'Tinerci' değil, tecavüzcü nesil

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • 11 Ağustos 2012
  • 07:52

"Üniversitelerde siyasete özgürlük” diye tanıtılan yeni YÖK Disiplin Yönetmeliği'nde muhalif öğrencilere ceza vermek için bırakılan birçok açık kapı var. Yönetmelikte kumara ceza verilmezken, cinsel tacizin cezası azaltılıyor.

'Çok ciddi mahkeme süreci yaşayan öğrenciler için değil'

Yüksek Öğretim Kurumu(YÖK)'nun önceki gün duyurduğu yeni disiplin yönetmeliği “üniversitelerde siyasete özgürlük” başlığıyla kamuoyuna sunuldu. Ancak 12 Eylül döneminden kalma bu yönetmelikte 'kısmi' iyileştirmeler yapılırken, muhalif öğrencilere disiplin cezası verilmesine neden olabilecek çok sayıda muğlak ifade yerini koruyor. Yönetmeliği BirGün'e yorumlayan Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça “Eski çağdışı yönetmelikte ufak tefek iyileştirmeler yapılmış. Ama bu tür iyileştirmeler çok ciddi mahkeme süreçleri yaşayan öğrencilerin sorunlarını gidermeye yönelik değil” diyerek yönetmelikteki çarpıklıklara dikkat çekiyor.

'Yönetmelikte bir çok muğlak ifade var'

Akça'ya göre ırza tecavüz kavramının yerine cinsel taciz kavramının getirilmesi olumlu bir gelişme olsa da taciz cezasının üniversiteden atılmadan iki yarıyıl uzaklaştırmaya düşürülmesi geriye doğru atılmış bir adım. Şarkı söylemek, çalgı çalmak gibi 'suç'ların kaldırılması da ufak olumlu gelişmeler. Ancak 'serbest bırakıldı' denilen afiş asmanın izin alarak ve sadece belirtilen yerlerde yapılacak olması bir özgürlük getirmiyor, bu konuda yaşanan gerginlikler aynen devam edecek. Akça konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Yönetmelikte bir çok muğlak ifade var. Örneğin 'ideolojik gerekçelerle üniversite yerleşkesinde huzur ve güvenliği bozmak' gibi bir maddeyi hâlâ tutuyorlar. Okul dışı ideolojik faaliyetlerin öğrencilikle bir ilişkisi bulunduğunda ceza verilmesine dair bir madde var. Çıkarma cezası alacak suçların içinde 'devletin şahsına yönelik suçlar' diye bir şey var. Yani üniversite yönetimi muhalif bir öğrenciye ceza vermek istediği zaman bu muğlak ifadelerden herhangi birini kullanabilir.

Yönetmelik Aanayasa'ya aykırı

Akça, disiplin suçu verilen öğrencilerin ailelerine haber verilmesinden vazgeçilse de burs alınan kuruma haber verilmeye devam edileceğini söyledi ve YÖK yönetmeliğinin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek: Üniversiteden çıkarma cezası alan bir öğrencinin eskiden hiçbir üniversiteye giremediğini, değişiklikle beraber şimdi kendi okulu dışındakilere girebileceğini söylüyorlar. Oysa 2011 yılında Anayasa Mahkemesi bu uygulamayı tamamen hükümsüz kılmıştı. Kovulan bir öğrenci tekrar istediği okula girebilir demişti. Burada da geriye doğru atılmış bir adım var” dedi. Yeni yönetmelikteki alkol yasağı konusunda reşit insanların alkol almasını engellemenin saçmalığına dikkat çeken Akça “Zaten YÖK Kanunu'nun 4. maddesi orada durdukça bu tarz değişikliklerin çok da anlamı yok” diye konuştu.

YÖK Kanunu 4. maddesi

Madde 4 – Yükseköğretimin amacı:

a) Öğrencilerini;

(1) ATATÜRK İnkılapları ve ilkeleri doğrultusunda ATATÜRK milliyetçiliğine bağlı,

(2) Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini taşıyan, Türk olmanın şeref ve mutluluğunu duyan,

(3) Toplum yararını kişisel çıkarının üstünde tutan, aile, ülke ve millet sevgisi ile dolu,

(4) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getiren,

(5) Hür ve bilimsel düşünce gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı,

(6) Beden, zihin, ruh, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş,

(7) İlgi ve yetenekleri yönünde yurt kalkınmasına ve ihtiyaçlarına cevap verecek, aynı zamanda kendi geçim ve mutluluğunu sağlayacak bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve genel kültürüne sahip, vatandaşlar olarak yetiştirmek,

b) Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak, refah ve mutluluğunu artırmak amacıyla; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunacak ve hızlandıracak programlar uygulayarak, çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı ve seçkin bir ortağı haline gelmesini sağlamak,

c) Yükseköğretim kurumları olarak yüksek düzeyde bilimsel çalışma ve araştırma yapmak, bilgi ve teknoloji üretmek, bilim verilerini yaymak, ulusal alanda gelişme ve kalkınmaya destek olmak, yurt içi ve yurt dışı kurumlarla işbirliği yapmak suretiyle bilim dünyasının seçkin bir üyesi haline gelmek, evrensel ve çağdaş gelişmeye katkıda bulunmaktır.

Birgün / 11.08.12