MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan ile görüşmesi, Ahmet Türk ve Ayla Akat’tan oluşan heyetin Öcalan’ı ziyaret etmesi birçok senaryoyu gündeme getirdi. İmralı trafiği hakkında yazılıp çizilenlerin bir bölümünün doğru olduğunu belirten MİT yetkilileri, Kandil’le temasa geçme haberlerini ise yalanlıyor. İçeride yaşanan pozitif havanın PKK’ya karşı üç kritik başkenti, Washington, Brüksel ve Erbil’i harekete geçirme aşamasına henüz gelmediğine dikkat çeken yetkililer, “Nasıl şekilleneceği ortaya çıkmamış unsurlar var. Gazeteciler takvim yazma konusunda hızlı davranıyor. Süreç yazılıp çizilenden daha yavaş ilerleyecek ve uzun sürecek” görüşünü dile getiriyor.

‘Doğrular’ ve ‘yanlışlar’

Bugünlerde MİT’in başı hayli karışık. Nedeni ise İmralı ile yürütülen görüşmeler değil. Bu süreçle ilgili yazılanlar ve yapılan yorumlar, MİT’i hayli zorluyor. Kritik çalışmalar yaparken enerjisinin önemli bir kısmını gazete/TV haberlerini düzeltmek için harcamak istemeyen, bu nedenle de her haber için ayrı bir açıklama yapmayan MİT yönetimi, yine de gerçek bilgiler ile dezenformasyon kaynaklarının birbirine karışmasından şikayetçi. Fidan’ın Öcalan ile görüşmesi sonrasında BDP’li Akat ile DTK’dan Türk’ün Öcalan’ı ziyaretinin önünün açıldığı, Öcalan’ın talepleriyle ilgili detaylara itiraz yok. Ancak üst düzey bir MİT yetkilisi, bazı somut iddiaların doğru olmadığını rahatlıkla söyleyebileceğini söyledi.

MİT’in bir heyet oluşturduğu ve Kandil’deki PKK yöneticileriyle temasa geçtiği bilgisini doğrulamayan yetkili, Erbil’de PKK yöneticileriyle buluşma olacağına dair bilgiyi de teyit etmedi.

Kürt bölgesel yönetimi lideri Mesud Barzani, son sürece desteğini açıklamıştı. Barzani yönetimi, Ankara’dan barışçıl çözüm çabasına katkı için gelebilecek her talebe olumlu yanıt vereceğini de Ankara’ya bildirmiş durumda. Ancak Ankara’da gelinen aşamanın henüz Erbil’in devreye girmesi için uygun olmadığı görüşü hâkim. Öcalan’ın Türkiye’deki PKK unsurlarının Kuzey Irak’a çekilmesi konusunda ilk somut çıkışını yapmasının ardından Barzani yönetimi ile diplomatik temas yoğunlaşacak. PKK yöneticileriyle görüşme de dahil olmak üzere Barzani’nin desteği istenecek.

Barzani yönetiminden kaynaklar da Ankara’nın son dönemde kendilerine verdiği desteği ve sorunun çözümü konusundaki genel politikaları gerekçe göstererek böyle bir katkıya hazır olduklarını bildiriyor.

ABD’den destek talebi

Türkiye, PKK’ya silah bıraktırma girişimlerinde Avrupa Birliği ülkelerinin de desteğini arıyor. Bu nedenle örgütün dış desteği konusunda başta Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok AB üyesiyle temasa geçilmiş durumda. Bu ülkelerden ne isteneceği de Türkiye’deki gelişmelere göre şekillenecek. Türkiye, Erbil’den ve AB ülkelerinden katkı beklerken en önemli desteği ABD’den istiyor. Ancak yeni şekillenen Washington yönetimi Ankara’da kendilerine yönelik güvensizlik olduğu kanaatinde ve somut talepleri görmek istiyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu gelecek hafta ABD’ye gidiyor ve Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns ile görüşüyor.

Gündemde Suriye gibi konular da var ama esas gündem maddesi Kuzey Irak’la ilgili görüş ayrılıkları. İki taraf, bölgesel yönetiminin kontrolündeki bölgelerdeki petrol ve gaz arama/üretiminde yaşanan sorunlarla birlikte, Kuzey Irak’taki PKK varlığına ilişkin planları da ele alacak. ABD’li yetkililer, Türkiye’ye PKK ile mücadelede ‘entegre sistem’ önerdiklerini, ancak Türkiye’nin insansız hava aracı predatörlerin kameralarını Türkiye hava sahasında kapattıracak, Genelkurmay’da ABD’li irtibat subayı istemeyecek kadar büyük bir güvensizlik duyması nedeniyle işbirliğini geliştiremediklerini savunuyorlar.

Erdoğan’dan önce Atalay

Başbakan Erdoğan’ın şubatta Washington’a gitmesi zor görünüyor. Ancak, kulislerde Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Müsteşar Sinirlioğlu’nun ardından, Şubat sonunda Washington’a gideceği konuşuluyor. Söz konusu iki ziyarette de Türkiye ile ABD arasında PKK’nın silahsızlandırılması konusunda atılacak adımlar şekillenecek. ABD tarafı, söz konusu ziyaretler öncesinde Yenimahalle (MİT)-İmralı hattındaki gelişmeleri yakından izliyorlar.

Radikal / 10.01.13