Telekulak - Muharrem Sarıkaya

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 27 Ocak 2013
  • 12:15

ENGELLEMEK için uygulanmadık yöntem kalmadı.Padişahlar şadırvanlar yaptırdı, çözüm olmayınca gizli konuşmalarını şelale diplerine kaydırdı.

Ama o da çare etmedi.
Yasadışı dinleme asırlarca her toplumun baş ağrısı oldu.
Birileri iktidarını sağlamlaştırmak için kullandı, bumerang gibi döndü kendisini vurdu.
Bazen de iktidara tehdit yöntemi oldu, yapanlar altında kaldı.
Yıllar önce bir gazeteci arkadaşımın televizyon ekranlarında yasadışı kaydedilmiş ses kaydını duyduğunda,"Midemi bulandırıyor, kusmak istiyorum" sözünün anlattığı gibi hepsi iğrençti. 
Her ortaya çıktığında, "Önlemlerimizi aldık, üzerine gidiyoruz, yapanın yanına kâr kalmayacak" denildi.
Cezalar ağırlaştırıldı, istihbarat teşkilatları devreye sokuldu.
Sonuç yine değişmedi.

20 YILDA 5. KEZ

Bırakın gerisini, telekulak olayları 1993'ten bu yana geçen 20 yılda 5 büyük skandala damgasını vurdu.
İlk ikisi bakanların telefonlarının dinlenmesine dönük olmasına karşın, geçmişin alışkanlığıyla suskunluk sarmalı içinde kapanıp gitti.
Ardından gelen ise ağırdı.
Başbakan Bülent Ecevit'in Ankara ve İstanbul'daki evlerinin de arasında bulunduğu yüzlerce kişinin telefonunun teknik takibe alındığı ortaya çıktı.
Günlerce tartışıldı, sonuç değişmedi.
Hatta sonrasında, birinci görevi engellemek olanlar, yasadışı dinleme kayıtlarını basın toplantısıyla dinletti.
Çok geçmedi, bir yıl sonra yasadışı dinlemeyi açıklayan, ardında duran hükümet üyelerinin hepsinin dinleme kasetleri ortaya döküldü.

KOMİSYONA HAVALE

TBMM harekete geçti.
İktidar, Bakan Yaşar Okuyan'ın telefonlarının dinlendiği ortaya çıkana kadar işi ağırdan aldı.
O ana kadar toplanamayan İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesindeki "Telekulak Alt Komisyonu"çalışmaya başladı.
Başbakanlık dinleme yapma kabiliyetindeki birimleri bünyesinde toplama kararı aldı.
Bir adım öteye gidemeyince yasadışı dinlemelere cezayı artıran düzenlemeyi Meclis'ten çıkardı.
Aradan geçen 12 yılda da değişen olmadı.
2008 yılında CHP Genel Sekreteri olan Önder Sav'ın cep telefonu olayıyla dinleme skandalı bir daha gündeme getirdi.
Yeni bir araştırma komisyonu daha kuruldu.
Uzmanların katıldığı toplantıda daha çok uzaktan insan beynini okuma kabiliyetine sahip ABD'nin, "Niyet Okuyucu" adını verdiği cihazı konuşuldu. 

YİNE DURMADI

Komisyon raporu, muhalefetin "şerhi", iktidarın, "Devam eden davalara müdahale hakkımız yok"görüşüyle son buldu.
Cezalar bir daha artırıldı.
Skandallar seçim döneminde en acımasızca yeniden hortladı, MHP milletvekilleri adaylıktan çekilmek zorunda bırakıldı.
Toplumun her kesiminde "Dinleniyorum" paranoyası oluştu.
Son olarak Başbakan'ın çalışma ofislerinde böceklerin bulunmasıyla yeni bir araştırma komisyonu daha kuruldu.
AK Parti yöneticilerinden biriyle sohbetimizde, geçmişte olanları anımsatıp, "Bu araştırma komisyonunun diğerlerinden farkı ne olacak?" diye sordum, yanıtı şöyle oldu: 
"Toplumda dinleniyorum paranoyası var, hiç değilse bu algının kırılmasını sağlayacak..."
"Peki ya olgu?" 
dedim, yanıtı çok tatmin edici olamadı.

Haber Türk / 27.01.13