Gedik Kaynak'ta bekleyiş sürüyor

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • 14 Ağustos 2012
  • 05:10

(14.08.12) - Gedik Kaynak’ta toplu sözleşme sürecine müdahale eden ve Çelik-İş/Gedik Kaynak patronu işbirliğini bozan 8 öncü işçiden 5’i çarşamba günü, 3’ü ise cuma günü mesai bitiminde işten atılmıştı. İlk işten atılan 5 işçi Çelik-İş’in basiretsizliğinden dolayı tazminatlarını eksik almışlar ve başka işçinin işten atılmaması şartıyla işten ayrılmışlardı. İkinci işten atma saldırısı gecikmemiş fakat bu kez işçilerin yanıtı direniş olmuştu.

Dün (13 Ağustos) sabah işten atılan işçiler fabrika önüne gelip bekleyişe geçtiler. Öncesinden aradıkları 2 No'lu Şube Başkanı Muharrem Şahin’i arayarak avukat talep etmişlerdi. Avukatın gelmemek için çaba göstermesine karşın işçilerin ısrarı sonucu avukat gelmek zorunda kaldı. Gelen avukat işçilere tebligatı imzalamalarını, aksi halde işe iade davası açılamayacağını ve işten atılmaların imza atmadan muğlak kaldığını söyledi. Sendika avukatına güvenmeyen işçiler imza atmayacaklarını söylediler.

Öğlene doğru ise işçiler sendika çalışanlarından birisiyle ayrıtılı bir şekilde tartışarak patronun imzalatmaya çalıştığı tebligat üzerinde mutabık kalarak imza atmaya karar verdiler. İşten atılan 3 işçiden biri ise ailesine yapılan baskılardan dolayı arkadaşlarının da onayını alarak tazminatını alıp direnişe katılmama kararı aldı.

Öğlen molasına doğru gelindiğinde ise sabahtan arkadaşlarına destek için gelmeye başlayan gece vardiyasında çalışan 30 kişilik bir işçi grubu da fabrikanın önünde bekleyişe katıldılar. İçerde çalışan işçilerden de yaklaşık 200 işçi öğle yemeğine gitmeyip fabrikanın yönetim binasına doğru sendikacıları da önlerine katarak alkışlarla yürüdüler. Dışardaki işçilerde alkışlarla ve ıslıklarla arkadaşlarına katıldılar. Yönetim binasının önünde toplanan fabrika yöneticilerinden biri işçilerin karşısına çıkarak işten atmaların duracağı “sözünü” verdi.

Dışarıya çıkan şube başkanı ise işçilere konuşulanları anlattı. Fabrika yöneticilerinin daha önceki gibi verdikleri “söze” göre fabrikada herhangi bir olay (örgütlenme) olmadığı müddetçe hiç kimsenin burnu dahi kanamayacakmış! İşçiler buna tepki göstererek sözlü değil noter tasdikli belge istediklerini söylediler. Fakat şube başkanı buna karşı “Adamlar şerefi namusu üzerine yemin ettiler” dedi. İşçiler daha önce de defalarca kez söz aldıklarını ve fabrika yöneticilerinde şeref namus olmadığını söylediler.

Şube başkanı bu tartışmadan sonra önümüzdeki günlerde fabrikada sendika panosuna ilan asılıp temsilci şeçimlerinin bayramdan sonra yapılacağını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “İşten atılan arkadaşlar da gelip burada bekliyecekler. Biz de sendika olarak destek olacağız. Ama her zaman yanlarında olamayacağız. Bir kaç saat yanlarında olup desteğimizi sunacağız.”

Şube başkanının sözlerinin üzerine Çarşamba günü atılan işçilerden Ramazan Altınkesen “Bize niye destek olmadınız başkan? Niye arkamızda durmadınız. Bize iftira atarak 25/2’den işten attılar. Avukat bile gelmedi!” dedi. Şube başkanı da işçiye sert bir şekilde çıkarak azarladı. Yaşanan bu gerginlikten sonra direnişe çıkacak işçiler ve sendika yöneticileri fesih bildiriminin yazılı olduğu tebligatı imzalayıp bekleyişlerine devam ettiler. Çelik-İş merkezinde yaşanan istifalardan dolayı yoğun olduğunu söyleyen şube başkanı da imzalar atıldıktan sonra apar topar alandan ayrıldı.

Gün içerisinde direnişçi işçileri aileleri, işten atılan arkadaşları ve gece vardiyasında çalışan işçiler yalnız bırakmadı. Yine direnişçi işçilere arkadaşları yiyecek ve içecek getirerek destek oldular. İşten çıkan işçilerde direnişçilerin yanlarına gelerek öğlen fabrikaya giren şube başkanının söylediklerinin aslının olup olmadığını sordular. Şube başkanının, çalışan işçilere dediğine göre işçilerin tamamı tazminatlarını alarak istifa etmişler ve işe iade davası açacaklarmış. Direnişçi işçiler söylenenlerin doğru olmadığını söyleyerek işçilere doğruları anlatıp fabrika içinde de söylediklerinin diğer işçilere anlatılmasını söylediler. Servislerin de fabrikadan çıkmasıyla direnişin birinci günü kapı önü bekleyişiyle sona ermiş oldu.

Kızıl Bayrak / Pendik