Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda çatışmalar!
Mısır'da Hüsnü Mübarek diktatörünün devrilmesi ile sonuçlanan halk ayaklanmasının ikinci yılında yeniden Tahrir Meydanı'nı dolduran emekçiler, bu kez Mursi'ye ve İhvan'a karşı seslerini yükseltiyorlar. Aradan geçen iki yılda ayaklanmanın taleplerini karşılamayan, emekçilerin sosyal sorunlarını çözmek şöyle dursun her geçen gün daha da ağırlaştıran İhvan'ın “devrime ihanet ettiğini” savunan emekçiler, “devrim devam etmeli” diyorlar.
Emekçiler erken seçimlere gidilmesi, seçim sisteminin değiştirilmesi, İhvan’ın dayatması olan Anayasa’nın geçersiz sayılıp yeni bir anayasanın hazırlanması, “25 Ocak Devrimi” şehitlerinin katillerinden hesap sorulması, işsizlik ve yoksullukla mücadele edilmesi ve sosyal adaletin sağlanması taleplerini dile getiriyorlar.
“Devrim Cuması”ndan saraya...
Ayaklanmanın yıl dönümünde yeniden alevlenen eylemler sürerken, emekçiler bu haftaki cuma gününü “Müslüman Kardeşlere karşı 'Devrim Cuması'” olarak adlandırmışlardı.
1 Şubat Cuma günü, Cuma namazının ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na yürüyen emekçiler Mursi'ye ve İhvan'a karşı öfkelerini haykırdılar. Emekçiler “Git, git Mursi git!” diye haykırdılar. Farklı bölgelerden saraya yürüyen emekçiler, sarayı çembere alan polisle çatıştılar. Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla saldırmasına emekçiler de taşlarla karşılık verdiler.
Gece boyunca süren çatışmalarda bir kişinin silahlı saldırı nedeniyle hayatını kaybettiği, yaklaşık 50 kişinin de yaralandığı ifade ediliyor. Ayrıca, akşam saatlerinde, sarayın önünde, polislerin arasında bulunan bir kişinin soyularak dövüldüğü görüntülendi.
Öte yandan, Tahrir Meydanı da emekçileri ağırlamaya devam etti. İhvan'ın ve Mursi'nin devrilmesi istemiyle Tahrir'i dolduran emekçilerle polis arasında yer yer çatışmalar çıktığı bildirildi.
Mursi'den pervasız açıklamalar...
Çatışmalarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan Mısır Cumhurbaşkanlığı, emekçilerin sarayın kapılarını zorladığını, taş ve molotofkokteyli attıklarını iddia ederken tam bir pervasızlık örneğiyle emekçileri karalamaya çalıştı. Eylemlerin “barışçı gösterilerden çıktığını” söyleyen Cumhurbaşkanlığı, “eylemlerin devrimin ilkeleriyle hiçbir bağlantısı olmadığını” iddia ederek bütün siyasi kesimler tarafından kınanmasını istedi. Cumhurbaşkanlığı emekçilerin bu 'sert tepkisinden' muhalefeti sorumlu tuttu.
Muslüman Kardeşler tarafından yapılan açıklamada Mısırlı emekçilere tehditler savruldu. Sarayın etrafındaki kitlenin geri çekilmesinin talep edildiği açıklamada, aksi takdirde “şiddetin artacağı” ikazında bulunuldu.
Emekçilerin Mübarek'i devirirken yükselttikleri ve aradan geçen iki yıl boyunca da defalarca alanlarda dile getirdikleri talepleri istismar eden, talepleri karşılamak yerine sözkonusu sorunları daha da derinleştiren İhvan'ın bu aymazlığı, emekçilerin “demokratik seçimle işbaşına gelmiş cumhurbaşkanını sokağın gücüyle devirmeye çalıştıkları” propagandası ile birlikte yavuz hırsızlığın su götürmez bir kanıtı oluyor. Zira gerçekte, emekçileri “devrime ihanet etmekle” suçlayan İhvan'ın kendisi, iki yıl önce Tahrir'de yankılanan ve o gün istismar ettiği talepleri bugün yok sayıyor.
Emekçilerin öfkesi yayılıyor!
Mısırlı emekçiler, Müslüman Kardeşler'in bir üyesi olan Mursi'nin yeni bir ''tek adam'' modeli dayattığını ve iki yıl önceki ayaklanmanın değerlerine ihanet ettiğini söyleyerek alanları terk etmeyeceklerini belirtiyorlar.
Eylemler yalnızca Tahrir ile de sınırlı kalmıyor. Port Said, Süveyş, İskenderiye, Fayum, Kefr el-Şeyh, Kena ve Ariş'te de emekçiler alanlara çıktı. Kefr el-Şeyh'ta 18 kişinin yaralandığı, Fayum'da ise 23 yaşındaki Muhammed Hüseyin Kurani bir gencin, boynundan ve göğsünden aldığı kurşun yaraları sonucunda hayatını kaybettiği belirtildi.
Tüm bunlara rağmen Mısırlı emekçiler sokakları terketmeyeceklerini ifade ediyorlar.