Halil Keten, Şube Mali Sekreteri Binali Güney, Yönetim Kurulu üyesi Selaattin Demir, Merkez Denetleme Kurulu üyesi Candan Genç ve eski şube yöneticileri Hüseyin Babayiğit, Erkan Aydoğan, Atilla Yılmaz, Serdal Canikli, Metin Eroğlu, Süleyman Demirtaş, Satılmış Öztürk, İhsan Sezer ve Cihan Türe patron şikâyetleri üzerine 6 yıl 15 gün ile 1 yıl 10 ay 15 gün arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.

2007 yılında örgütlenme çalışması yürüttüğü Horoz Kargo patronu başta almak üzere çeşitli iş yerlerinden patronların şikâyeti üzerine bir gece yarısı operasyonu ile gözaltına alınan sendika yöneticileri tutuklanmış, 6,5 ay sonra çıkarıldıkları ilk duruşmada mahkeme tarafından serbest bırakılmışlardı. 5 yıl devam eden yargılama sonunda, 20 Kasım 2012 tarihinde, mahkeme “yasal bir sendika olan TÜMTİS üyesi işçilerin sayısını çoğaltmak, bu şekilde aidat gelirlerini artırmak ve haksız ekonomik çıkar elde etmek amacını güttükleri anlaşılmıştır” diyerek yöneticilere ağır cezalar verdi. Şube yöneticilerine ceza yağdıran mahkeme, patron şikâyetlerini kararına dayanak yapmıştır.

TÜMTİS hakkındaki şikayetlerin içinde, üye olması için baskı yapıldığı iddiasında bulunan tek bir işçi bulunmuyor. Mahkeme tarafından ifadesi alınan hiç bir işçi, sendikaya zorla üye yapıldığını söylemiyor. Buna rağmen patronların yalana dayalı beyanları cezalandırma için yeterli bulunuyor.

Bugün yaptığı yazılı bir açıklama ile mahkeme kararını duyuran sendikanın Merkez Yönetim Kurulu “Yöneticilerimizin işverenlerin asılsız şikâyetleri üzerine tutuklanması, işverenler ile görüşmenin, sendikaya yeni üyeler kazandırmanın suç delili olarak kabul edilmesi, sendika yöneticilerinin bu suçlamalar nedeniyle yıllarca hapis cezasına çarptırılmaları, örgütlenme ve üyelerinin haklarını koruma mücadelesi veren sendikaların hedefe konulması, sendikal çalışmanın yasaklanması anlamına gelmektedir” dedi.

Sadece sendikamızı değil, sendikal hak ve özgürlükleri, mücadeleci sendikacılık anlayışını hedef alan bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Boyun eğen, ricacı, işverenin icazeti ile yapılan sendikacılığı asla kabul etmeyeceğiz. Mücadeleci sendikacılık anlayışımızda ısrar edeceğiz. Üyelerimizin çıkarlarını koruma mücadelesinde hiçbir ceza bizleri yıldıramaz” denilerek mücadele kararlılığının belirtildiği açıklama dayanışmaya çağıran şu ifadelerle sona erdi: “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına, temel insan hakkı olan örgütlenme hakkına aykırı olan, sendikal hak ve özgürlükleri kullanılamaz kılmayı hedefleyen bu karara karşı kardeş sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, insan hakları örgütlerini, ulusal ve uluslararası sendikal federasyonları, bu mahkeme kararına karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”