Japonya Liberal Demokrat Partisi ulusal görev gücü, 8 Ocak’ta savunma bütçesinin 1.15 milyar artırılacağını, savunma bakanlığının beş senaryodan üçünü incelediğini, Çin ordusuna karşı savaşa hazırlıklı olmanın da bunların içerisinde olduğunu ilan etti.
Kuzey Kore balistik füzeleri ve Rusya, savunma bakanlığının incelediği senaryolar arasındaysa da üç önemli kriz, Doğu Çin Denizine yönelik. İlk senaryo, Doğu Çin Denizinde Diaoyu/Sankaku adaları üzerinde bir Çin-Japon savaşı. Japonya Salı günü Çin’in Tokyo büyükelçisini çağırdı ki Shinzo Abe’nin başbakanlık görevine başlarken ettiği yeminde Japonya, Tayvan ve Çin tarafından hak iddia edilen adacıkların etrafında Çin gemilerinin varlık göstermesini protesto edeceğini söylemesinden beri bir ilktir.
Senkaku adaları ikinci senaryoda da yer alıyor ve Çin’in Tayvan’ın batısındaki Ishigaki ve Miyako adalarını işgal teşebbüsünü ve genişleyen bir savaşı içeriyor.
Üçüncüsü, belki de en tartışmalı olanı budur, Japonya’nın 2021 yılında Tayvan’ın Çin tarafından işgaline nasıl tepki vereceğine odaklanıyor. Bu tarihin seçilmesinin sebebi, Çin Komünist Partisinin 100’ncü kuruluş yıldönümüne rastlamasıdır. Senaryoya göre Çin ordusu amaçlarına ulaşmak için denizden çıkarma araçlarına, özel kuvvetlere, balistik füzelere ve savaş uçaklarıyla abluka uygulamaya bel bağlayacak.
Bu senaryo, düşmanlığın öncelikle Çin ordusu ve Tayvan kuvvetleri arasında olduğunu ortaya serse de Çin’in Okinawa’daki Amerikan ve Japon üslerine de saldırma ihtimali üzerinde durmaktadır. Buna göre Çin, DF-21D ve DF-31 gibi uzun menzilli balistik füzelerle bölgedeki uçak gemilerini - ve çatışmaya müdahale etmeye kalkıştığında - Amerika’nın batısını tehdit edebilecektir.
Japonca yayınlanan Sankei Shimbun gazetesi 1 Ocak’ta senaryolar hakkındaki bir haberinde Çin ordusu Tayvan kuvvetlerine saldırdığı takdirde Japonya, Tayvan’ın yardımına gitme sorumluluğu var dedi ki ilginçtir.
Çin ordusu Tayvan’ı işgale kalkıştığında Tokyo’nun müdahale edip etmeyeceği hakkında yıllardır spekülasyon yapılmaktadır. 2007’de çıkan haberler, Çin’in artan gücü karşısında alarma geçen Japon ve Amerikalı yetkililerin böylesi beklenmedik durumlarda eşgüdüm halinde hareket etmek için plan yaptıklarını, Japon-Amerikan Savunma İşbirliği Rehberinde taahhüt edildiği üzere Japonya’nın, Amerikan kuvvetlerine geri bölge desteği vereceğini iddia ediyordu. 2007’deki çabaların Tayvan yanlısı Abe iktidardayken olması tesadüf değildir.
İki ülke geçen yıl sonlarında stratejik durumdaki değişiklikleri daha iyi yansıtmak ve de Japon kuvvetlerine daha fazla hareket alanı sağlamak için ikili rehberlere yönelik muhtemel değişiklikleri müzakere etmekte de mutabık kalmışlardı.
Senaryolar spekülasyon dairesinde kalmasına rağmen Japonya’nın beklenmedik durumlara Tayvan’ı da dâhil etmesi, Tokyo’nun Tayvan’ın de facto bağımsızlığına verdiği önemin altını çizmiştir. Çin’in gerek Doğu Çin Denizinde gerekse Güney Çin Denizinde 2012’deki iddialı çıkışları, kendi kara sularına ve topraklarına böylesi yakın olan Çin Komünist Partisinin yönetimindeki bir Tayvan’la sıkıntı yaşayabileceğinin işaretlerini verdi. Bir dizi Amerikalı akademisyen, Tokyo’nun Pekin’le ilişkilerin “iyileştirilmesi” adına Tayvan’dan uzak durmak yerine, söz konusu adaların Çin genişlemesine karşı doğal bariyer olarak hizmet etmesine daha meyyal olabileceğini savunuyorlar.
Japon kaynaklara göre savunma bütçesindeki 1.15 milyar dolarlık sembolik artış yeni bir radar sisteminin geliştirilmesi, erken uyarı uçaklarının yakıt ve bakım masrafları için kullanılacak. Ancak bu daha ilk adım; peşinden diğerleri de gelebilir. Mart ayında sona erecek olan 2012 mali yılı savunma bütçesi 61 milyar dolardı. GSMH’nın yüzde 1’ine tekabül ediyor bu. Yani Japonya’nın stratejik muhiti gelecek haftalarda kötüleştiği takdirde bütçenin artacağı geniş bir alan var.
Kaynak: The Diplomat
Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı
Dünya Bülteni / 09.01.13
