THY işçilerinden eylem

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 01 Aralık 2012
  • 14:01

(01.12.12) – THY işçileri havaalanında sürdürdükleri eylemlerini meydanlara taşımaya devam ediyor.

Cumartesi günleri yapılan eylemlerin bu haftaki adresi Beşiktaş Çarşı Meydanı'ydı. Eylemde, “THY A.Ş. ve Tenik A.Ş.'de işten atılan işçiler işlerine geri alınsın. Grev hakkı yasaklanamaz” şiarlı Hava-İş pankartı ve “Atılan 305 işçi geri alınsın!” Türkçe-İngilizce yazılı ITF Karadeniz Havaalanları Birliği pankartları açıldı

Deri-İş Sendikası Tuzla Şubesi Çarşı Meydanı'na sloganlarla gelirken THY işçileri çevredeki emekçilere direnişle ilgili bildiriler dağıttı.

THY direnişinin 187. gününde gerçekleşen eylemde Türk-İş bürokratlarından 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Deri-İş, Petrol-İş, Belediye-İş üyesi işçileri ve çeşitli ilerici güçler katılım sağladılar.

Konuşmalardan önce destekçiler selamlanarak Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın da eyleme katıldığı ifade edildi. Dün oynanan Beşiktaş-Barcelona basketbol maçı sırasında medyanın THY işçilerini yok saydığı aktarılarak görünür olmak için daha çok meydana çıkacakları ifade edildi.

Marşlar ve halaylarla başlayan eylemin ilk konuşmasını Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin yaptı. Ayçin, konuşmasında 305 işçi olarak burada olmadıklarını, verilen desteklerle büyük bir aile olduklarını ifade ederek sözlerine başladı. Ayçin'in bu sözleri “Birleşe birleşe kazanacağız!” sloganıyla karşılandı. Özgür, demokratik ve barış içinde yaşanan bir ülke istediklerini belirten Ayçin, daha önceki hükümetlerin karşısında olduğu gibi AKP'nin karşısında da eğilip bükülmeyeceklerini söyledi. “İçerde kendi halkıyla sıfır sorun yaratamayanlar dışarda nasıl sıfır sorun yürütebilir?” sorusunu soran Ayçin, karşılarında örgütlü bir güç görmedikleri için savaş politikaları izleyebildiklerini ifade etti. Ayçin, tüm saldırılara karşı birlik olmaya, birleşik mücadele yürütmeye vurgu yaparak sözlerini tamamladı.

Ayçin'in konuşmasının ardından sözü destekçilerden Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi aldı. Servi, referandumla iki sendikaya üyelik dönemi başalaycağının söylendiğini, eğitim ve sağlık hizmetlerinde söylemlerle uygulamalar arasında önemli ayrılıkların olduğunu belirtti. Grev yasağının yasaya girmesi sürecine değinerek zaten temel anayasal hakların yasalarda bulunmasına rağmen uygulanmadığını ifade etti. Hakların yasalarla değil mücadeleyle korunabileceğini söyleyen Servi, “sermayenin tüm taleplerini kabul ettirmek isteyenlere karşı” birlik olmaya, mücadele etmeye çağırdı.

Servi'nin konuşmasından sonra haftaya eylemin Avcılar Meydanı'nda yapılacağı ifade edildi.

Ardından basın açıklamasını okumak üzere söz THY işçilerinden Ferhan Ajlani'ye verildi.

Okunan açıklamada THY'nin bu yılın üçüncü çeyreğinde 705 milyon TL kar açıkladığını, bu tutarın beklentilerin iki katı olduğunu aktardı. Hava-İş tarafından yapılan değerlendirmede bu karlılığın nedeni olarak işçilerin son 10 yıldır artan üretkenliği olduğu ifade edilerek önümüzdeki dönemin TİS görüşmeleri için şunlar ifade edildi: “305 işçinin işe iadesi talebi ve THY'yi dünya devi yapan personel üretkenliği gerçeği önümüzdeki TİS sürecinde sendikamızın doğrultusunu belirleyecek. Taslak her zaman olduğu gibi anketler yoluyla, üye tabanının talepleri doğrultusunda şekillendirilecek”

Açıklama Türk-İş yönetiminde yaşanan soruna değinilerek devam etti. Türk-İş bürokratlarını hedef alan açıklamada şunlar ifade edildi: “Tüm sendikal yapılar gibi Türk-İş de işçilerindir. Artık tepede, işçilerden uzakta oynanan Bizans oyunları ile gidilebilecek bir yer kalmamıştır. Sendikalar tabanlarıyla bütünleşmelidir ve örgütlenmeye ağırlık vererek tabanlarını güçlendirmelidir.”

Açıklamada Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı hakkında işçilerin Ankara sokaklarında polis terörü

ne karşı mücadele ettiği anımsatılarak “yetkiyi bakanlığa devreden protokole imza atan Kumlu gitmelidir” dendi.

Açıklama AKP hükümetinin şimdi de borsa çalışanlarına grev yasağı üzerinde çalıştığı ifade edilerek yeni saldırılara karşı mücadeleyi büyütme çağrısıyla bitirildi. Eylem, sonunda da marşlar ve halaylarla coşkulu bir atmosferde bitirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul