TMMOB’de çürümede son nokta!

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 02 Ağustos 2012
  • 11:21

TMMOB’ye Alçakça Saldırı

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası çalışına iken işten çıkartılan ve buna karşı direnişini sürdüren Cansel Malatyalı destekçileriyle birlikte 1 Ağustos Çarşamba günü gözaltına alındı.

Ankara'da İnşaat Mühendisleri Odası önünde 164 gündür direniş kararlılığını sürdüren Cansel Malatyalı, oda binasının 6. katına astığı pankartla İMO yönetimini protesto etti. “İMO yönetimi tarafından keyfi olarak işten çıkarıldım. İşimi geri istiyorum” pankartını açan Cansel Malatyalı'nın eylemine İMO yönetiminin çağrısı üzerine polis saldırdı. Cansel Malatyalı'yla birlikte eyleme destek veren 8 kişi bina içinden ve direniş çadırından gözaltına alındı.

İMO Genel Merkezi'nde beş yıla yakın süre boyunca temizlik ve çay servisi görevlisi olarak çalışan Cansel Malatyalı için "performans düşüklüğü" gerekçesi ile işten çıkartılmıştı.

Polisle yakınlığı geçtiğimiz dönemlerde çevik kuvvet kordonu altında yaptığı “Küçük Kurul” vesilesiyle ortaya çıkan İMO yönetimi pervasızlığını bu kez kendi binası içine çevik kuvvet sokup gözaltı için istekte(!) bulunma noktasına taşımıştır. Cansel Malatyalı’nın direnişine 62. gününde de polisle saldırma yolunu seçen İMO beyleri, bir kez daha ama daha pervasızca saldırarak kendileri için yepyeni bir sayfa açmıştır. Daha önce hiçbir örneği bulunmayan bu saldırganlıkla, Cansel Malatyalı’ya karşı TMMOB’nin bürokratik kastı ve onun amigolarının tam desteğini alan ve genel kurul sürecini sorunsuz atlatan İMO yönetimi deyim yerindeyse vites büyütmüş örgüt tarihine silinmez kara bir leke çalmıştır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi oda yönetimi tüyler ürperten bir açıklama yaparak safını açık ve net olarak ortaya koymakta bir sakınca görmemiştir. “Odamız bugün ALÇAKÇA bir saldırıya uğradı” başlıklı açıklama emekten yana dem vurup emeğe saldıranların ortada olduğu bir yerde saldırının kimden geldiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Evet, İMO 1 Ağustos 2012 Çarşamba günü ALÇAKÇA bir saldırıya uğramıştır:

- Saldırıyı gerçekleştirenler, polis ve onu oraya davet eden ve odayı çiftlikleri sanan İMO yönetimidir!

- Asıl alçaklık kendi işçisinin 6 aydır Ankara’nın soğuğunda ve yazın yakıcı güneşinin altında sürdürdüğü direnişine iftira atıp TMMOB gibi bir örgütü de buna alet etmektir.

- Bu ülkede polisin ne olduğunu ve ne işe yaradığını bile bile bir emekçiyi ve onun destekçilerini bu polise teslim edenler alçaklıktan hele hele solculuktan hiç bahsedemezler. İMO yönetimi ülkenin dört bir yanından polisin yargısız infaz haberlerinin geldiği bir ortamda, yaptıklarıyla aslında Sedat Selim Ay gibilerin eteği altına sığınmıştır.

- İMO yönetiminin açıklamasında koltuğa nasıl bağlandığı itiraf etmiştir. Cansel Malatyalı’nın eylemi “Oda” ya karşı değil bizzat onlara karşı yapılmıştır. Meseleyi “odaya saldırdılar” boyutuna çekmeye çalışmak yalan söylemektir ve meseleyi çarpıtmaktan öte bir şey değildir.

- Açıklama yazıp buna üç beş fotoğrafı iliştirmek yönetimi aklayamaz. Yönetime çöreklenen bu tatlısu solcuları, 80 öncesi artığı oldukları için iyi bilirler ki patrona karşı işçi sınıfının eylemi de bu eylemin önünde duranlara karşı şiddeti de meşrudur. Kaldı ki “odamız kullanılamaz hale geldi” diye ağlayanların yalancılıklarını bildiğimiz için mevcut zararın polis tarafından verildiğini düşünmememiz için en ufak bir neden de yoktur.

- Kürsülerde atıp tutanlara, meydanlarda çatallaşmış seslerle hamaset yapanlara ve rakı masasında devlet yıkıp devlet kuranlara, ikiyüzlülüklerine rağmen birilerine “ahlak”, ilke dersi vermeye kalkanlara kimin korumalarla gezdiğini hatırlatmak isteriz. Odaya çöreklenen ve türlü yolsuzluğa bulaşıp koltuğu kaybetmemek için her türlü pis yöntemi meşru görenler artık yüreklerinin yetmediği işlere kalkışmayı bırakıp çekip gitmelidir.

Bu saldırı TMMOB’deki sıkıntının ne boyuta geldiğini göstermektedir. Ancak mevcut durum birçoklarını rahatsız etmemekte tersine savunulabilmektedir. ENTES direnişi sürecinde Ahmet Tarık Uzunkaya’yı militanca savunanlar hatta bizim üzerimize yürümeye cesaret edenler aslında örgütü yöneten zihniyetin ne olduğunu göstermektedir. Bu zihniyet emekçiye saldırmayı meşru görmektedir. Zira kendi çalışanını işten atanı savunmakta, sigorta ödemelerindeki usulsüzlükleri normal bulmakta ve bunları yapanları ödüllendirerek oda yönetimlerine hatta onur kurullarına atamaktadır. Yıllardır süregiden bu çürümeye yapılan çağrılar artık anlamsızlaşmıştır. Zira çağrıların muhatapları tercihini burjuvaziden yana çoktan yapmış durumdadır. Ortaya koydukları politika da bunu kanıtlamaktadır.
Geçtiğimiz aylarda “Ücretli Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları ve İşsizlik Kurultayı” vesilesiyle de “çürümede son nokta” başlığını kullanmış ve kurultayı bu çerçevede değerlendirmiştik. Düştüğümüz hatayı Cansel Malatyalı’ya yapılan saldırı üzerinden fark ettik. Bizim o günkü değerlendirmemizin naif kaldığını ve “bu son noktadır herhalde” düşüncemizi “umarız ki bu son nokta olur” şeklinde değiştirilmesi gerektiğini anladık. Çünkü TMMOB’yi ele geçiren bürokrat beylerin düştükçe düşmekte olduğunu sarsılarak bir kez daha hatırladık. Zaten oda beylerinin de bize unutturmak bizim de unutmak gibi bir niyetimiz yok. Şurası oldukça berraktır ki TMMOB’yi bugün durduğu noktada tutan ne şanlı tarihi ne de bu şanlı tarihin ekmeğini yiyen bürokratik kastıdır. TMMOB hala emekten yana bir saf tutuyorsa bunun sebebi içinde barındırdığı ilerici öznelerdir. Bürokratik kastın dümen suyundan beslenen bir dizi “sol, muhalif görünümlü” özneyi dışta tutarsak örgüt içindeki dinamiklerin beslendiği tek odak TMMOB içindeki muhalif güçlerdir. Onların her şeye rağmen çıkan sesleridir.

Cansel Malatyalı’ya, İMO’ya ve TMMOB’ye karşı yapılan bu ALÇAKÇA SALDIRIYI kınıyoruz. Yıllarca polisi bu kurumlardan uzak tutmak için mücadele eden bu uğurda gözaltına alınan, tutuklanan ve hayatını kaybedenlerin yarattığı değerler adına İMO yönetimini bir daha o koltuklara dönmemek üzere istifaya çağırıyoruz. Cansel Malatyalı şahsında Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında burjuvaziye karşı bayrak açan ve direnişe geçen işçileri bir kez daha selamlıyoruz.

Toplumcu Mühendis, Mimar & Şehir Plancıları
02.08.2012