(10.08.12) – Suriye'ye yönelik emperyalist saldırganlıkta koçbaşı misyonu üstlenen Türk sermaye devleti, aylardır yükselttiği savaş çığırtkanlığının ardından savaş için son hazırlıklarını yapıyor. Sermaye devleti meclisin toplanmasını ve tezkere için onay verilmesini dahi beklemeden Suriye'ye saldırma seçeneğini gündeme aldı.

“Tüm seçenekler masada”

Suriye'de artan çatışmaları ve Batı Kürdistan'daki PYD egemenliğini bahane eden Türk devleti “güvenlikli bölge” uygulamalarını hayata geçirecek. Buna göre Türkiye sınırına yakın olan beş noktada ortalama 20 kilometre derinlikle “güvenlikli bölgeler” oluşturulacak. Sınır boyunca cep biçiminde oluşturulması öngörülen güvenlikli bölgeler, Türkiye'ye yakın ulaşım yolları çevresinde seçildi.

“Güvenlikli bölge” uygulamasının hayata geçirilmesi, TSK'ya ait askeri birliklerin Suriye sınırlarından içeri girmesi anlamına geliyor. Burjuva hukukuna göre bile böylesi durumlarda meclis onayı alınması gerekirken dinci-gerici parti meclisin toplanmasını beklemeden, Bakanlar Kurulu kararı ile Suriye'ye askeri birlik gönderme üzerinde duruyor.

Sermaye devletinin sözcüleri tarafından yapılan bilgilendirmelerde tarih olarak net bir şey söylenmese de saldırının ileri bir tarihe bırakılmadığı anlaşılıyor. Zira açıklamalardan Türk devletinin saldırı için elini çabuk tuttuğu ve süreci hızlandırdığı anlaşılıyor. “Önde gelen bir hükümet yetkilisi” sıfatı ile duyurulan haberlerde “Tüm seçenekler masada, tezkeresiz girmek dahil. Onun ilerisi gerisi dahil” dendiği ve sermaye devletinin saldırı için tüm hazırlıkları tamamladığı mesajının verildiği ifade ediliyor.

Clinton “ziyareti” bekleniyor

Öte yandan, sermaye devletinin tüm hazırlıkları ile birlikte yarın yapılacak Clinton “ziyareti” de büyük önem taşıyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın yapacağı “ziyarette”, Türk sermaye devletinin, efendilerinden saldırganlık politikalarından icazet alacak.