“Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!”

(04.08.12) - “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!” şiarıyla bu yıl 9.’su gerçekleştirilen Mamak Kültür Sanat Festivali 3 Ağustos günü Mamak-Tekmezar Hacı Bektaş-ı Veli Parkı’nda başladı.

Sahneye “Yoksulluğa mahkum, yozlaşmaya teslim olmayacağız!-Mamak Kültür Sanat Festivali” pankartı asılırken, festival alanına “İşten atmalara, sefalet koşullarına karşı kurtuluş örgütlü mücadelede! / İşçi Kültür evleri”, “Emperyalist barbarlığa, kapitalist sömürüye, faşist saldırganlığa karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği! / İşçi Kültür Evleri”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği! Yaşasın sosyalizm! / BDSP”, “Gazi, Sivas, Çorum, Maraş, şimdi de Malatya... / Malatya Sivas olmayacak! Mamak İşçi Kültür Evi”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm! / Mamak İşçi Kültür Evi” ve “Emperyalistlere ve işbirlikçilerine geçit vermeyelim! Suriye halklarıyla dayanışmayı yükseltelim! / Mamak İşçi Kültür Evi” pankartları asıldı.

Akşam saatlerinde Ankara’yı etkisi altına alan yağmurun dinmesiyle birlikte hazırlıkların tamamlanmasının ardından, etkinlik gecikmeli olarak saat 20:00’de Nazım Hikmet’in “Hoşgeldin” şiiriyle başladı.

Açılış konuşmasında festivalin 9 yıldır baskılara, operasyonlara ve tutuklamalara rağmen örgütlendiği ifade edildi. “'Karanlığa ışık sessizliğe çığlık olmak' iddiasıyla çıktık yola. 9 yıldır yürüyoruz bu yolu. Her yıl bir öncekinde daha güçlü, daha deneyimli, daha inançlı ve kararlıyız. Yeni bir dünya, yeni bir kültür düşünü gerçeğe dönüştürmek için bu iddianın yaratıcıları olarak mücadele etmeye devam ediyoruz” sözlerinin ardından festivalin bu yıl “işçilerin birliği, halkların kardeşliği” şiarıyla örgütlendiği ifade edildi.

Emperyalistlerin Ortadoğu’daki saldırganlığı teşhir edilirken, Suriye halkları ile dayanışma çağrısı yükseltildi. Dışarıda emperyalist savaş ve saldırganlık naraları yükseltilirken, içerde de işçi sınıfına kapsamlı saldırılar yürütüldüğü ifade edildi ve sınıfın birliğini yükseltme çağrısı yapıldı.

Açılış konuşmasının ardından ilk olarak şair Mehmet Özer sahneye çıktı. Özer, coşkuyla şiirleri okumasının yanı sıra, sanatı zalimlerin elinden alarak, yoksulların eline verilmesi ve yeni bir dünya kurma mücadelesine katkı sağladığı için İşçi Kültür Evi’nin çabalarını kutladı. Ortadoğu’daki gelişmelere değinen Özer, Kürt halkının özgürlük mücadelesini selamladı. Aynı zamanda Malatya’daki gelişmeleri teşhir eden Özer, Sivas Katliamı'nın katillerini aklamak için Akit’in yürüttüğü saldırının bundan bağımsız olmadığını söyledi ve mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Mehmet Özer’in şiirlerinin ardından program, Mamak İşçi Kültür Evi tarafından hazırlanan ve kültür evi çalışmalarının anlatıldığı belgeselle devam etti.

Belgeselin ardından festival programı, Erdal Beyazgül’ün türküleriyle devam etti. Beyazgül, Mamaklı emekçiler tarafından ilgiyle karşılandı.

Erdal Beyazgül’ün türküleri ve çekilen halayların ardından Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu adına konuşma yapıldı. Konuşmada, İşçi Kültür Evleri’nin Mamak’ta yükseltmiş olduğu mücadele bayrağı selamlandı. Konuşmanın devamında Ortadoğu’daki gelişmelere değinildi.

Konuşmada şunlar söylendi: “Dün Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da yüz binlerce insanı kırımdan geçirenler, Filistin’de, Lübnan’da insanların üzerine bombalar yağdıranlar, bugün bir kez daha Suriye halkını hedeflerine almış durumdalar. Esat rejiminin Suriye halklarına uyguladığı terörü bahane edenler, Suriye halklarını kırımdan geçirmeye hazırlanıyorlar.

Onyıllardır emperyalizme hizmette kusur etmeyen Türk sermaye devleti de dinci gerici AKP hükümeti eliyle, ABD emperyalizminin etkin taşeronluğu görevine soyunmuş durumda. Emperyalistler hesabına, Suriye halklarını hedeflerine almış, savaş çığırtkanlığı yapıyorlar."

Aynı zamanda Suriye halkına demokrasi götürme bahanesi ile savaş naraları atan, sermaye devleti ve AKP iktidarının ülke içinde başta kürt halkı olmak üzere, ilerici ve devrimci güçlere dönük uygulanan azgın teröre ve işçi sınıfına yönelik kapsamlı saldırılara değinildi.

Konuşma şu sözlerle sona erdi: “Dünya halklarını tehdit eden emperyalist savaş ve saldırganlığa karşı, sermaye devletinin uyguladığı faşist baskı ve teröre karşı, sosyal haklarımızın gaspedilerek çalışma ve yaşam koşullarımızın daha da ağırlaşmasına karşı tek çıkış yolumuz 'İşçilerin birliği, halkların kardeşliği' mücadelesini güçlendirmektir. İnsanlığa açlık, yoksulluk, savaşlar ve yıkımdan başka bir şey veremeyen Emperyalist kapitalist sistem ömrünü tüketmiştir. Doğanın ve insanlığın kurtuluşu ancak ve ancak sosyalizm ile mümkündür. Gün Tunus’tan Mısır’a, Yunanistan’dan İspanya’ya kadar direniş yolunu seçen işçi ve emekçilerin mücadele ruhuyla devrim ve sosyalizm kavgasını güçlendirme günüdür.”

BDSP konuşmasının ardından İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu adına Fatime Akalın söz aldı. Akalın, egemenlerin uyguladığı faşist baskı ve terörü teşhir etti. İşkencecilerin terfi edilmesinin bu politikanın parçası olduğunu söyledi. “Gül bahçesi yaratmak isteyenlere diken olmaya devam edeceğiz” diyen Akalın, insanlık suçları işleyenlerden hesap sorma çağrısını yükselt.

Akalın’ın konuşmasının ardından Laz Marks isimli tek kişilik oyunu sahnelemek üzere Haldun Açıksözlü sahneye çıktı. Güncel gelişmeleri mizahi bir dille anlatan, politik stand up yapan Açıksözlü büyük beğeni toplarken, kitlenin coşkulu alkışları ile karşılandı. Laz Marks’ın gösteriminin bitiminde “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!” sloganı atıldı.

Çiğli Kültür Evi Derneği’nin festivali selamlayan mesajının okunmasının ardından program, Mamak İşçi Kültür Evi Müzik Topluluğu'nun dinletisi ile devam etti. Aylardır hazırlıklarını sürdüren müzik topluluğu, halkların kardeşliği için farklı dillerde türküler söyledi. Yağmurun yeniden başlaması üzerine programını kısaltarak tamamladı.

Festivalin ilk gününde polisin provakasyon girişimi de boşa düşürüldü.

Hava koşullarının yol açtığı gecikmeye rağmen festivale bine yakın emekçi katıldı.

Kızıl Bayrak / Ankara