Suriye ile ilgili ilginç gelişmeler oluyor. Suriye muhalefetini temsil eden Muaz Elhatip'in geçen hafta 'Esad ile görüşmeye hazırız' demesiyle bölgede hareketlilik başladı. Önce Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Elhatip ile Münih'te buluştu ve Moskova'ya davet etti. Peşinden İran Dışişleri Bakanı Salihi, Elhatip ile bir araya geldi ve 'çok önemli ve yararlı görüşmeler yaptıklarını' söyledi. Aynı saatlerde İran Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Celili, Şam'da Esad'la görüşüyordu. Münih'te bulunan Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise Esad ile görüşmenin işe yaramayacağını tekrarladı. Oysa Elhatip'in muhalefet liderliğine seçilmesinde Ankara önemli rol oynamış ve hatta Başbakan Erdoğan iki hafta önce güney illerine yaptığı gezide Elhatip'i yanında götürmüştü.
İKİ TEMEL NEDEN
Peki Elhatip durduk yerde neden Esad ile görüşebileceklerini söyledi?
Bunun iki temel nedeni var:
1- ABD yönetimindeki yeni değişiklikler. ABD Savunma Bakanlığı'na getirilen Hagel ve Dışişleri Bakanlığı'na getirilen Kerry sorunların diyalog ve anlaşmayla çözümünden yana. Üstelik Kerry, Başkan Esad ile 6 kez bir araya gelmiş ve kişisel dostluk kurmuştu. Belki de bu nedenle ABD'nin Suriye ilgisi azalmış ve Washington Tahran ile görüşme kapısını aralamıştı. ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın Münih'te 'İranlılarla direkt görüşmeye hazırız' demesi de somut kanıt. Rus Bakan Lavrov ile buluşan Biden aynı gün siyasal çözüm konusunda önemli görüşmeler yaptı.
2- Desteğe rağmen muhalefet varlık gösteremedi. Suriye dışından gelen radikal İslamcı grupların estirdikleri terör, hem Suriye halkını hem de Batı'yı tedirgin etti. Halkın desteğinin ve dış yardımların azalmasından şikayet eden silahlı gruplar, ciddi darbeler yedi. Silahlı gruplar çaresiz oldukları için katliam yapıyor ve devlet kurumlarını hedef alıyorlar. 23 ay geçmesine rağmen Esad iktidarını sarsamamış ve halkın desteğini değil, nefretini kazanmıştı. Suriye ise kanlı çatışmalara ve yıkımlara rağmen tüm kurumlarıyla çalışıyor ve ayakta durma gücünü kanıtlamıştır.
MUHALİF ÇİZGİ DEĞİŞTİ
Önümüzdeki günlerde bölgede ilginç gelişmeler yaşanabilir. Israrla 'Esad'la masaya oturmayız' diyen muhalefet ve onları destekleyen başkentler artık 'Esad'sız çözüm olmaz' çizgisine gelmiş durumda. Esad'ın en önemli destekleyicisi Tahran ve Moskova'nın ABD ile olumlu bir diyaloğa girmesi işin başka yanı. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın bu hafta Mısır'ı ziyaret etmesi çok daha ilginç bir gelişme. Çünkü 1979'dan beri ilk kez bir İran lideri Mısır'a gidiyor. İran-Mısır diyaloğu başta Suriye sorunu olmak üzere bölgede çok şeyi etkiler. ABD samimi olarak bölgede demokrasi, istikrar istiyorsa buna katkı sağlayabilir. Hagel ve Kerry'nin bu çizgide olduğu söyleniyor. Amerikan sisteminin ve ABD'deki Yahudi lobilerinin buna ne kadar izin vereceği henüz belli değil. İsrail'in Şam yakınındaki bir araştırma merkezine yönelik saldırısını bu çerçevede görmek gerekir.
Özetle bölgesel ve uluslararası güç merkezlerinin tüm hesapları yanlış çıkmıştır. Bu hesaplara dayanarak başından beri çok ileri bir konumda tutum içine giren Ankara şimdi zor durumda. Çünkü Esad'a yönelik çok sert söylemlerde bulunan Ankara, bölgesel ve uluslararası gelişmeler sonucunda yalnız kalabilir ya da geri adım olanaklarını arar. Bunun böyle olacağını Suriye olaylarının ilk günlerinde söylemiştim. Çünkü tarih Batı'ya ve Batı'nın işbirlikçisi Katar, Suudi Arabistan ve benzeri bölgesel kral, emir ve şeyhlere asla güvenilmeyeceğini hep kanıtlamıştır.
Akşam / 05.02.13