Eğitim Sen: Devran görevden alınsın!

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • 10 Ağustos 2012
  • 12:57

(10.08.12) - Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran'ın, ayrımcılık, fişleme, hedef gösterme ve şiddet uygulamalarına ilişkin basın toplantısı düzenleyen Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi, M.Ü'de lisansüstü eğitim programlarına öğrenci alımında ayrımcılık ve usulsüzlük yapılmasına ortak olmak istemediği için Dekan Devran'ın sözel ve fiziksel saldırısına maruz kalan Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın yanında olduğunu duyurdu. Sendika, Yusuf Devran'ın görevden alınmasını istedi.

“Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın yanındayız”

Bugün (10 Ağustos) şube binasında düzenlenen toplantıda okunan açıklamada, daha öncesinde kendisini sosyal medyada veya özel e-maillerde eleştiren öğrencilere ve öğretim elemanlarına uyguladığı baskılarla gündeme gelen Yusuf Devran'ın son olarak da “kadına karşı şiddet” ve etnik ayrımcılık vakalarıyla manşete çıkmayı başardığı belirtildi.
Eğitim Sen, Doç. Dr. Yılmaz'ın, jüri üyesi olduğu lisansüstü eğitim mülakatlarında Dekan Devran'ın “terörist” olarak fişlediği veya sevmediği öğretim üyeleriyle irtibatta olduğunu saptadığı öğrencileri elemesi için Yılmaz'ı zorladığı ifade edildi.

Devran'ın belirlediği listeye onay vermesi için gece yarılarına kadar okulda tutulan, bunu kabul etmediğinde de tehdit edilen, sözlü şiddete ve fiziksel saldırıya uğrayan, ülkücülere hedef gösterilen Doç. Dr. Yılmaz'ın suç duyurusunda bulunduğunun ve koruma talep ettiğinin belirtildiği açıklamada, Eğitim Sen'in, Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın yanında olduğu ilan edildi.

Devran'dan fişleme ve ayrımcılık uygulamaları

Dekan Devran'ın, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada lisansüstü sınavlarının fakülte tarafından değil, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nce belirlenen jüriler tarafından yürütüldüğünü ifade etmesini değerlendiren sendika, tüm yüksek lisans ve doktoraya giriş sınavlarının jürilerini Dekan Devran'ın kendisinin belirlediğini, 15 jürinin 8'ine bizzat başkanlık yaparak kendi oluşturduğu listelerin seçilmesini sağladığını vurguladı.

Devran'ın, “sağ ve sol görüşlü öğrencileri mavi ve kırmızı renkleriyle işaretleyip ayrı binalarda sınava sokmak, tutuklu öğrencisinin selam gönderdiği araştırma görevlisi hakkında tutanak tutmak gibi fişleme ve ayrımcılık uygulamalarına imza attığını” belirten sendika, Devran'ın, bazı öğrencileri “terörist” ilan edip açıkça hedef gösterdiğini de belirtti.

İşyeri temsilcileri hedefte

“Fakültede ideolojik öğretim üyesi istemediğini defalarca ifade eden, kendisini eleştiren sendikamızın işyeri temsilcisine 'ayrımcılıktan' soruşturma açtırtan Yusuf Devran, böylece öğrenciler karşısında nasıl eşit mesafede bulunulması gerektiğinin iyi bir örneğini vermektedir: Bir kısmını öğrenciden saymayarak!” ifadelerine yer verilen açıklamada, Devran'ın, Eğitim Sen işyeri temsilcileri Dr. Utku Uraz Aydın ve Behlül Çalışkan'ı da hedef gösterdiği bilgisini verdi.

Ocak ayında Arş. Gör. Çalışkan'ın, sosyal medyada “dağdaki PKK'lıdan farkın yok”; “bu devletin ekmeğini yiyip ihanet edenler bir gün o ekmeği yediği elden kurşunu da yer” denilerek tehdit edildiğini belirten Eğitim Sen, Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın uğradığı saldırı karşısında sendikanın aldığı dayanışmacı tutum üzerine işyeri temsilcilerine dönük iftira ve hedef gösterme kampanyası başlatıldığını ifade etti. Eğitim-Sen, üyelerine ve temsilcilerine dönük bu itibarsızlaştırma operasyonuna izin vermeyeceğinin altını çizdi.

Açıklamada, Dekan Devran'ın imza attığı diğer şiddet uygulamaları da aktarıldı. Geçtiğimiz Haziran ayında Dekan Devran'ın, fakülte kampüsünde yaşanan kavganın ardından “yoğun güvenlik önlemleri alınması”nı eleştiren bir öğretim üyesini “okula karşı propaganda” yapmakla suçlarken “çık dışarı” diye bağırarak kolundan tutup iterek öğretim üyesini makamının dışına sürüklediği de belirtildi.

İzin vermeyeceğiz”

Doç. Dr. Gözde Yılmaz'ın başına gelenlerin kamuoyuna yansımasının ardından Marmara Üniversitesi Rektörlüğü'nden yapılan açıklamada “Değişim dönemlerinde böyle şeyler olabilir. Dekanın tarzı ile ilgili bir şeyler olabilir” denildiğini hatırlatan Eğitim Sen, Yusuf Devran'ın baskıcı, otoriter, kayırmacı ve şiddet sever tarzının damgasını vurduğu bu “değişime” Eğitim-Sen'in izin vermeyeceğini ilan etti.