(02.08.12) - İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR), İzmir'de keyfi işten çıkarmalara, güvencesiz çalışmaya karşı direnişe geçen Senkromeç işçisi Muharrem Subaşı'nı selamladı.

BİR-KAR sınıf dayanışmasını yükseltme çağrısı yaparak tek başına dahi olsa direnen işçilerin eninde sonunda zaferi kazanacağını vurguladı. BİR-KAR'ın açıklamasını sunuyoruz:

Direniş bayrağı şimdi Muharrem Subaşı’nın elinde!

Kapitalist sınıf tam bir utanmazlıkla her yerde aynı yalanlara başvuruyor.

“Kriz var... işler azaldı..sipariş alamıyoruz..daralmaya başvuracağız...üzgünüz” Bu yalanların bir adım sonrası, bir kısım işçinin işten atılmasıdır.

İzmir Çiğli'de Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan, otomotiv sanayi için üretim yapan İzmir Senkromeç fabrikasında çalışan, aynı zamanda Metal İşçileri Birliği (MİB) üyesi olan Muharrem Subaşı’nın da olduğu 40 işçi keyfi gerekçelerle işten atıldı.

Muharrem Subaşı 30 Temmuz’da fabrika önünde bir basın açıklaması yaparak, direnişe başladı. Muharrem Subaşı’nın bu tek kişilik direnişi Senkromeç patronunu çok korkutmuş olacak ki, basın açıklaması polis ablukası altında gerçekleştirildi.

Açgözlü Senkromeç patronu bununla da kalmadı, işçilerle Subaşı’nın temasını engellemek için her yola başvurdu. O kadar ki, servis güzergahları ve işçilerin çıkış yönlerini dahi değiştirildi. Fakat boşuna!

İstanbul ve başka yerlerdeki örneklerde olduğu gibi, Subaşı’nın Senkromeç’in önünde başlattığı tek kişilik direniş de, kapitalist sınıfa karşı bir mücadele çağrısı işlevini görmekte gecikmedi. Basın açıklamasından başlayarak, başta direnişte olan Billur Tuz ve MİCHA işçileri olmak üzere, ilerici sendikalar ve MİB, Subaşı ile eylemli dayanışmayı yükselttiler.

Senkromeç işçisi Subaşı’nın direnişi devam ediyor. Destek artıyor ve direniş alanı her geçen gün yeni dayanışmacıların, çeşitli ilerici sendika ve demokratik kurumların dayanışma ziyaretlerine sahne oluyor.

Muharrem Subaşı sadece kendisi ve Senkromeç’te işten atılan arkadaşları için değil, tüm sınıf kardeşleri adına direniyor. O, en başta Aliağa'sı, Çiğli'si, Menemen’i ile İzmir’deki tüm fabrika ve işyerlerindeki işçilerin ve Anadolu’nun farklı kentlerinden gelip, İzmir’in yoksul semtlerinde yaşam kavgası veren emekçilerin bilincinde ve yüreğinde kalıcı izler bırakan Tariş işçilerinin devrimci mirasına yaslanıyor.

Subaşı; Emine Arslan, Saliha Gümüş, Gülistan Kobatan ve Zeynel Kızılaslan’la aynı yolda yürüyor. O’nun direnişi haklı ve meşru bir direniştir. O, işçi sınıfının haklı davasını savunuyor ve O’nun elindeki bayrak, işçi sınıfının direniş bayrağıdır. Tam da bu nedenledir ki, zafer eninde sonunda Subaşı’ların olacaktır!

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) olarak, Subaşı’nın bu yürekli direnişini sınıf kardeşliği ve yoldaş sıcaklığı ile selamlıyoruz. Bulunduğumuz topraklarda bu direnişin sesi olacak, maddi ve manevi her türlü destek için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz.

Yaşasın sınıf dayanışması!

İşçi sınıfı savaşacak, sosyalizm kazanacak!

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR)