“Kırmızı çizgilerimizden vazgeçmeyeceğiz!”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • 16 Ağustos 2012
  • 05:18

(16.08.12) - Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Örgütlenme Sekreteri ve Başöz Enerji İşyeri Baştemsilcisi Sami Özcan ile 2012-2014 MESS Grup TİS süreci üzerine konuştuk.

- Yeni bir TİS dönemi geliyor. Başöz işçileri olarak bu TİS sürecinden beklentileriniz nelerdir?

Sami Özcan (Birleşik Metal-İş Anadolu Şube Örgütlenme Sekreteri ve Başöz Enerji İşyeri Baştemsilcisi): Genelde maddi beklentiler oluyor. Arkadaşlarımızla yaptığımız konuşmalarda bu dönem için maddiyatın ikinci planda olması gerektiğini söylüyoruz. Genel birtakım sorunlarımız oluyor. Değişik fabrikalarda, o fabrikaların kendine özgü sorunları oluyor. Sosyal yardımların zenginleştirilmesi yönünde konuşmalarımız da oluyor. 2012-2014 TİS görüşmeleri ile ilgili daha net fikirler belirlemedik. Sendika düzeyinde de bölgelerde fabrika fabrika komite toplantıları yapılmaya başlanacak. Başöz’de de komite toplantılarımız başlayacak. Genel olarak bakıldığında birçok engel var. Birçok fabrikanın yetki başvuruları bekliyor. Bu dönem TİS sürecinin sıkıntılı olacağını tahmin ediyoruz.

- Genel taleplerin dışında sermaye hükümetinin kıdem tazminatını kaldırmak, esnek üretimi yaygınlaştırmak gibi hedefleri var. Bu saldırıların içine girilen TİS sürecini nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Sami Özcan: Esnek çalışma ve telafi çalışması bizim kırmızı çizgilerimizdir. Kıdem tazminatı ve sosyal yardımlar da her dönem önemle üzerinde durmamız gereken sorunlardır. MESS bu haklara hep saldırmak istemiştir. TİS sürecinde bu maddeler bize yönelik zayıflatma hamlesidir. Biz ne istiyorsak bize bu hakların verilmemesi dayatılıyor. Türk Metal Sendikası’nın herhangi bir kırmızı çizgisi yoktur. Onlar işçileri her türlü ağır çalışma koşulları altında tutuyorlar. Türk Metal’in örgütlü olduğu yerlerde esnekliğin alası yapılıyor. Bunu tanıdığımız işçilerden duyuyoruz, sözleşmelerinden biliyoruz. Bize dayatılan noktalar Türk Metal’in kabul ettiği maddelerdir. Biz bunlara boyun eğmedik. Kırmızı çizgilerimizden vazgeçmedik. Geçen dönem de gereken neyse yaptık. Bundan sonra da aynı şekilde olacak.

“İşçiler kendi sendikasından korkuyor”

- Buradan Başöz İşçilerine, Birleşik Metal üyelerine, Türk Metal üyelerine, örgütlü-örgütsüz metal işçilerine TİS süreci ile ilgili çağrınız nedir?

Sami Özcan: Bursa’da yaşanan BOSCH sürecinden sonra Türk Metal’de birtakım paniklemeler oldu. İşyerlerinde temsilcilerini değiştirdiler, yöneticilerini değiştirdiler. Birtakım tedbirler almaya çalıştılar. Şu anda işçilerin gözü toplu sözleşmede. Dört gözle bekliyorlar. Türk Metal bu sözleşmede de satış sözleşmesi yaparsa bu kaynamalar ve Birleşik Metal’e geçişler yoğunlaşacaktır. Zaten adamların mafya sistemi gibi bir sistemleri var. İşçiler kendi sendikasından, temsilcisinden korkuyor. Kendi aralarında konuşamıyorlar. Bunu tanıdıklarımızdan duyuyoruz. Bize gelen bilgiler var, çağrılar var. Birleşik Metal’e geçme çalışmaları sürdürdüklerini söylüyorlar. Bizim onlara yaptığımız çağrı “gelin hep beraber Birleşik Metal çatısı altında birleşelim. Bu satış sözleşmesi bu dönem de olacak, bundan sonra da olacak.” Zaten eskiden yuvaları DİSK’ti, Birleşik Metal-İş’ti. O zamanlar Maden-İş’ti. Tekrar yuvalarına dönmeleri çağrısında bulunuyoruz. Yaptığımız örgütlenme çalışmaları da bu yönde. Sendikalı olsun, sendikasız olsun, işveren MESS üyesi olsun, olmasın, imkanımızın olduğu her yerde arkadaşlarımızla görüşmeye çalışıyoruz. Kendi servis duraklarımızın aynı olduğu yerlerdeki işçilerle görüşüyoruz.

Son olarak kıdem tazminatı ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. İşçi arkadaşlarımızın büyük bir kısmı meseleye siyasi bakıyor. Defalarca uyardık. Bizim, işçi arkadaşlarımızın siyasi görüşlerine saygımız var. Soruna vicdani bir şekilde yaklaşıyorlar. Bu saldırıya inanmak istemiyorlar. Bizi dinlemiyorlar, vicdanlarını dinliyorlar. Kıdem tazminatıyla ilgili etrafta çok bilgi geziyor. Normalde sendikaların da işçilerin de fona devrine itirazı yok. Ama bu yasanın altında başka şeyler var. En başta tazminatın düşürülmesi var. Yarı yarıyadan daha fazla düşürülüyor. Zaten bizim tepkimiz buna. Fon oluşturulmuş oluşturulmamış çok mesele değil. Mesela şu an burada “şu kadar yıllık kıdem tazminatım var” diye duran birçok işçi arkadaşımız var. Kıdem tazminatının hem işçi açısından hem de işveren açısından bağlayıcı yönü var. Tazminat ortadan kalktığı zaman işverenin işçiyi istediği gibi kolundan tutup atma imkanı oluşuyor. Burada iş düzeni de bozulacak. İşçi açısından tehlikeli bir durum. Onun için bu soruna karşı gerekli mücadeleyi vereceğiz.

Kızıl Bayrak / Ankara