ÇHD’den adliyede eylem

  • Arşiv
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • Devlet terörü
  • |
  • 05 Şubat 2013
  • 16:23

(05.02.13) – ÇHD İstanbul Şubesi İstanbul Adliyesi önünde yaptığı eylemle itirazlarının reddini değerlendirdi.

Avukatların tutuklanmasının 7. gününde Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirip avukatların tutukluluğuna itirazda bulunmuşlardı.

Dr. Av. Fikret İlkiz, Dr. Av. Duygun Yarsuvat, Dr. Av. Hasan Fehmi Demir, Dr. Av. Murat Çelik ve Dr. Av. Köksal Bayraktar'ın hazırlamış olduğu itiraz dilekçesine mahkemenin yanıtı ise olumsuz olmuştu. Mahkemenin red kararında yer alan gerekçe ise şöyleydi:

“Dosya içerisinde bulunan Hollanda ve Belçika ülkelerinden gönderilen belgeler, fiziki takip, telefon dinlemeleri, fotoğraflar, teşhisler, şüphelilerin ev ve bürolarında ele geçirilen deliller ile gizli tanık beyanları, başka soruşturmalardaki şüpheli ifadeleri değerlendirildiğinde şüphelilerin atılı suçları işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunduğu kanaatine varılmıştır"

Dernek üyeleri de karar üzerine bugün Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptılar. “1974’ten beri susmadık, susmayacağız! / ÇHD” pankartının açıldığı eylemde basın metnini Aycan Çiçek okudu.

Yapılan açıklamada öncelikle operasyonun ve davanın hukuksuzluğu teşhir edildi. Yapılan itirazın reddedilmesinin ise doğrudan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla olduğu belirtildi. İtiraz kararının 1 Şubat akşamı alındığı ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın karar öncesi basın toplantısı yapması hatırlatıldı. 

Başta Tayyip Erdoğan olmak üzere basın, siyasetçiler ve yargı eliyle ÇHD’ye yönelik bir kara propaganda yürütüldüğünün ifade edildiği açıklamada, bunun sebebinin de dışarıda, meslektaşlarını savunmak isteyen yüzlerce avukatın bulunmasından duyulan rahatsızlık olduğu ifade edildi.

Açıklama şu ifadelerle son buldu:

“Devrimcileri, işçi ve emekçileri, öğrencileri, gecekondu halkını savunan, nükleere ve HES'lere karşı duran, işkence ve yargısız infaz dosyalarını takip eden yüzlerce avukatın varlığı siyasal iktidar için rahatsız edici bir dereceye varmıştır. Sadece son operasyonda tutuklanan meslektaşlarımızı değil, 2011 Kasım ayından beri benzer bir yasadışı operasyonla tutuklu olan ve halen KCK davasından yargılanan 26 meslektaşımızı da savunmaya hazır yüzlerce avukat var ve olmaya da devam edecek."