Kökten dinci çetelerin iki hamisi Doha’da buluştu!
Tayyip Erdoğan, ani bir kararla Katar’a gitti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ı da yanına alan AKP şefinin “ani ziyareti”nde Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife es-Sani ile görüşmesine medyanın pek ilgi görmemesi dikkat çekti.
AKP şefinin her adımını görüntülü, gereğinden fazla ayrıntılı haberlere konu eden sermaye medyası, Erdoğan'ın iki bakanıyla birlikte yaptığı Katar ziyaretini ya yok saydı ya “sıradan haber” olarak verdi ya da orada bulunan Yunanistan Başbakanı'yla yapacağı görüşmeyi öne çıkardı. Dinci-gerici basının bir kısmı ise, “Batı Trakya’ya cami müjdesi” türünden ucube başlıklarla Erdoğan-Hamad görüşmesini geçiştirmeye çalıştı.
Dinci-gericiliğin borazanlığını veya yardakçılığını yapan sermaye medyasının AKP şefinin Katar ziyaretini “önemsemeyen” tutumu dikkatlerden kaçmadı. İşin ilginç yanı, Katar emirinin talimatlarına göre yayın yapan El Cezire televizyon kanalı ve internet sitesinin de, gün içinde Erdoğan-Hamad görüşmesini öne çıkarmamasıdır.
Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife es-Sani ile Dışişleri Bakanı da olan Katar Başbakanı Şeyh Hamad bin Casim, Erdoğan ve bakanlarıyla görüştüler. Görüşmenin, Suriye’deki silahlı çetelerin durumu ve Baas rejiminin yıkılması yönünde harcanan çabaların bir türlü sonuç vermemesinin yarattığı handikaplara odaklandığını tahmin etmek güç değil. Geçerken belirtelim ki, Tayyip Erdoğan’ın Katar’a gitmişken, bu ülkedeki monarşinin petro-dolarlarından yararlanma hesabı da vardı elbet. AKP şefinin Taner Yıldız’ı yanına alması bunu gösteriyor. Ancak bu, bölgedeki ABD işbirlikçisi gericilik odağı iki rejim için öncelikli sorunun Suriye’deki gelişmeler olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.
Bu ikili ile aynı cephede yer alan Suudi Arabistan’ın son haftalarda tutum değiştirmesi, Erdoğan-Şeyh Hamad ikilisinin sıkıntılarını arttırmış görünüyor. Onlarca yıldan beri finanse ettiği kökten dincilerden, gelinen yerde kendisi de korkmaya başlayan Suudi Kralının, Suriye’ye müdahale konusunda Türkiye-Katar ikilisinden yolunu ayırmaya başladığına dair işaretler artıyor. Suudi Kralı'nın bu tutum değişikliğinin nereye varacağı belli olmasa da, muhakkak ki, kökten dinci silahlı çetelerin destekçisi ve hamisi rolünü oynayan Türkiye-Katar ikilisinin işini zorlaştıracaktır.
Tayyip Erdoğan-Şeyh Hamad ikilisi, Suriye’deki iç savaşın en büyük kışkırtıcıları unvanına sahipler. Kökten dinci çeteleri silahlandıran, eğiten, finanse eden bu ikili, Suriye’nin yakılıp yıkılması pahasına da olsa, Beşar Esad’ı devirmek istiyorlar. Suriye’de akan kanın sorumlarından kabul edilen Erdoğan-Şeyh Hamad ikilisinin Katar’ın başkenti Doha’da yaptıkları görüşmenin, gerçekleşmesi kolay olmayan Esad’ı devrime girişimleriyle ilgili olduğundan şüphe edilemez.
Şeyh Hamad-Erdoğan görüşmesinin yapıldığı saatlerde, Halep’te gerçekleştirilen vahşi bir katliamın görüntüleri haber ajanslarında yayınlandı. 60 ile 80 arasında çocuk ve gencin bir nehir kenarına sıralanan cesetleri, Erdoğan-Şeyh Hamad ikilisinin nasıl bir savaşı kışkırttıklarını, tüm iğrençliğiyle gözler önüne serdi.
Cesetlerin altı aydan beri kökten dinci çetelerin denetimi altında bulunan bir bölgedeki nehirde ortaya çıkması, katledilenler arasında, Al Nusra Cephesi tarafından daha önce kaçırılan gençlerin de bulunması, katliamın kökten dinci silahlı çeteler tarafından yapıldığı iddialarını güçlendiriyor. Türkiye-Katar ikilisinin bu çeteleri desteklediği dikkate alınırsa, Suriye’deki iç savaşta oynadıkları uğursuz rolün nasıl da tehlikeli bir hal aldığı kolayca görülebilir.