(04.08.12) - Suriye için emperyalist savaş çığırtkanlığı yükseltilirken Suriyeli işbirlikçilerle olan kirli ilişkiler ayyuka çıkıyor. Burjuva basında çıkan 'Halep Komutanı' Şeyh Abdülkadir röportajı kirli ilişkileri yansıtıyor. Halep'i ele geçirmek için füze ve ağır silahlara ihtiyaç duyduklarını ifade eden 'muhalif' Şeyh Abdülkadir, Türk sermaye devletinden bu silahları sunmasını bekliyor.

Emperyalist işgal politikalarına sığınmış Suriyeli işbirlikçilerin yükselttiği saldırılara Türk sermaye devletinin gayrı-resmi, fiili desteği bilinirken bu çağrı gayet normaldir. Hatay'da işbirlikçilern saldırı üsleri kurmasına izin veren, insani yardım maskesi altında duygu istismarı yapılan mülteci kamplarında işbirlikçi askerlere özel imkan sunan sermaye devletinin kirli işbirliği bu röportajla bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.

Şeyh Abdülkadir kirli işbirliğini şu sözlerle aktardı: “Türkiye hükümetine çok teşekkür ediyoruz. Bugüne kadar yaptıkları önemliydi. Bize silah vermesi konusunda da umudumuz var. En çok uçaklar için füzeye ihtiyacımız var. Sonra yine uçaksavar ve diğer ağır silahlara. Elimizde silah olsa Halep’i almamız 24 saat sürmez. Bizim gençlerimiz, kimseye ihtiyacımız yok ancak silaha ihtiyacımız var.”

Emperyalist politikaların Ortadoğu'daki aktif taşeronu olan Türk sermaye devleti, Libya işgali sürecinde üstlendiği sorumluluğun daha fazlası için çalışıyor. Libyalı işbirlikçilere milyon dolarlar akıtarak açık destek sunmakla övünen Türk sermaye devleti Suriye işgali içinse daha büyük roller kapmak peşinde. Bir yandan düşürülen savaş uçağı üzeriden tehditler yağdırılıp Suriye sınırında tatbikatlar düzenlenirken diğer yandan Suriyeli işbirlikçilere siyasi ve askeri destek sunuluyor. İstanbul'da “Suriye Halkının Dostları” toplantısından Suriye Ulusal Konseyi temsilcilerine ev sahipliği yapmaya kadar uzanan destek Hatay ve Suriye sınırında askeri desteğe dönüşüyor.