Çok sayıda sanatçı, DHKP- C operasyonu kapsamında tutuklanan Veysel Şahin ve Gamze Keşkek için ortak bir bildiri yayımladı. Konuyla ilgili düzenlenen toplantıda, saldırılara karşı bir araya gelinmesi gerektiği belirtildi.
Tiyatrocular, 18 Ocak 2013 tarihinde gerçekleştirilen DHKP- C operasyonu kapsamında tutuklanan İdil Tiyatro Atölyesi oyuncuları Veysel Şahin ve Gamze Keşkek için dün bir toplantı düzenledi. Toplatıda, farklı davalar çatısında önce akademisyenler ve gazetecilerin, ardından avukatların, son olarak da tiyatrocuların tutuklandığına dikkat çekilerek, “Sıra kime geliyor?” sorusu gündeme getirildi. Bu soru, bu ve bu gibi toplantıları takip eden bir muhabir için hiç de mantık dışı değil.
Çünkü İstanbul Barosu’nda dün bir araya gelen sanatçıların, daha önceki toplantılarda bulunan akademisyenler, gazeteciler ve avukatlardan çok da bir farkları yok, şimdi de onlar yaşananlara anlam vermeye çalışıyor.
Tiyatro oyuncuları Orhan Aydın ve Altan Erkekli, yazar Sennur Sezer, yönetmen Hüseyin Karabey, avukat Behiç Aşçı’nın birer konuşma yaptığı toplantıda, öncelikle sanatçıların ortak bildirisini okunuyor:
“AKP’nin pervasızlığı, sanata ve sanatçıya olan tahammülsüzlüğü 18 Ocak sabahı polis terörüyle İdil Kültür Merkezini buldu. Grup Yorum’un stüdyosu, enstrümanları, albüm kayıtları talan edildi. Kültür Sanat Yaşamında Tavır Dergisi’nin bilgisayarlarına hukuksuz bir şekilde el konuldu. Her yer arama adı altında dağıtıldı, yıkıldı. Bu bir intikam alma operasyonudur. AKP’nin saldırıları başta devrimciler olmak üzere tüm halkadır. Halkı tiyatrosuzlaştırmak, tiyatroları halksızlaştırmak bu saldırıların bir parçasıdır. Buna baş eğmeyenler de komplolarla tutuklanıyorlar.”
Ardından, ilk sözü alan Orhan Aydın, Türkiye cezaevlerinin tarihin en yüksek doluluk oranına ulaştığına dikkat çekerek, “AKP; Anadolu halkından intikam peşinde. Bu komplonun üstesinden, dayanışma duvarı ile gelebiliriz” ifadelerini kullanıyor.
Hüseyin Karabey ise, sözün devamını şöyle getiriyor: “Biz, Gamze ile Veysel’in terörist olmadığını biliyoruz ama burada yapılmaya çalışılan, sanatçılarla halkın bağını koparmaktır.” Sennur Sezer ise, “Türkiye, dünyanın en büyük aydın hapishanesi biçimini alıyor” diye konuşuyor. Altan Erkekli, görece ümitli: “Yapmamız gereken, oyuncular sendikasını harekete geçirmektir. Saldırılara karşı bir yumruk halini alamazsak devamı gelecektir.”
Behiç Aşçı ise, hukuksuzluklara, belli bir kaynak tarafından yayılan dezenformasyonlara dikkat çekiyor: “İdil Kültür Merkezi’nin 11 çelik kapısı falan yok. Ne saçma sözler bunlar!”
Ancak çok acı, telafisi mümkün olmayan başka olaylar da var bu operasyonlarda yaşanan, hatırlayalım. 18 Ocak sabah saat 04.30’da özel timlerce yapılan baskında, büyük emeklerle hazırlanan yeni Grup Yorum albümüne de el konulmuştu. Grup Yorum üyesi Cihan Keşkek’in söylediğine göre albümün yedeği yokmuş. “Sanatçı dostlarımız tekrar okuyacak şarkıları, başka çaremiz yok” diyor Keşkek.
Öte yandan Veysel Şahin ve Gamze Keşkek için hazırlanan bildiriye imza atan sanatçılar ise şöyle: Altan Erkekli, Aslı Öngören, Ataol Behramoğlu, Barış Atay, Bilgesu Erenus, Bülent Emrah Parlak, Cahit Berkay, Edip Akbayram, Ender Yiğit, Ezel Akay, Genco Erkal, Grup Yorum, Gülsen Tuncer, Levent Üzümcü, Mehmet Özer, Mehmet Aksoy, Mehmet Esatoğlu, Metin Coşkun, Menderes Samancılar, Nedim Saban, Niyazi Koyuncu, Okşan Dede, Orhan Aydın, Orhan Kurtuldu, Ragıp Yavuz, Rutkay Aziz, Sennur Sezer, Suavi Tarık Akan, Tayfun Talipoğlu, Temel Demirer, Yasemin Göksu, Zafer Gecegörür.
Meltem Yılmaz - Cumhuriyet / 31.01.13