Gazeteciyi öldürmek! - Gökçe Aytulu

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 26 Ağustos 2012
  • 04:45

Hrant Dink’in İstanbul’un göbeğinde bir gündüz vakti katledilmesinden birkaç ay sonra ABD’de benzer bir cinayet işlendi.
Oakland Post gazetesinin editörü Chauncey Bailey, işine giderken 19 yaşında bir gencin silahından çıkan kurşunlarla can verdi. Bailey’i öldüren Devaughndre Broussard, bir pastanede çalışıyordu. 

‘Sizin Siyah Müslüman Fırınınız’ (Your Black Muslim Bakery) adındaki bu pastane cinayetin sebebini de ortaya koyuyordu.
Bailey, adından da anlaşıldığı üzere Oakland’daki Müslüman cemaatin duygularına hitap ederek para kazanan pastanenin, pastacılık dışında yolsuzluk, tehdit ve cinayet gibi birçok işle ilgilendiğini ispatlamıştı. 

Şu sıralar bir gazeteden çok nefret suçu bülteni gibi yayın yapan Akit, nedense bana bu fırını anımsatıyor.
Her satırından yalan olduğu belli metinleri haber diye manşet yapıp birilerini hedef tahtasına koyuyor.
İslam adına hareket ettiğini iddia ederken parmağını gözümüze sokup nefret haykırıyor.
Onlar, ‘Ermeni’, ‘Alevi’, ‘Rum’ kelimelerinin hakaret olduğunu düşünen zehirli bir dilin gazetecilik olduğu iddiasındalar.
Biliyoruz, Sivas’taki katliam Alevilerin, Kürt sorunu Kürtlerin sebep olduğu meseleler. Rum’u, Ermeni’yi hiç saymayalım. Çünkü bu gözü dönmüş nefrette o kelimeler küfürle eşanlamlı. 

Bildik şeyleri uzun uzun anlatmaya gerek yok. Akit, gazetecilik dediğimiz kavramı her gün öldürerek yeni bir cinayet işliyor.
Gazeteciliğin temel kriterleri konusunda yıllardır ortak ilkesel tavır alamayan meslek örgütleri de bu nefretin suç ortağı sayılabilir. 

Bugünkü Radikal’de Cengiz Çandar’ın Akit tarafından linç edilmeye çalışılmasına ilişkin habere bakın.
Medya Derneği’nin görüşü bu açıdan ibretlik. Ne diyor Genel Sekreter Deniz Ergürel: “Medya Derneği genel bir prensip olarak basın özgürlüğünün en geniş anlamda kullanılmasına taraftardır ve bazen kimilerinin zararına olan bir haber bir başkası için basının haber verme özgürlüğü olarak değerlendirilebilir”.
Ne mutlu bize, basın özgürlüğünü, nefret suçunun üzerinde görebilen etik meslek kuruluşlara sahibiz. Demek ki artık gazeteciye ölmek yok.

Radikal / 26.08.12