Kayseri'de kıdem tazminatı ve özelleştirme sempozyumu ve eylem...

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 03 Eylül 2012
  • 06:52

(03.09.12) - Kayseri İşçi Birliği’nin “Özelleştirmeye ve Kıdem tazminatlarının gaspına geçit yok!” şiarıyla organize sanayi ve karayollarında oluşturulan Kurultay Hazırlık Komitesi aracılığıyla örgütlediği sempozyum 2 Eylül Pazar günü başarıyla gerçekleştirildi.

Kayseri BDSP ve Kayseri İşçi Birliği’nin çağrısı ile İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Kayseri Şubesi'nde gerçekleştirilen sempozyuma metal, karayolları, tekstil, petro kimya, sağlık, genel hizmet sektörlerinde çalışan, 14 ayrı işyerinden işçiler katıldı.

Sempozyumun hemen başında emeğin korunması mücadelesinde şehit düşenler selamlandı. İlk olarak BDSP temsilcisi söz alarak sempozyumu selamladı.

BDSP temsilcisi dünyada ve Türkiye'de yaşanan gelişmeleri anlattı. Emperyalist savaşa karşı mücadelenin ve Ortadoğu halklarıyla dayanışma içinde olmanın önemine ve AKP iktidarının saldırganlığına değindi. İşçi ve emekçileri haksız savaşlara, kapitalizme karşı mücadeleye çağırdı.

Kayseri İşçi Birliği sözcüsü ise, kıdem tazminatının fona devri ile ilgili gelişmeleri aktardı. Kıdem tazminatının fona devrinin, gündemlerinde olmadığını söyleyen hükümetin gerçekleri karartmaya çalıştığını ifade etti.

Kayseri İşçi Birliği sözcüsünün ardından sınıf bilinçli öncü bir işçi kıdem tazminatları ile ilgili olarak sempozyum hazırlık komitesinin hazırladığı tebliğin sunumunu gerçekleştirdi. Kıdem tazminatlarının gaspı durumunda yaşanacak hak kayıplarının ayrıntılı olarak aktarıldığı sunumda, kıdem tazminatının hangi hallerde kazanıldığı ortaya kondu. Kıdem tazminatının fona devrinin işçiler açısından hangi sonuçları doğuracağı ifade edildi. Bu bağlamda daha önceki zorunlu tasarruf, konut edindirme fonları ile ilgili olarak ortaya çıkan tablo ve işçi sınıfı ve emekçilerin kayıpları ayrıntılı olarak anlatıldı. Kıdem tazminatının fona devredilmesi durumunda, tıpkı diğer fonlar gibi kapitalistlere peşkeş çekileceği ifade edildi.

Sendikal bürokrasiye karşı mücadele vurgusu...

Sunumun son bölümünde kıdem tazminatı hakkının gaspı karşısında sendikal bürokrasinin teslimiyetçi yaklaşımı örneklerle anlatıldı. Kıdem tazminatı saldırısına karşı mücadelede taban örgütlerinin yaşamsal önemde olduğu ifade edildi. İşçiler kıdem tazminatına, haklarına ve geleceklerine sahip çıkmaya çağrıldı.

Özelleştirme kıskacındaki karayolu işçilerinin katkısıyla hazırlanan tebliğin sunumu karayollarında çalışan bir öncü işçi tarafından gerçekleştirildi. Karayollarında yaşanan özelleştirme sürecinin ayrıntılı bir dökümü ortaya kondu. Karayollarının özelleştirilmesi doğrultusunda alt yapının oluşması için Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 59 yıllık teşkilat yasasının değiştirildiği, değişiklikleri içeren tasarının mecliste kabul edilerek yasalaşmasıyla Karayolları Genel Müdürlüğü’nün özel bütçeli bir kurum haline getirildiği ifade edildi.

Karayollarının özelleştirilmesi durumunda neler olacağı sorusu çerçevesinde, yaşanan özelleştirmeler ve sonuçları ayrıntılı olarak ortaya kondu. Özelleştirme sonrasında işçilerin yüzde 80’inin işinden ekmeğinden olduğu, sendikasızlaşma, taşeronlaşmanın genelleştiği, ücretlerin budandığı, işçilerin sosyal haklarının yok sayıldığı ifade edildi.

Karayolları'nda özelleştirme saldırısı

Tebliğde, karayolu işçilerini bekleyen tehlikeler şöyle ifade edildi: “Özelleştirme durumunda Karayolları'nda daimi ve sözleşmeli statüde çalışan binlerce sendikalı işçi sendikal hak ve özgürlüklerinin tümünü kaybedeceklerdir. Karayolları'nda çalışan ve sendikaya üye olan yaklaşık 9 bin taşeron işçisi işinden ekmeğinden olacaktır”

Özelleştirme saldırısında AKP iktidarının cüretkar tutumunun en büyük destekçilerinin sendika ağaları olduğu tebliğde ifade edildi. Sunumda, “Bu cüretin kaynağında elbette ki yıllardır süren özelleştirme saldırısının püskürtülememiş olması gerçeği var. Buna bağlı olarak Yol-İş yöneticilerinin işçi sınıfı üzerindeki denetimine duydukları güven var. Bu güven sayesinde Karayolları'nda üç ayrı ücret skalası uygulamasını sürdürüyorlar. Bu güven sayesinde eşit iş yapan işçilerin eşit ücret almasını engelliyorlar. Bu güven sayesinde 9 bin karayolu işçisini yıllardır asgari ücret karşılığında, sendikal haklardan mahrum bırakarak çalıştırdılar. Bu güven sayesinde ihaleye giren firmalar yıllardır taşeron işçileri asgari ücret karşılığında çalıştırdılar” denildi.

Ortaya çıkan tablonun fazla umut vermeyebileceği, ama her şeyin bitmiş olmadığı tebliğde vurgulandı. Karayolu işçilerinin geçmişin derslerinden gereği gibi yararlanması, bu dersler ışığında mücadeleyi yükseltmesi durumunda özelleştirme saldırısının boşa çıkartılabileceğinin de altı çizildi.

Tebliğin sonuç bölümünde özelleştirmenin boşa çıkarılması doğrultusunda taban çalışması ve tabana dayalı örgütlenmenin önemine değinildi. Karayolu işçilerinin örgütlü birliğinin özelleştirme saldırısının panzehiri olduğu ifade edildi.

Kürsü işçilerindi

İşçiler tebliğlerin sunumunun ardından söz alarak kıdem tazminatı ve özelleştirme saldırılarına yönelik düşüncelerini dile getirdiler. Söz alan tüm işçiler kıdem tazminatının gaspına ve özelleştirmeye karşı mücadelenin önemine değindiler. İşçilerin ancak birleşerek kazanacaklarını dile getirdiler.

“Suriye'ye müdahaleye hayır”

Suriye'ye yönelik emperyalist müdahale ve saldırganlık da sempozyumda ele alındı. Sempozyum katılımcısı işçiler Suriye ile savaş politikasına karşı olduklarını ortaya koydular, emperyalist savaş politikalarına karşı mücadelenin önemi konusunda ortaklaştılar.

Sempozyum sonrası yürüyüş...

Saat 14.00’te başlayan sempozyum saat 16.00'da sona erdi. Sempozyum sonuç bildirgesini ilan etmek için sokağa çıkan işçiler Sivas Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirdiler. Öncü bir karayolu işçisinin okuduğu basın açıklamasında, sempozyumun kapitalist krizin işçi ve emekçilere ağır bedeller ödettiği bir dönemde gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

Sempozyum hazırlıklarının hatırlatıldığı açıklamada, binlerce bülten ve tek tek fabrikalara seslenen el ilanlarının işçilere ulaştırıldığı söylendi.

Açıklamada, sempozyumun sonuç bildirgesi de okunarak şu ifadelere yer verildi:

“Sempozyumda Kıdem tazminatı fonu yasa tasarısının kabul edilmemesi noktasında işçiler ortaklaşmışlardır.

Birçok hak kaybına uğramıza yol açacak kıdem tazminatı fonu yasa tasarısını kabul etmiyoruz.

Kıdem tazminatı Fonu saldırısına karşı mücadele etmek kararlılığındayız. Tüm bu saldırıların kaynağı olan sermaye egemenliğidir. Bu egemenliğe karşı mücadele ile birleştirilmeyen kıdem tazminatının korunması mücadelesi ile kazanımların kalıcılaştırılması mümkün değildir.

Sempozyumda karayollarının özelleştirilmesi de tartışılmıştır.Tüm özelleştirme saldırılarında olduğu gibi, Karayollarının özelleştirilmesinden de sermaye karlı çıkacaktır. Daha şimdiden büyük inşaat tekelleri büyük lokmaları yutmaya hazırlanıyorlar.

Sempozyumda özelleştirme saldırısına karşı mücadele işçi sınıfının birliği koşullarında başarıya ulaşabileceği gerçeğinin altı çizilmiş, özelleştirmeye karşı karayolu işçilerinin mücadele birliği esas alınması gerekliliği konusunda anlayış birliği sağlanmıştır.

Karayollarında özelleştirme saldırısı sadece karayolu işçilerinin değil tüm emekçileri ekonomik, sosyal ve yaşamsal olarak etkileyebilecek sonuçlar yaratacaktır. Tüm emekçiler karayollarının özelleştirilmesine karşı karayolu işçilerinin yanında yer almalıdır.

Özelde karayollarında genelde tüm sektörlerde taşeronlaşma yasaklanmalıdır.

Karayollarında eşit işe eşit ücret ödenmeli, üç ayrı skala uygulamasına son verilmelidir.

Karayollarında çalışan 9000 taşeron işçisinin sendika hakkı tanınmalı, taşeron işçilerine kadro verilmelidir.

Karayollarında çalışan sözleşmeli ve taşeron işçilerin ücretlerin ücretleri kadrolu işçilerin ücretlerine göre belirlenmelidir.

Kayseri İşçi Birliği tüm işçileri hakları ve geleceklerine sahip çıkmaya, Kıdem tazminatı hakkını savunmaya, özelleştirmelere karşı mücadeleye omuz vermeye çağırıyor.”

Kızıl Bayrak / Kayseri