Kirli savaş heryerde!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Düzen cephesi
  • |
  • 07 Ağustos 2012
  • 12:35

(07.08.12) - Şemdinli çatışmaları ile pervasızlaşan sermaye devletinin faşist sözcüsü İdris Naim Şahin, yaptığı konuşmayla saldırganlığın tırmandırılacağını ifade etti. Şahin, sermaye devletinin saldırganlığının sadece 'dağda' değil Ankara'da da süreceğini belirtti.

Şahin şunları ifade etti: “Ülkenin olağanüstü gündemi sadece çatışma alanı ile ilgili değildir, bu çatışma İstanbul 'da kalemle devam ediyor, İstanbul 'da kitapla devam ediyor. Geçimli'de atılan havan mermisiyle burada, Ankara 'da yazılan yazıların bir farkı yoktur”

Şahin bir kez daha gazetecileri, aydınları, sermaye devletinin saldırılarına karşı sokağa çıkanları hedef alacaklarını ifade etti. “KCK” adı altında sendikacılardan avukatlara, gazetecilerden öğrencilere her kesimden toplumsal muhalafeti sindirmek için tutsak eden sermaye devletinin Kürt halkının direniş kararlılığı karşısında tehditten ve baskıdan başka icraatı yoktur. Sedat Selim Ay gibi işkenceci polis şeflerini üst kademe görevlere atayan sermaye devleti diş biliyor.

Esasen değişen bir şey olmayacağı aşikardır. Kürdistan'da ordu eliyle uygulanan faşist baskı ve terör İstanbul'da, Ankara'da polis eliyle yürütülmektedir. Şahin'in açıklamaları şuan sürdürülen baskı ve saldırganlığın dozajının daha da yükseltileceğine işaret ediyor.

Şahin, Newroz yasaklarını savunmaya çalışırken acizliklerini de itiraf etmiş oldu. Düne kadar 3-5 kişi diyenler eğer Newroz yasaklanmasaydı 500 bin kişinin katılacağını söylemek zorunda kalıyor. Yasaklı eylemlere 60-70 bin kişinin toplandığını belirterek acizliklerini bir kez daha gösteriyor.

BDP için “kukla siyasi parti” diyerek provokatif açıklamalarını sürdüren Şahin, “Bana, 'edep yahu' diyenler Geçimli saldırısında ne yazdılar, ne dediler merak ediyorum. O zaman ben de diyorum ki "İnsaf yahu insaf” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Düzen/cemaat yargısının keyfiyetinde ceza terörüne dönüşen KCK davalarına da değinen Şahin, “KCK hafife alınacak bir yapı değildir. 'Sivil, düşünsel, siyasi yapılanmadır' diye geçiştirilecek bir yapı değildir. Herkes tek başına devlet mi olur, köle mi olur onu bilemeyiz. Bu ülkede KCK'ya karşı yapılan devletin çalışmasıdır, benim şahsımın çalışması değildir. Yargı ve güvenlik güçlerinin ortak çalışmasıdır” diyerek tutuklamalara devlet adına sahip çıktı.