(04.02.13) – KCK Basın Davası'nda 3. duruşma bugün Silivri'de görüldü. Davada Kürtçe savunma talebi kabul edilmezken, destek için gelen TGS'nin pankartlarına el konuldu. Duruşmaya yarın devam edilecek.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen 32'si tutuklu 44 gazetecinin yargılandığı "KCK" basın davasının 3. duruşmasına bugün başlandı. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz yargılanan gazeteciler ile avukatları, gazetecilerin aileleri, meslektaşları, BDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Levent Tüzel, CHP Milletvekilleri Melda Onur, Veli Ağbaba, İlhan Cihaner, sanatçı Ferhat Tunç katıldı. İddianamenin okunmasından önce Mahkeme Heyeti, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nden gelen ve bu davada tutuklu bulunan Haydar Tekin’e ait dosya ile İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Mikail Barut ile hakkında yakalama kararı bulunan İsmet Kayhan’a ait dosyanın birleştirildiğini açıkladı. Bu dosyaların gelmesi ile davada 33’ü tutuklu 46 sanık oldu.
Kimlik tespitlerinin ardından, sanık avukatlarından Sinan Zincir yeni yasaya göre anadilde savunma hakkının uygulanmasını ve tercüman talep etti. Mahkeme başkanı, Kürtçe tercüman bulundurulması yönündeki talebi, uygulamada farklılıklar olduğu gerekçesiyle, daha sonra değerlendirmek üzere kabul etmedi. Ayrıca avukatlardan Baran Doğan, sanıkları savunan ÇHD'li avukatların tutuklanmasına tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Ali Alçık, avukat Doğan'ın sözlerini keserek, tepkilerin dışarıda dile getirilmesi gerektiğini söylemesi üzerine Baran Doğan şu cevabı verdi: "Burada söyleyeceğim. Savunma hakkı kısıtlanıyor. Bu arkadaşlarımız buradakilerin avukatları. Yarın bizim burada olacağımızın garantisi yok.”
Davada, polisin Kandil'de çekildiğini iddia ettiği ve DİHA Muhabiri Çağdaş Kaplan aleyhine delil olarak gösterilen fotoğraftaki kişinin Kaplan olmadığı da avukatların polisten fotoğrafı talep etmesi ile ortaya çıktı. Mahkemede incelenen fotoğraftaki kişinin Çağdaş Kaplan olmadığı görüldü. Ayrıca fotoğrafın çekildiği Konya'nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kandil kasabası olduğu ortaya çıktı.
Bugünkü duruşmada, iddianame 538'inci sayfasına kadar okundu. Duruşma yarın saat 09.30'da tekrar başlayacak ve iddianamenin okunmasıyla devam edilecek.
Dayanışmaya engelleme
“KCK” basın davasını Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileri de izledi. Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Könik yaptığı açıklamda şunları söyledi:
“Mücadelemizi burada kaybedersek, Avrupa’da da kaybedeceğiz. Birileri hangi bilginin yayılmasına karar verecek. Bu çok önemli bir mücadele. Kaybetme lüksümüz yok. Burada kaybedersek, her yerde kaybederiz. Bir daha tekrarlanmaması için mücadeleye ihtiyaç var.”
GÖP Sözcüsü Yaşar ise, Türkiye'nin açık cezaevine dönüştüğünü belirtti.
Duruşmayı izlemek üzere gelenlerin araçları jandarma tarafından arındı. Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) aracında bulunan "Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük", "Gerçeğin peşindeyiz, teslim olmayacağız" pankartlarına jandarma tarafından el konuldu. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi duruma tepki gösterdi. Jandarmanın davaya özel karar çıkarttığını ve bu pankartların bir çok eylemde kullanıldığına vurgu yaparak keyfiliğe dikkat çekti.