Çalışma Bakanı'nın “balonları”... - Atilla Özsever

  • Arşiv
  • |
  • Basın
  • |
  • 10 Ağustos 2012
  • 09:53

Zaman zaman medyada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in "çalışanlara müjde" denilen açıklamaları yer alır. Tabii "müjde" denince çok olumlu çağnşımlar yapıyor. Sonra işin esasına girdiğiniz zaman "müjde" değil bir aldatmacanın, bir hak kaybının olduğunu görebiliyorsunuz. Ancak AKP, zehri bile şekere bulayıp "tatlı" diye sunmakta çok mahir bir parti...

7 Ağustos 2012 tarihli Star Gazetesinde "Çalışana Bakan'dan dört müjde" diye bir haber yer aldı. İlk "müjde" şöyle: "Kıdemde yıllık yerine aylık sisteme geçilecek". Bakan Çelik diyor ki, "Mevcut sistemde, 12 ay çalışana bir maaş kıdem tazminatı veriliyor. Sistemdekilerin sadece yüzde 10'u bu haktan yararlanıyor. Yeni sistemde ise yıllık yerine, aylık kıdem tazminatı baz alınacak. Yani bir ay çalışan da tazminatını alacak."

Öncelikle kıdem tazminatından çalışanların yüzde 90'u yararlanamıyorsa Çalışma Bakanlığı niçin bunu ödemeyen işverenlere cezai bir yaptırım uygulamıyor? Bunun kusuru çalışanda değil ki, ödeme konusunda daha sıkı yaptırımlar getirilebilir

. Ayrıca kıdem tazminatı ile ilgili basına yansıyan son taslağa göre, 15 yıllık sigortalılık ve 3.600 gün prim ödeme şartıyla fonda biriken paranın ancak yarısı verilecek. Oysa şimdi bir yıl çalışıp işten çıkarılırsa tazminat alma hakkı var. Bunun yanı sıra evlenme, askerlik gibi hallerde kazanılan tazminat hakkı da ortadan kalkıyor.

Sonra işçi bir ay çalıştı işsiz kaldı, hemen tazminatını alamıyor, 15 yıllık sigortalılık süresinin yanı sıra eğer iş bulabilirse 3.600 gün de (toplam 10 yıl) prim ödemek zorunda.

Yani "bir ay çalışanın tazminat hakkı" tamamen bir aldatmaca.

İkinci müjde ise "toplu sözleşme krizi kısa sürede çözülecek". Yani Bakan diyor ki; "Toplu İş ilişkileri Yasası yürürlüğe girmediği için, toplu sözleme yapılamıyor. 500 bin işçinin toplu sözleşmesi ile karşı karşıyayız. Bu konuda son kez 2009 yılı istatistiklerinin baz alınması söz konusu olacak."

Aslında 2822 sayılı yasaya göre, Çalışma Bakanlığı, yetki tespiti için başvurulması halinde Bakanlık 6 işgünü içerisinde sendikaya yanıt vermek zorunda. Ocak ayından bu yana 230 bin işçiyi kapsayan 904 işyeri için yapılan yetki başvurularına herhangi bir yanıt verilmemiş. Yani Bakanlık yasayı açıkça çiğniyor. İşveren kuruluşlarının baskısı ve ekonomi bakanlarının da engellemesi sonucu yasa TBMM tatile girmeden önce çıkamadı. Yine sorumlu siyasal iktidar, müjde bunun neresinde, 500 bin işçinin sözleşmesini zora sokan bu AKP iktidan...

Üçüncü müjde, toplum yararına çalışanlara 3 ay ek süre ve son müjde de meslek öğrenen işsizlere staj adı altında 6 ay için 750 TL. maaş. Burada da aslında güvencesiz çalışma yaygınlaştırılmak isteniyor. Halen resmi 2.5 milyon işsizin yanı sıra 3.3 milyon da güvencesiz çalışan var. Bunlar, temel sosyal hak ve güvencelerden yoksun, kayıt dışı çalışan işçiler.

AKP, Şubat 2011'de çıkardığı Torba Yasa ile stajyer çalışmasını 20'den 5 işçi çalıştıran işyerlerine kadar indirdi, stajyer çırakların ücretlerini düşürdü. Şimdi de güvencesiz, esnek çalışma biçimlerini yaygınlaştırmak için yeni numaralann peşinde koşuyor. Halkımız da ne yapsın, bilgilendirilmeyince yandaş basının "müjde"leriyle aldatılmış bir konuma düşüyor...

Yurt / 10.08.12