30 Temmuz 2012 – İşgal Altındaki Ramallah
Kendisini “Onur İçin Filistinliler” olarak adlandıran Filistinli gençlik örgütü, Avrupa Birliği'nin İsrail işgalinin suçlarını mahkum eden açıklamalarına karşın İsrail ile ilişkilerini yükseltme kararıyla takındığı ikiyüzlü tutuma ilişkin Pazartesi günü bir açıklama yayınladı.
Avrupa Birliği'nin (AB), İsrail'in Filistin halkına karşı işgalini, sömürgeciliğini ve apartheidini şiddetlendirmesine karşın İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerini, yükseltmeye karar verdiği geçen hafta gün yüzüne çıktı. Bildirilenlere göre yeni anlaşma, İsrail'e 60'dan fazla alanda yükseltilmiş ticari ve diplomatik ilişki sağlıyor, İsrail İşgal Kuvvetleri'nin 2008 Aralık – 2009 Ocak'ta Gazze Şeridi'ne şiddetli saldırısının ardından uygulanan [ilişkilerin yükseltilmesini] dondurma kararını fiilen tersine çeviriyor.
AB'nin bu son hareketi, bilhassa AB'nin İsrail'in saldırgan yerleşim planlarını sürekli sözlü eleştirisi dikkate alındığında rezillikten başka bir şey değildir. Bu ikiyüzlü davranış, Filistin halkının AB'ye inancının olmamasının nedenlerini özetliyor. Filistin liderliğindeki bazılarının AB ve İsrail ile ortak şahsi çıkarları olabilir, lakin Filistin halkı bu içi boş kınama sözlerini kabul etmeyecektir.
İsrail'in uluslararası toplumun iradesini sürekli hiçe saydığını, BM Güvenlik Konseyi kararlarını çiğnemeyi sürdürdüğünü, uluslararası hukuk (uluslararası insani hukuk dahil) yükümlülüklerini ve Filistin halkının insan haklarını her gün ihlal etmeye devam ettiğini AB'ye hatırlatmaya gerek duymuyoruz. Yerleşim politikalarında, Apartheid Duvarı'nın inşasında, Kudüs ve Nakab'ta (Necef) etnik temizliğinde ve buraları “Yahudileştirmesi”nde, Gazze ablukasında, Filistinli mültecilerin BM yaptırımlı haklarını inkarında, Filistinli tutsakların (çocuklar dahil) haklarını ihlalinde, Filistinlilerin evlerini yıkmasında ve diğer sayısız kanunsuz politikalarında olsun İsrail vahim insan hakları ihlallerinden ötürü suçludur, kınanmaya ve yaptırımlara layıktır, ödüllere ve kazançlara değil.
En son planında İsrail, El-Halil'in güneyindeki sekiz Filistin köyünü yıkma kararı aldı, askerleri için daha fazla askeri eğitim sahasına sahip olmak için binden fazla Filistinliyi yerinden yurdundan edecek. Cenevre Sözleşmeleri'nin 1. Genel Maddesi'nin çağrıda bulunduğu üzere uluslararası hukuka saygı duyulması için önlemler almak yerine AB üyesi devletler, İsrail'in Filistin halkına sürekli acı çektirmesinden dolayı onu ödüllendirmeye karar verdikleri görülüyor. Dahası AB üyesi devletler, AB-İsrail “ilişkilerinin, iç ve uluslararası politikanın rehberi olması gereken insan haklarına saygıya ve demokratik ilkelere dayanacağını” açıkça ifade ederek insan hakları ihlallerinden caydırmak için tasarlanmış AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın 2. maddesini tamamen göz ardı etmeyi seçtiler. Bu eylemler, Filistin halkına sadece tek bir açık mesaj verebilir – bizim haklarımız ve hayatımızın bir önemi yok, sadece ara sıra göstermelik sözlere layıktır, ama asla anlamlı eyleme layık değildir.
Filistin gençliği olarak AB'nin ikiyüzlülüğünden ve İsrail'in suçları ile ortaklığını ve siyasi korkaklığını maskelemek için yardım ve kalkınma programlarını kullanan aşağılayıcı politikalarından usandık; AB İsrail'e şartsız siyasi, ticari, akademik ve diğer destek biçimleri sunarken Filistin yönetimi'ne giden tüm mali desteğin nafile olduğu açık açık anlatılmalıdır. AB'nin politikaları, İsrail'in işgalini ve bizim ezilmemizi sürdürmeye hizmet etmektedir. AB'ye üye devletler ve bir bütün olarak AB için ya insan haklarına desteğini gösterme ya da İsrail'in işgal ve apartheid rejimini desteklemeyi sürdürme ve sadece Filistin halkını değil, Arap halklarını ve dünyadaki tüm vicdanlı insanları kaybetmeyi göze alma kararını verme zamanı gelmiştir.
Buradan AB'yi (1) İsrail ile ilişkilerin bu yeni yükseltilmesini hemen dondurmaya, (2) İsrail uluslararası hukuka uyana kadar mevcut AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nı askıya almaya ve (3) İsrail'in işgal ve yerleşim politikalarından çıkar sağlayan tüm Avrupalı şirketlerin işlerini soruşturmaya ve durdurmaya çağırıyoruz.
Yukarıdaki anlamlı adım atılmazsa, Filistin gençlik hareketi, AB'nin suç ortaklığının bu son tezahürünü protesto etmeyi ve AB'nin Filistin'deki varlığını ve faaliyetlerine karşı çıkmayı örgütleyecektir.
Filistinli haber sitesi Uluslararası Ortadoğu Medya Merkezi (IMEMC) sitesinden kizilbayrak.net tarafından çevrilmiştir.
