Samatya’da ırkçılık dehşeti - Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • Kürt Sorunu / Azınlıklar
  • |
  • 26 Ocak 2013
  • 05:11

Tarih kokan semt... Bir zamanlar yerli Paris’ti... Bir İstanbul masalı...
Samatya dendi mi genelde böyle nostaljik, romantik benzetmeler yapılır. Ne var ki şu sıralar hiç de masal havasında değil Samatya. “Tarih kokusu”nun yerini ise yaşlı Ermeni kadınların ölüm korkusu aldı.
İki ay içinde Samatya’da yaşayan dört yaşlı Ermeni kadın saldırıya uğradı. Maritsa Küçük (85) hayatını kaybetti. Diğerleri boğazları sıkılarak, yumruklanarak darp edildi, ölümden döndüler.
İlginçtir, saldırganlar iki yaşlı kadının da gözünü hedef almış. Bu haftaki saldırıdan kıl payı kurtulan Sultan Aykar’ın gözünde ciddi görme kaybı var, T.A. adındaki yaşlı hanımın bir gözü ise kör oldu.

Kiliseden çıkanlar takipte
Normalde yaşlı bir kadının darp edilmesi, hele de öldürülmesi büyük puntolarla gazetelere taşınır. Ama saldırıya uğrayan bu insanlar, “Müslüman” değil “Ermeni” olduğundan, basın ancak dördüncü saldırıdan sonra “Samatya’da neler oluyor?” demeye başladı.
Samatya’da neler olduğu belli: Bu iğrenç saldırılar, ne münferit, ne de salt hırsızlık amacıyla işleniyor. Yalnız yaşayan yaşlı Ermeni kadınların hedef alınması tesadüf değil. Basbayağı ırkçılık.
Agos gazetesine konuşan Sultan Hanım’ın torunu Karin Etik, saldırıların ortak yanlarına dikkat çekiyor: “Olaylar hep saat 17.00 civarında, evin kapısında oluyor. Surp Kevork Kilisesi’nin yakınında oturan yaşlılar hedefte. Demek ki kiliseden çıkanları takip ediyorlar.”  

Bakan Güler’in güvercinleri
Acaba “bir zamanların Paris”i nasıl bugünlere geldi? “Ermeni nüfusunun yoğun yaşadığı” diye tarif edilen Samatya’da acaba kaç Ermeni kaldı?
Bu soruların cevabını vermek kolay değil... Cemaat bile tam rakamları bilmiyor. İstanbul’da tahminen 50-60 bin Ermeni’den, yaklaşık 8 bini Samatya’da yaşadığı sanılıyor.
Nasıl bugünlere geldiğimizi ise, İstanbul’daki azınlıklara ne olduğunu bilmeden, tartışmadan anlamak imkansız...
Yeni İçişleri Bakanı Muammer Güler, bizzat olaya el koymalı... Hrant Dink cinayetinde İstanbul Valisi olduğu halde hakim karşısına çıkmayan Güler, sorumlu bürokratların soruşturulmalarına da izin vermemişti.
Güneydoğu’da barış güvercini uçurtacağız” diyen Güler’den, Samatya’da da güvercinleri uçurmasını bekliyoruz.

SAMATYA: KUMLUK YER

* Grekçede adı “kumluk yer” anlamına gelen Psamatia, çok eski bir yerleşim yeri. Antik şehir Bizantion’un kurucusu Megaralı Byzas, Samatya’ya geldiğinde burada bir köy varmış.
* Bizans döneminde Konstantinopolis batıya doğru büyürken, Psamatia surların içinde kalmış. Samatya, fetihten sonra yüzyıllar boyunca Hıristiyan kimliğini korumuş.
* Tarihi 5. yüzyıla kadar giden Studios Manastırı’ndan geriye kalan İoannes Prodromos Kilisesi, İmrahor İlyas Bey Camii’ne çevrildi.
* Cami, 1894 depreminde yıkıldıktan sonra bir daha onarılmadı. İstanbul’daki en eski kilise kalıntısı olarak ilgi bekliyor.
* Karaman Ermenileri ve Bursa Ermenileri, dini liderleri ile birlikte Samatya’ya yerleştirildi. 1461’de Ermeni Patrikhanesi’nin kurulmasıyla semtteki Ermeni nüfus arttı, Rum kiliselerinin bir bölümü Ermenilere tahsis edildi. (Kaynak: Agos, sayı 796)

Milliyet / 26.01.13