“Havzada örnek bir direniş öreceğiz!”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Röportaj
  • |
  • 19 Ağustos 2012
  • 07:28

(19.08.12) - Almanya merkezli kargo ve taşımacılık devi DHL Lojistik’te 15 Haziran’dan bu yana direnişlerini sürdüren işçiler, 2 ayı aşan direniş sürecini ve taleplerini anlattılar...

- 2 aydır işe geri dönme ve sendikal haklarınınızın tanınması için direniştesiniz. Sendikalaşma sürecine nasıl geldiğinizden ve DHL’deki çalışma koşullarından bahseder misiniz?

Direnişçi DHL işçileri: Sendikalaşma sürecimiz zam döneminde başladı. %6 oranında bir zam yaptılar. Bu zam oranı maaşlarımız da düşük olunca 10-20 TL gibi komik bir rakam oldu. Senelerdir ücretlerde düzelme, zam, iyileşme gibi vaatlerle bizi oyaladılar. İstekler hep arttı, hep daha fazlasını istediler bizlerden. Ancak ücretler yerinde saydı. Üretim kalitesi ve standardı yükselmesine rağmen ücretlere bir yansıma olmadı. Bizler de bazı binalarımızda bir araya gelerek yönetime çağrıda bulunduk, toplantı yaptık. Vaatler verildi, değişen yine bir şey olmadı. Bu böyle gitmez dedik ve sendikalaşma sürecine başladık, TÜMTİS’te örgütlenme çalışmalarını başlattık.

- Bu süreçte işten atma saldırısıyla karşılaştınız ve direniş bayrağını yükselttiniz. İş yerinde çalışmaya devam eden işçilere karşı DHL’nin tutumu nasıl?

Direnişçi DHL işçileri: Elbette mücadelemiz karşısında işverenin saldırıları da başladı. 20’nin üzerinde işçi arkadaşımız atıldı şu ana kadar. İçeride baskılar yoğun olarak sürüyor. ‘İkna odaları’ kurup sendikadan istifa ettirmeye çalışıyorlar. Kayıt alınmasından korktukları için, odalara aldıkları arkadaşlarımızın telefonlarını topluyorlar. Sendika adını kullanmayarak ‘malum konu için görüşeceğiz, Fenerbahçe Federasyonu’na üyeymişsiniz’ diyerek sendikalı olup olmadığını öğrenmeye çalışarak istifaya zorluyorlar. Ancak işçi iradesine çarparak başarısız oldular. Yanı sıra bizimle içerideki işçilerin görüşmesini engellemeye çalışıyorlar. Senelerdir dinlenme molalarında oturabileceğimiz bir yer yapılmasını istiyorduk ancak karşılanmıyordu. Şimdi işçi arkadaşlarımız dışarı çıkıp bizi görmesin diye 15-20 bin liralık bir dinlenme alanı yaptılar bahçeye.

- Binlerce işçinin ağır çalışma koşulları altına çalıştırıldığı bir havzada DHL önünde direniyorsunuz. Sizin kazanımlarınız tüm havzadaki işçilerin durumuna yansıyacaktır. Direnişi bu açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?

Direnişçi DHL işçileri: Çalışırken yıllarca vaatlerle bekletildik. Artık ok yaydan çıktı. Bu davaya gönlümüzü, ruhumuzu koyduk. Bizler işten atıldık ama içeride bu sürecin kazanılmasını bekleyen arkadaşlarımız var. Sadece kendimiz için değil onlar için de direnmeliyiz. Yaptığımız işte yetkin kişileriz, yüksek ücretlerle iş teklifleri de geliyor. Ancak biz direnmeye devam edeceğiz, davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü sadece iş istemiyoruz, sendikalı olarak işe geri dönmek istiyoruz. İşverenlerin baskısına rağmen kazanacağımıza inanıyoruz. Bu dava sadece ekmek davası değil, aynı çatı altında çalıştığımız yüzlerce işçinin onur davası. Bu davayı çalıştığımız DHL’deki yüzlerce işçi arkadaşımızla birlikte havzadaki binlerce işçinin davası olarak görüyoruz. Bizler DHL direnişçileri TÜMTİS ile havzada örnek bir direniş öreceğiz. Bunu başarabileceğimize inanıyoruz çünkü DHL işçileri birbirine bağlı ve örgütlü işçilerdir.

- Direnişinize verilen destekleri nasıl değerlendiriyorsunuz ve son olarak buradan bir çağrınız var mı?

Direnişçi DHL işçileri: Çeşitli fabrikalardan işçiler ziyaretimize geliyorlar, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ziyaretlerde bulunuyor. BDSP, TKP, CHP, HDK, bağımsız milletvekilleri, diğer sendikaların şubeleri ziyaretlerde bulunuyorlar. Yanımızda olduklarını söylüyorlar, kendimizi bu desteklerle daha güçlü hissediyoruz.
Buradan direnişteki işçi kardeşlerimize sesleniyoruz. THY, Hey Tekstil, Kiğılı, Bedaş, TOGO, MİCHA, Senkromeç’te ve Antep’te direnen bütün örgütlü işçileri selamlıyoruz. Mücadelelerini destekliyoruz ve destek bekliyoruz. Biliyoruz ki ‘Birleşe birleşe kazanacağız!’

Kızıl Bayrak / Esenyurt