(04.02.13) - İngiltere'de basına yansıyan haberlere göre polis teşkilatı onlarca ölü çocuğun kimlik bilgilerini ailelerden habersiz kullanmış. Polis, özellikle anti-kapitalist örgütlere “sızma” için bu sahte kimlikleri kullanmış.
Ölen çocukları hala yaşıyor olarak gösterip kimlikleri kullanan polisler bu bilgilerle pasaport, ehliyet ve sosyal güvenlik kartları çıkartmış.
Polisin 1960'lı yıllardan başlayarak bu işlemi sürdürdüğü ifade edilirken en az 80 çocuğun kimliğinin çalınarak kullanıldığı belirtiliyor. Polise 1960 yılında, “gizlice protesto gruplarına sızmak” amacıyla bu tür faaliyetlerde bulunma yetkisi verildiği de bu olayla öğrenildi. 60'lı yılların politik mücadelelerinden korkan İngiltere yönetimi her türlü baskı ve saldırganlığı devreye sokmuştu. Bu tarz ajan yöntemleriyle de fiili-meşru mücadele yürütenlerin fişlenmesi hedeflenmişti.
Polis, bu uygulamanın “aşırı politik gruplara” ve “hayvan hakları aktivistlerine” karşı gerekli olduğunu savunurken, uygulamanın hala devam edip etmediği bilinmiyor. Polisin “aşırı” tanımına ya da hayvan haklarına savunucularına karşı neden ajan gerektiğine dair somut bir açıklamasıysa bulunmuyor.
İngiltere hükümeti, Guardian'da çıkan haber üzerine soruşturma başlatılacağını açıklayarak tepkilerden kurtulmaya çalıştı. Daha önce "teröre karşı gerekli" diyerek polise şüpheli kişiyi vurma yetkisi verenlerin, Londra sokaklarını binlerce kamera ile kuşatıp emekçilerin her adımını gözetleyenlerin böyle bir uygulama yapmasıyla "doğaldır."