NATO’ya karşı Denizlerin ruhuyla mücadeleyi büyütelim!

  • Arşiv
  • |
  • Gençlik Hareketi
  • |
  • Liseli Gençlik
  • |
  • 10 Ocak 2013
  • 11:56

Suriye’ye yönelik saldırganlık tüm Ortadoğu’yu tehdit eden bir savaş atmosferi yaratmış bulunuyor. Sermaye devleti ise ABD emperyalizminin politikalarına uygun olarak en ön safta savaş taşeronluğu yaparak saldırgan tutumlarını süreklileştiriyor. Bir taraftan kendi bölgesel hayallerini gerçekleştirmek diğer yandan ise  ABD in jandarması olarak kendisine biçilen görev doğrultusunda harekete geçmek için sabırsızlanıyor. Füze kalkanı, Suriye’ye yönelik müdahalede aktif bir taraf olmaya çalışması ve son olarak sınıra patriot füzelerinin yerleştirilmesi gibi adımlarla sermaye devleti ülkemizi ABD emperyalizmi için savaş üssü haline getirmeye çalışıyor.

Türkiye NATO üyesi bir ülke olarak NATO nun saldırgan politikalarının aktif bir parçası olmak için can atıyor. Suriye’ye yönelik emperyalist müdahale başladığından NATO yu göreve çağırarak nasıl uşak ruhlu bir ülke olduğunu gösterdi. Şimdide sözde savunma amaçlı olarak sınıra NATO nun patriot füzelerini ve askerlerini yerleştirerek saldırgan tutumunu sürdürüyor. Füzelerin Suriye’nin olası saldırılarına karşı Türkiye’yi savunma amaçlı olduğu yalanları eşliğinde patirotlar için gerekli prosedürler tamamlandı. Yansıyan bilgilere göre ocak ayının sonunda NATO nun füze bataryaları askeri personeli ile birlikte Türkiye’de olacak. Almanya, Hollanda ve ABD  Türkiye’ye NATO bünyesinde Patriot füzesi ve asker gönderecek. İşçi sınıfına, emekçilere ve dünya halklarına karşı bir savaş ve saldırı örgütü olan NATO nun Türkiye’yi silah deposu haline getirmesinin nedeni söylendiği gibi savunma değil saldırı amaçlıdır. Tüm bu hazırlıkların gerisinde Suriye ve Ortadoğu halklarına yönelik savaş ve saldırganlık politikalarını hayata geçirme çabası var.

Bu sefil savaş hazırlıklarında tetikçilik rolünü üstlenen AKP’nin şefleri, bizleri Suriye ve Ortadoğu’ya yönelik işgal planlarına ikna etmek için her gün karşımıza geçip yalan üstüne yalan söylüyorlar. Bu da yetmiyormuş gibi arsız biçimde söyledikleri yalanlara inanalım istiyorlar.

NATO’nun tetikçiliğine soyunan AKP, emperyalist savaş hazırlıkları için işçi ve emekçilerin vergilerini savaş ve silahlanmaya yatırırken her geçen gün ticarileşen eğitime ise çok sınırlı bir bütçe ayrılıyor. Yani, okullarımızı birer ticarethaneye, bizleri de müşteri haline getirenler elde ettikleri rantı kardeş halkların kanını dökmek üzere kullanıyorlar.

Saldırıların hız kazandığı bu süreçte, liseli gençlik emperyalist savaşa karşı mücadele saflarında yerini alacaktır. Liseli gençlik emperyalizmin Ortadoğu’daki savaş planlarına karşı çıkıp onların işbirlikçilerine karşı 6. Filo’yu denize döken Denizler’in ruhuyla okullarda ve alanlarda antiemperyalist mücadeleyi büyütecektir.

(Liselilerin Sesi, sayı 48, Ocak 2013)