(06.02.13) - Kuzey Kıbrıs’ta askerlik yapan er Uğur Kantar, disiplin cezası nedeniyle DİSKO olarak bilinen disiplin koğuşuna konuldu. Burada dövülen, susuz bırakılan ve kelepçeli şekilde güneşin altında bekletilen Kantar, gördüğü ağır işkenceler nedeniyle 12 Ekim 2011 tarihinde öldü. Kantar ölümüünün üzerine, disiplin koğuşunda gardiyan olarak görev yapan er Ayhan Arslan, Çavuş Fırat Keser ve Recep Tekin hakkında, ‘Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence’ suçundan Girne Askeri Mahkemesi’nde dava açıldı.
Askeri Mahkeme 16 Aralık 2011 tarihinde, “sanıkların askerlik hizmetlerini tamamladığı, geçici terhis sahibi oldukları ve işlenen suçun da askeri bir suç olmadığı, bu nedenle de davanın sivil yargıda görülmesi gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Kararın temyiz incelemesini yapan Askeri Yargıtay 1. Dairesi, oy çokluğuyla kararın bozulmasına karar verdi. Askeri Yargıtay bozma kararında, verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığı belirtildi. Bozma kararı üzerine dava dosyası tekrar Girne Askeri Mahkemesi’ne gönderilecek. Mahkeme, eğer Askeri Yargıtay’ın kararına uyarsa, işkenceci sanıklar, işkence suçundan değil Askeri Ceza Kanunu’nun 117. maddesinde düzenlenen “astına kötü muamelede bulunarak ölümüne neden olma suçu”ndan yargılanacaklar. Böylece sanıklara yargılanıp mahkûm olmaları durumunda, 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Sanıklar Askeri Ceza Kanunu’na göre değil de TCK’da düzenlenen işkence suçundan yargılanırsa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları mümkün olabilecek.
Ceza değil “ödül”
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına davayı izleyen Avukat Teoman Özkan, Askeri Yargıtay’ın sanıklar açısından ödül gibi bir karar verdiğini belirtti. Özkan, bu kararla, Kantar'a işkence yapanların neredeyse cezasız bırakılacağını ifade etti.