(08.08.12) - Emperyalistlerin Suriye hesapları için aktif taşeronluk rolü üstlenen sermaye devleti somut adımlar için yeni formüller peşinde. Emperyalist saldırganlığı meşrulaştırmak için her fırsatı kullanan sermaye devleti şimdi de parlamento kararı olmadan Suriye'de tampon bölge oluşturmanın derdine düştü.

Geçtiğimiz hafta daha somut ifade edilmeye başlanan tampon bölge ile Suriye sınırını geçmek için yasal zeminin, Cumhurbaşkanlığı üzerinden çıkarılacak izinle çözülebileceği planlanıyor. Abdullah Gül'ün 'gerektiği' takdirde Bakanlar Kurulu'nu toplantıya çağırarak tampon bölge için gerekli izinleri verebileceği ifade ediliyor.

Buradaki gerekliliğinse sermaye devletinin hedefleri ve emperyalistlerin isteği olduğu aşikar.

Suriye'den kaçan mültecileri bu zemine dayanak yapmak için tutan sermaye hükümeti adına Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tampon bölge için kıstaslarını sıraladı. 'Sığınmacı' sayısının 100 bine yaklaşmasının tampon bölge için gerekçe olduğunu söyleyen Davutoğlu şu anki mülteci sayısının 47 bin 500 olduğunu ifade etti. Davutoğlu ayrıca, Halep'in durumuna bağlı olarak, 'sığınmacı' sayısının artabileceğine de özel olarak dikkat çekti. Yani kısa süre içerisinde sayının hızla artmasını beklediklerinin mesajını da vermiş oldu.

TBMM'nin tatilde olması nedeniyle ortaya çıkarılan yeni formüle Birleşmiş Milletler şartları arasında yer alan 51. madde de diğer gerekçe arayışalarına malzeme yapılıyor. Bu maddeye göre, 'nefsi müdafa' halinde üye ülkelere, BM Güvenlik Konseyi kararını beklemeden harekete geçme hakkı veriliyor.

Sermaye hükümeti AKP, mültecilerin “Suriye ordusu tarafından takip edildiği” takdirde, Suriyeli “onbinlerce sığınmacının Türkiye sınırına gelmesi” durumunda, sınırlar için "ciddi güvenlik tehlikesi oluşturacağı” gibi tanımlara dayanarak emperyalist müdahaleyi meşrulaştırmaya çalışıyor.