Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Alevilerin özgürlüğünün Kürtlerin özgürlüğü, Kürtlerin özgürlüğünün ise Alevilerin özgürlüğü olacağını
Diyarbakır'da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde düzenlenen Kürdistan 1'inci Alevi Konferansı'nda salona Dersim isyanı liderlerinden Seyit Rıza ile PKK kurucularının fotoğraflarını asıldı.
Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Kürdistan ve Alevi kelimelerinin bir arada söylendiği bu konferansın çok önemli olduğunu belirtti.
DTK tarafından düzenlenen ve Demokratik Alevi Federasyonu, Özgür Demokratik Alevi Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği Diyarbakır Şubesi, BDP milletvekillerinin katıldığı 'Kürdistan 1'inci Alevi Konferansı' merkez Kayapınar İlçesi Belediyesi Kültür Merkezi'nde başladı.
Demokrasi ve Kürdistan mücadelesinde şehit olanların anısına bir dakikalık saygı duruşundan sonra başlayan konferansta, Türkçe'nin yanısıra Kürtçe'nin Zazaki, Kurmanci ve Sorani lehçeleriyle konuşmalar yapıldı. Salona PKK kurucularından olan ve 1980'lerde Diyarbakır cezaevinde yaşamını yitiren Mazlum Doğan, Paris'te öldürülen Sakine Cansız, TKP/ML ile Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu'nun (TİKKO) kurucularından olan ve Diyarbakır cezaevinde 1980'de işkencede ölen İbrahim Kaypakkaya, Dersim isyanının liderlerinden Seyit Rıza ile Ali Şer'in eşi Zarife'nin fotoğraflarının asıldı.
Baydemir: Kürtler birlik olalım
Konferansın açılış konuşmasını Kürtçe yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, son 100 yıldır bu topraklarda kültürlerin, dillerin, büyük bir zorluk ve baskı altında bırakıldığını söyledi.
Halkın 30 yıllık direnişiyle bu topraklarda yeni bir anlayışın filizlendiğini böyleyen Baydemir, şöyle dedi:
"Ancak, Allaha şükürler olsunki, bu mazlum halkın 30 yıllık direnişiyle, Şeyh Sait'ten Seyid Rıza'ya, Mazlum Doğan'a (PKK kurucusu) bu halkın yürüyüşüyle yeni bir anlayış yeşerdi, filizlendi. Zalim ve zulümkarlar kendi etkilerini göstermek için bu halkı, bu kültürü parçalamak, dağıtmak istiyorlar.
Bizler Mezopotamya halkı olarak, Kürdistan halkı olarak her şeyden önce halkımızın özgürlüğü için birlik olmalıyız. Bizi topraklarımızda birbirimize düşman etmek isteyenlere karşı ben inanıyorumki, bu halk birbirinin kardeşidir, birbirine düşman değildir. Bizi birbirimize karşı düşman etmek isteyenlerin oyunlarını Kürt halkı Seyit Rıza'dan ta Mazlum Doğan'a kadar boşa çıkarmıştır. Gelin canlar bir olalım, gelin canlar birliğimizi oluşturalım. Allahtan dileğim bu konferansın Kürt halkının birliğini oluştursun."
Van Bağımsız Milletvekili ve DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Kürdistan ve Alevi kelimelerinin bir arada zikredildiği bu konferansın çok önemli olduğunu belirterek, "Sistemin en çok çekindiği şey ezilenlerin birliğidir. Çünkü onlar ezilenlerin birlikteliğinin kendilerinin sonu olduğunu çok iyi bilirler. Türk egemen sistemi yıllarca Kürt özgürlük mücadelesi ile Alevilerin eşitlik mücadelesinin birleşmemesi için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Kimi zaman tarafları birbirine karşı kışkırtmaya kadar götürmüş ve Kürt halkının özgürlük mücadelesi ile Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesinin son tahlilde aynı anlama geldiğini bilerek, engellemeye çalışmıştır" dedi.
Kürt ve Alevi olmak devlet için çok tehlikeli
Alevilerin özgürlüğünün Kürtlerin özgürlüğü, Kürtlerin özgürlüğünün ise Alevilerin özgürlüğü olacağını söyleyen Aysel Tuğluk şunları söyledi:
"Bunu böyle bilmeli ve ortak mücadele etmeliyiz. Çünkü bu inkarcı ve imhacı sistemin yöneldiği iki temel hedef var Kürtler ve Aleviler. Yüz yıllardır Kürtlere uygunanan imha sistemi Alevilere de aynen uygulanmıştır. Selçuklularla başlayan Alevilere yönelik uğursuz politikalar cumhuriyet döneminde de devam ettirildi. T.C., sadece Kürtler için değil Aleviler için de büyük bir inkar ve imha pratiklerini ortaya koymuştur. Kürtler ve Aleviler hiçbir zaman bu ülkenin eşit ve asli yurttaşları olarak görülmemiştir. Yıllarca korku politikaları temelinde Kürt, Kızılbaş, Komünist, kadın düşman, iç mihrak olarak görülmüştür."
Tuğluk, Ak Parti hükümeti döneminde de değişen bir şey olmadığını iddia etti. Tuğluk, "AKP yöneticileri ve Başbakan farklı inançların ismini küfürmüş gibi kullanıyor. Aşağılamak maksadıyla Ezidi, Zerdüşt ve Alevi diyor. Bu açıkça nefret suçudur. Bu AKP'nin zihniyetini ortaya koyuyor" diye konuştu. Tuğluk, AK parti'nin kendi Alevisini yaratmak istediğini iddia etti. Tuğluk, Türklerin Kürtlerden, Sünnilerin Alevilerden üstün olduğunu savunanlara karşı mücadele ettiklerini söyleyerek, "Bunun için demokratik özerklik diyoruz. Aleviler eşit yurttaşlık istiyor, Kürtler de. Aleviler hor görülmek istenmiyor, Kürtler de, Aleviler de kendi kimliklerinin özgürçe kullanmak istiyor.
O zaman Alevi yurttaşlar bu mücadele sizin mücadeleniz, bizim mücadelemiz, hepimizin mücadelesidir. Egemenlerin yıllarca Kürt özgürlük mücadelesi ile Alevilerin eşitlik mücadelesini ayrıştırma, karşı karşıya getiren politikalarını boşa çıkarmalıyız" dedi.
CNN Türk / 02.02.13