Gazetenin Televizyon ekinde, Ali Eyüboğlu’nun 26 Ocak tarihli yazısının ara başlığı şöyleydi: “Erkeklerin gözü üçünü de yedi.”
Peki, erkeklerin “gözleriyle yediği” kimler? Eyüboğlu’na göre NTV’den ayrılan üç kadın haberci ve sunucu; Banu Güven, Dilara Gönder, Gülay Özdem...
Yazı hem mesleki, hem de cinsiyetçi dili açısından son derecede vahim ifadelerle dolu. İnternet sitesinde, yazıyı “süslemek” daha doğrusu “erkeklerin gözü”ne daha fazla hitap etmek için hazırlandığı anlaşılan bir de foto galeri eklenmiş.
“Tıkla, gözlerinle ye!” misali.
Milliyet’ten Zeynep Miraç Özkartal ve Asu Maro ile birlikte tepkimizi dile getirmeye karar verdik... Medyada çalışan kadın gazetecilerin oluşturduğu “Kadın Gazeteciler Takipte Platformu” destekledi. Bu yazı, hepimizin imzasını taşıyor.
Cinsel obje olarak televizyoncu
Bize göre yazıdaki en önemli sorun, Eyüboğlu’nun kadın habercilerin hepsini birer cinsel obje olarak tanımlaması. Sanki bu isimlerin başka becerisi yok, yalnızca güzellikleri veya seksapelleriyle var olabiliyorlar.
Eyüboğlu kadın haberciler özelinde Banu Güven’i öne çıkarıyor. Erkeklerin ekranın karşısında nasıl “erim erim eridiğini” ballandırarak anlatıyor. Bununla yetinmeyip Güven’in işinden olmasının ardında “siyaset”in değil, “erkeklerin gözü” olduğunu belirtiyor.
Galiba erkeklerin değil ama Eyüboğlu’nun gözlerinde bir sorun var! Herkes, Banu Güven’in neden NTV’den ayrıldığını gayet iyi biliyor...
Benzer tanımlamaları NTV’den yakın zamanda ayrılan iki spiker için de yapan Eyüboğlu, kadın gazetecilerin işsiz kalmasını da yine “erkeklerin gözü”yle ilişkilendiriyor.
Anlaşılan bu “gözler” doymak bilmiyor! Anlaşılan televizyoncu veya gazeteci, spiker veya muhabir, kadınlar bu mesleği ancak erkekler “gözleriyle yediği” sürece devam ettirebiliyor!
Meslektaşlarımızı aşağılayan, cinsiyet ayrımcılığı içeren... Dahası, erkek seyirciyi beyinsiz birer kadın düşkünü olarak tanımlayarak, kadın ve erkeğe hakaret niteliğindeki bu yazıyı esefle kınıyoruz.
Erkek meslektaşlarımızın gözlerini de, kadını cinsel obje olarak gören görüşlerini de kendilerine saklamalarını tavsiye ediyoruz... Ümidimiz, gazetecilik mesleğini aşağılayan, zarar veren ve fütursuzca edilen cinsiyetçi ifadelerden artık vazgeçilmesi.
Bu meslekte kadın olmak zor... Baksanıza, sadece çalışırken değil, işsiz kalınca bile ayrımcılığın hedefi oluyorsunuz!
Samatya tepkileri
* Cumartesi günü Samatya’da yaşlı Ermeni kadınlara yapılan saldırılarla ilgili yazdım. Bazı okurlar, olayların sebebinin “ırkçılık” olmadığını savunarak beni şaşırtmayı başardı.
* Gelen tepkilerden anladığım kadarıyla, bir kısım için bu ülkede “ırkçılık” ancak Kürtlere karşı yapılabilir. Hatta gerekçe olarak “Ermenilerin bizi bölme tehlikesi yok!” diyenler bile oldu!
* Kendi etnik kökeninizden olmayanlara karşı yapılan saldırı ve söylemler, ırkçılıktır. Sadece etnik köken değil, farklı dini inançlara sahip (örneğin Museviler, Müslümanlar) olanlara yapılan saldırılar da ırkçılık kategorisinde yer alıyor.
Milliyet / 30.01.13