Slovenya’da kriz her alanda derinleşiyor

  • Arşiv
  • |
  • Avrupa
  • |
  • Sosyal mücadele
  • |
  • 31 Ocak 2013
  • 01:56

(31.01.13) - Geçtiğimiz hafta 23 Ocak günü Slovenya’da kamu çalışanları bir günlük genel greve gitti. Greve 100 bin kişi katıldı. Grev bir yıldan beri iktidarda bulunan gerici  Janez Jansa (Demokrat Partisi-SDS) hükümetinin sonuna yaklaştığının da göstergesi oldu.

Grev nedeniyle okullar, kreşler, devlet üniversiteleri kapalı kaldı. Devlet radyoları yayın yapmadı. Sağlık sektöründe ise doktorlar, hemşireler de iş bıraktılar. Hastanelerde ve eczanelerde sadece acil servisler açık kaldı. Sosyal yardım kurum ve kuruluşları da kapalıydı.

12 gündür grevde olan polisler de grevlerini sürdürdüler. İtfaiyeciler, mahkemelerde ve cezaevlerinde çalışan memurlar, veteriner memurları da grev nedeniyle çalışmadı. 160 bin  kamu çalışanının 100 bini greve katıldı. Greve katılan kamu işçi ve emekçileri büyük kentlerde gösteriler düzenledi.

Kamu çalışanlarının yanında 14 bin metal ve elektrik işçi de grev nedeniyle çalışmadı. 189 işyerinin 101’inde çalışan işçiler evlerinde kaldılar.

Kamu çalışanlarının genel grevi, hükümetin kemer sıkma programına karşı bir yıl içinde gerçekleşen ikinci grevi oldu.  

Nisan 2012’de kamu çalışanları hükümetin 1,25 milyar Euro tasarrufa gidileceğini açıklamasının ardından genel greve gitmiş, ama hükümetin yasayı parlamentodan geçirmesini engelleyememişti. Bu, 1991 yılından bu yana kamu sektöründe yaşanan en büyük grev olmuştu.

Gündemdeki yeni kemer sıkma programı ile kamu çalışanlarının ücretlerinde yüzde 5 kısıtlamaya gidilmesi planlanıyor. Ücretlerde kısıtlamaların sürmesi ve tensikatlar da gündemde.

Slovenya “Euro kurtarma şemsiyesi”ne aday ülkelerin başında geliyor. 2007 yılında kamu borç oranı yüzde 20 iken 2013 yılında bu oran yüzde 45’e çıktı. İşsizlik bu zaman dilimi içinde iki katına çıktı. AB ve uluslararası finans kurumları Slovenya hükümetini radikal tasarruf tedbirleri almaya zorluyor.  

Geçmiş sosyal demokrat Borut Pahor hükümeti döneminde de kemer sıkma politikalarına karşı kitlesel gösteriler gerçekleşmiş ve hükümet 2011 yılında iktidardan olmuştu.  Pahor hükümeti birçok bakanın rüşvet skandallarına karışması üzerine güvenoyu alamamıştı.

Gelinen yerde durum diğerinin benzeri. Tam bir yıl sonra Jansa hükümeti de sonuna gelmiş bulunuyor. Demokrat Parti hükümetinin en önemli koalisyon partilerinden Vatandaş Listesi (DL) başkanı G. Virant başbakanın banka hesabındaki 210 bin Euro’nun nereden geldiğini açıklayamamasından dolayı istifasını talep etmişti. Emekliler Partisi (DeSUS)’nin dışişleri bakanı da, Janša’nın istifa etmemesi durumunda hükümetten çekileceğini açıklamıştı.

Ekonomi Bakanı Radovan Zerjav, Halk Partisi’nin (SLS) Şubat ayında işpazarında reformları kabul ettirmeyi hedeflediğini, Jansa’nın çekilmemesi durumunda kendilerinin koalisyondan çekileceğini açıkladı.  Kısa bir süre önce açıklanan rüşvet bildirgesinde Zoran Jankoviç’in isminin de geçmesi, onu zor durumda bırakıyor. Şu an seçimler yapılması durumunda hangi partinin kazanacağı belirsiz.