Sermaye devletinin 'kırmızı çizgileri'

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 31 Temmuz 2012
  • 13:56

(31.07.12) - Suriye'de Kürtlerin kendi yerleşim alanlarında yönetime el koyması sonrası başlayan süreç Türk sermaye devletinin açmazını büyütüyor.

Kürt sorunu konusunda onyılların imha ve inkar politikasında önemli bir gedik açabilecek 'Batı Kürdistan' adımlarına ilk başta ırkçı-şoven açıklamalarla saldırılırken gelinen aşamada sermaye devletinin acizliği suyüzüne çıkıyor.

Kürt sorunu devletin 'kırmızı çizgisi'

Sermaye hükümeti AKP'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Çarşamba günü Erbil'e geçerek konu hakkında bölge yöneticileriyle temaslarda bulunacak. Davutoğlu, Güney Kürdistan ziyareti öncesinde yaptığı açıklamalarla Suriyeli Kürt temsilcilerine de mesajlar gönderdi.

Suriye’de demokratik seçimlerle belirlenmiş bir parlamentonun tanıyacağı haklar konusunda Türkiye’nin kırmızı çizgisi olmayacağını” söyleyen Davutoğlu diğer yandan saldırganlık söylemlerini de sürdürdü. “Suriye’deki yönetim boşluğundan doğacak 'terör örgütlerinin' hakimiyetine meşru müdafa hakkıyla göz yummayacaklarını” söyleyerek aba altından sopa göstermeyi ihmal etmedi.

İnkar politikası sürüyor...

Riyakar açıklamalarını sürdüren Davutoğlu, Kürt ve Nusayri halklarını kastederek “Onların haklarını da biz savunuruz” dedi. Bunu söylerken Kürt halkının Türkiye içindeki mücadelesine karşı sürdürülen tutum da dışavurularak “Türkiye’deki Kürtlerin devletle entegrasyonu, aidiyet duyguları, toplumun geneliyle iç içe geçmişliğinin Suriye’dekiyle kıyaslanamaz” dendi. Davutoğlu “Türkiye kendi Kürt meselesini çözer. Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’nin kaderini etkileyeceğini düşünenler Türkiye’ye güvenmeyenlerdir. Türkiye o ölçekte etkilenmez.” diyerek inkar politikasını sürdürdü.

PKK-PYD ilişkisi için “açık bir oportünizm” tanımını kullanmaktan çekinmeyen Davutoğlu “Suriye muhalefetiyle gerilim yaşamaları da hayırlı sonuçlar doğurmaz.” diyerek tehditlerini sürdürdü.

Davutoğlu'nun bu açıklamalarının, efendisi ABD'nin Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon'un açıklamalarından sonra gelmesi dikkat çekiyor.

Gordon'un, İstanbul gezisi sırasında yaptığı açıklamalarda da emperyalistlerin Batı Kürdistan'a mesafeli olduğu anlaşılıyor. Gordon, konu hakkında şunları söyledi: “ABD, Kürtler konusunda iki konuda çok net konuşabilir. Suriye’de muhalefetin katılımcı olması gerektiğini söylerken Suriye’de Esad’a karşı meşru grupların sesinin duyulması gerektiğini düşünüyoruz ve buna Kürtler de dahil. Bununla ilgili bir şüphe yok. Bununla birlikte bir konuda daha aynı derecede net düşünüyoruz: Suriye’nin geleceğinde otonom bir Kürt bölgesi görmüyoruz. Birleşik bir Suriye görmek istiyoruz. Hem Suriye’deki Kürtlere karşı hem de Türkiye’deki muhataplarımıza özerklik ya da ayrılıkçılığa doğru hiçbir hareketi desteklemediğimizi açıkça ilettik.”

Emperyalist efendileri tarafından sırtı sıvazlanan Türk sermaye devletinin sözcüleri bu açıklamalara güvenerek konuşabiliyor.