(30.01.13) – Çağdaş Hukukçular Derneği yaptığı açıklamayla Erdoğan’ın tehdit ve suçlamalarını yanıtladı.
ÇHD adına yapılan açıklamada Erdoğan’ın yalan ve iftiralarına değinilerek “11 kapılı bir yerde, gecenin yarısında toplantı halindeyken, sahte kimlik ve belge yakarken” yakalanma yalanının kamuoyunu yanıltmak için söylendiği belirtildi.
11 çelik kapı iddiasının akıldışılığına da vurgu yapılarak bu iddiaya inananların da “zeka seviyesinden şüphe edilmelidir” denildi.
ÇHD’nin açıklaması şöyle:
Basına ve kamuoyuna
18 Ocak Cuma günü sabaha karşı ÇHD Genel Merkezi’ne, Ankara ve İstanbul Şubeleri’ne, dernek üyesi olan meslektaşlarımızın ev ve bürolarına baskınlar yapılmış ve Genel Başkanımız Av. Selçuk Kozağaçlı, İstanbul Şube Başkanımız, Av. Taylan Tanay, İstanbul Şube Sekreterimiz Av. Güçlü Sevimli, İstanbul Şube üyeleri Av. Ebru Timtik, Av. Barkın Timtik, Av. Naciye Demir, Av. Günay Dağ, Av. Şükriye Erden ve Ankara Şube üyesi Betül Vangölü Kozağaçlı keyfi ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmıştır.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın ardından bu kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün yapmış olduğu açıklamada avukatların 11 kapılı bir yerde, gecenin yarısında toplantı halindeyken, sahte kimlik ve belge yakarken yakalandıklarını iddia ederek bir kez daha yalan ve iftiralarla kamuoyunu yanıltmaya çalışmış, derneğimize ve derneğimiz yönetici ve üyelerine yönelik hukuk dışı arama, gözaltı ve tutuklama terörüne sahip çıkmış, bu operasyonun arkasında AKP iktidarının olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Başbakanın bu açıklamalarının tamamı yalan ve iftiradan ibarettir. 18 Ocak Cuma günü, derneğimize yönelik olarak yapılan operasyon kapsamında, Derneğimiz Genel Merkezi'nde, Ankara ve İstanbul Şubeleri ile yönetici ve üyelerimizin ev ve bürolarında aramalar yapılmış, 11 meslektaşımız bu aramalar sırasında, yani kendi ev veya bürolarında, ayrı ayrı gözaltına alınmış, Genel Başkanımız Av. Selçuk Kozağaçlı da yurtdışındayken hakkındaki yakalama kararını öğrenmesi üzerine, İstanbul'a dönüşte Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alınmıştır. Dolayısıyla, avukatların gece yarısı toplantı halindeyken yakalandıkları iddiası kocaman bir yalandır. Kaldı ki, bu operasyon kapsamında baskın ve arama yapılan 11 kapılı bir yer yoktur. Ortalama bir apartman dairesinde 11 kapı bulunabileceğine dair bir iddia, herşeyden önce akıl ve mantığa aykırıdır. Bu iddiayı ortaya atanların da bu iddiaya inananların da zeka seviyesinden şüphe edilmelidir.
Öte yandan, Anayasanın 138. maddesine göre, devam etmekte olan bir dava veya soruşturmaya ilişkin olarak hiçbir kişi veya makam yorum yapamaz, yargı organlarına talimat veremez, telkinde bulunamaz. Keza Türk Ceza Kanunu'nun 288. maddesinde, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek de hapis cezasını gerektiren bir suç olarak düzenlenmiştir. Hal böyleyken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın anayasa ve yasaları hiçe sayarak, derneğimize yönelik bu operasyon hakkında, tamamen yalanlardan oluşan bir açıklama yaparak, siyasi iktidar nezdinde hakkımızda hüküm verildiğini kamuoyuna, dolayısıyla soruşturma makamlarına açıklaması, soruşturma ve yargı makamlarına telkin ve hatta talimat niteliği taşımaktadır. Bu da, AKP'nin ileri demokrasisinin (!) ya da faşizminin geldiği boyutu göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Derneğimize yönelik bu ve benzeri, yalan ve iftiralar, baskı ve yıldırma çabaları nereden ve kimden gelirse gelsin, hiçbir şekilde yılmayacağımızı, 40 yıldır sürdürdüğümüz devrimci avukatlık geleneğini, bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdüreceğimizi bu vesileyle bir kez daha, kamuoyuna ilan ediyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan unutmamalıdır ki, mesleki faaliyetleri ve müvekkilleri nedeniyle tutuklanan meslektaşlarımızı ve Çağdaş Hukukçular Derneği’ni baskılar ve tutuklamalar sindiremeyecek, korkutamayacaktır.
Ayrıca ifade etmek isteriz ki, kolluk tarafından basılan derneklerimizin tek bir kapısı vardır ve derneklerimiz tüm üyelerimize, tüm öğrencilere, yoksullara, işçilere ezcümle tüm ezilenlere ve sömürülenlere açıktır.
Çağdaş Hukukçular Derneği, 1974 yılından bu yana kesintisiz olarak toplumsal muhalefetin odağı olmuştur ve olmaya devam edecektir. ÇHD, tutuklu meslektaşlarımızın onurlu duruşundan devraldığı bayrağı yükseltmeye bugün daha da kararlıdır.
1974’den beri susmadık, bundan sonrada asla susmayacağız.
Saygılarımızla, haklılığımızın bilinciyle...
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube