(05.08.12) - Suudi Arabistan'da krallığa karşı protesto gösterileri büyüyerek devam ediyor. Cuma gecesi yapılan eyleme polis saldırısıyla büyüyen öfke, 18 yaşındaki gencin ölüm haberiyle sokaklara taştı. Ölüm haberinden sonra başta Şiiler olmak üzere emekçi halk sokaklara döküldü. Eş-Şark İnsan Hakları Merkezi, Suudi Arabistan’ın Katif bölgesinde 18 yaşındaki Hüseyin Yusuf el-Kallaf isimli gencin Suudi rejimi güçlerince vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Hüseyin Yusuf el-Kallaf için yapılan eylemlerde de polis emekçilerin üzerine ateş açmaktan geri durmadı. Polis saldırısında iki kişi vuruldu.
Suudi krallığı polis cinayetini silahlı çatışma olarak yansıtmaya çalışsa da emekçiler eylemlerdeki polis terörününden daha öncede katledilenler olduğunu ve çatışma bilgilerinin yalan olduğunu biliyor. Temmuz ayında Suudi polisi iki göstericiyi daha öldürmüştü.
Suudi Arabistan'ın petrol kaynakları açısından zengin bölgesi Doğu Eyaleti'nde emekçiler zenginlikleri elinde tutan asalak düzene karşı eylemlerini büyütüyorlar. Emekçiler, siyasi tutukluların serbest bırakılması, ifade ve eylem özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması ve sünni ayrımcılığına son verilmesini istiyor. Geçen yıl Ortadoğu'daki eylemlerin bir yansıması olarak şubat ayında başlayan protestolara Bahreyn ve Suudi krallığı şiddetle karşılık verdi.
Bahreyn’de de tablo çok farklı değil. Formula 1 gösterileriyle, krallığın lüks ve gösterişe kaynakları harcaması karşısında büyüyen eylemlere Bahreyn ve Suudi düzen güçleri birlikte saldırmıştı. Geçtiğimiz Cuma günü Suudi Arabistan'la eş zamanlı yapılan protestolara Bahreyn polisinin saldırısı sonucu çok sayıda yaralı ve tutuklunun olduğu belirtiliyor. Gaz bombası ve plastik mermi kullanılan saldırıların üç günlük bilançosu 45 yaralı ve 40 tutuklu. Tutuklular arasında önemli bir Bahreynli muhalif liderin kızı da bulunuyor.
Bahreyn ve Suudi Arabistan'da krallıkların saldırganlığı ortaklaştırılmış Suudi ordusu bizzat Bahreyn'deki eylemlere saldırmıştı. Suudi ordusunun binlerce askeri Bahreyn topraklarında bulunuyor. Arabistanlı eylemciler Arabistan ve Bahreyn emekçi halklarını eş zamanlı eylemler yapmaya davet ederek mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırıyorlar.
Suudi Arabistan kendi sınırlarında ve Bahreyn'de emekçi halkları baskı ve şiddetle sindirmeye çalışırken diğer yandan Suriye yönetimine “demokrasi ve insan haklarına saygı” çağrısı yapıyor. Suriyeli işbirlikçilere açıktan para ve silah desteği sunan Suudi Arabistan yönetimi emperyalistlerin işgal politikasının en şiddetli savunucularının başını çekiyor. Riyad yönetimi Arap Ligi, Körfez İşbirliği Konseyi başta olmak üzere bulunduğu uluslararası platformlarda Beşar Esad'ın yönetimi devretmesi için yürütülen emperyalist kampanyaları yönetiyor.
Emperyalistler ve işbirlikçi bölge devletleri Suriye'ye yönelik işgal planları için 'demokrasi', 'insan hakları' söylemlerini kullanırken Suudi Krallığı ve Bahreyn Krallığı'nın kendi emekçilerine uyguladığı baskı ve şiddetini görmezden geliyor. Emperyalistlerin bölgedeki suç ortaklarının vahşi saldırıları meşru ilan edilirken işgal amacı güdülen ülkeler 'barış' ve 'özgürlük' için hedef oluyor.
